- Dikkat eksikliğini artıran hatalı ebeveyn yaklaşımları
- Ağız ve dişlerde ihmale gelmez 5 sorun!
- Kolik bebekleri rahatlatacak 7 yöntem
- Beta mikrobu
- Sağlıklı bir hamilelik için…
- Fazla mükemmeliyetçi olmak iyi değil
- Büyümede duraklama ve boy kısalığına dikkat
- Aile arabası nasıl seçilir?
- Çoklu virüsler çocukları tehdit ediyor
- Çocuğunuz nöbet geçiriyorsa dikkat
#cocuklarsporyapsin

Geçmişte, çok geçmişte hayatta kalmak için gereken çabayı düşündünüz mü? Su ısıtmak için ateş yakmak, çay içmek üzere çeşitli meyveler toplamak, yemek yemek için ya toprak ile uyumlu bir şekilde sebze meyve yetiştirmek ya da çıkıp yiyecek aramak, ulaşım için sürekli yürümek gereken zamanları. Peki, şimdi kentli bir ailenin günlük hafta içi programına göz atalım: Sabah bir çalar saat yardımı ile uyanıp, çocuklar önce asansöre sonra servise binerek, ufak molalar dışında genelde oturacakları sınıflarına gitmek üzere okula ulaşıp, akşama dek oturdukları; yetişkinler ise asansörlerle araçlarına veya onları ofise götürecek araçlara, ardından asansör ile ofislerine ulaşıp, uzun saatler oturacakları bir programın parçaları halinde. Adım ölçeri olan her birey (ki artık akıllı telefonlarda da bu özellik var), bu anlattığımız yöntem ile günü 1.000-2.000 adım ile bitirdiğini ölçüp gözlemleyebilir.
Peki sizce neden sürekli yerli yabancı basında, tartışma programlarında, hatta dünyaca ünlü ekonomik forumlarda dahi aktif bir hayattan bahsediliyorken, bu kadar hareketsiz bir hayatı kabul ediyoruz?
Cevabının çocukluk yaşlarında spor ile kurulmuş veya kurulmamış, kurulamamış ilişkiye bağlı olduğunu düşünüyorum. Küçüklükten beri aktif kişilerin yukarıda bahsettiğim “kentli ailenin bir günü” nün sabahına koşu, akşamına yüzme, bol yürüme gerektiren ulaşım yöntemleri, asansör/yürüyen merdiven reddi, youtube dan kısacık dahi olsa ev içi hareketlilik öğretileri ile mutlu olduklarını ve bu kişilerin çocuklarının ise küçük yaşlarda spor yapmaları, aktif olmaları ve sporu sevmeleri konusunu önceliklendirdiğini gözlemliyorum.
Tam aksi yok mu? Var. Toplumumuzda çocuklarını spordan uzak tutmaya çalışan aileler de var. Bu karar ve yönlendirmeleri için ise bir kaç belirgin sebep ile karşılaştığımı söyleyebilirim.
Bunlardan ilki, sporun akademik başarısızlığa yol açtığına dair inanç. Mühim sınavlara hazırlık yaparken yani erken çocukluk döneminin sonu, ilk gençlik döneminin başı denilen bir dönemde çocukların hem stresle başa çıkabilme, hem de aktif olabilmek adına spora en ihtiyaç duydukları dönemde, ilk vazgeçilen aktivite spor oluyor. Oysaki sporun, konsantrasyondan, deşarja varana dek, akademik alana olumlu etkilerini saymak mümkün.
Bir diğeri sporcunun entellektüel birikiminin yüksek olamayacağına dair gelişmiş önyargı. Genellemelerin tümü gibi bu da sadece yanlış olmakla kalmayıp, aynı zamanda “sağlam kafa sağlam vücutta bulunur” gibi doğru bir özetle de çelişmektedir.
Son olarak toplumun her alanında olduğu gibi spor alanında da cinsiyet eşitliği sahip çıkmamız gereken bir konu. Ailelerin kız çocuklarına ve erkek çocuklarına yaklaşımlarının eşit olmadığı bir alan da spor. Çocukların spor yapması, spor seçimi gibi konularda, kız çocuklarının daha narin, güçsüz, kırılgan ve korunmaya muhtaç olduklarına dair esasen çağ dışı ön yargılar da silinip gitmeye tarih olmaya mahkum.
Ailelerin spora yaklaşımı demişken, bir de diğer uçtan bahsetmeden edemeyeceğim: Çocukların mutlak kazanmasına karşı bazı ebeveynlerin duyduğu ihtiras.
Bizler yani öğretmenler, artık sahada, saha kenarında, tüm iletişim noktalarımızda ve her türlü spor eğitiminde, odağında salt kazanmayı tutmamayı, rakiplerin birbirini tebrik ve takdir ettikleri bir saygı ortamını yaratmak konusunda kararlıyız. Bu noktada ebeveynler ile iş birliğimiz ise çok önemli. Beraberce, rakibine kabalaşmış bir oyuncunun attığı golü tebrik etmediğimizde, hem minik sporcular hem de bizler kazanmaya daha yaklaşmış olacağız.
#cocuklarsporyapsin – çocuklarınızın spor yaptığı paylaşımları merakla bekliyoruz.
İlgili Yazılar
Son Haberler
-
Dikkat eksikliğini artıran hatalı ebeveyn yaklaşımları
Sınavlarda en basit soruların dikkat eksikliğinden dolayı yanlış cevaplanması, ani...
- Eklendi Haziran 3, 2023
- 0
-
Ağız ve dişlerde ihmale gelmez 5 sorun!
Ülkemizde 5 yaş altı çocukların yüzde 80’inin ağzında çürük diş...
- Eklendi Mayıs 30, 2023
- 0
-
Kolik bebekleri rahatlatacak 7 yöntem
İnfantil kolik; üç haftadan uzun süren, haftanın en az üç...
- Eklendi Mayıs 17, 2023
- 0
-
Selülitlere veda
İleri teknoloji selülit tedavileri ile tüm kadınların kâbusu olan portakal...
- Eklendi Mayıs 13, 2023
- 0
-
Beta mikrobu
Tonsillofarenjit adı verilen hastalık çocuklarda ateş, boğaz ağrısı, baş ağrısı,...
- Eklendi Mayıs 5, 2023
- 0
-
Sağlıklı bir hamilelik için…
Doğru beslenmek, bedenen ve ruhen sağlıklı olabilmemiz için hayatımızın her...
- Eklendi Nisan 24, 2023
- 0
-
Fazla mükemmeliyetçi olmak iyi değil
Baba ile olan iletişim, çocuğun yetişkinlikte de tüm ilişkilerini etkileyebiliyor…...
- Eklendi Nisan 17, 2023
- 0
PARENTS TV
YAZARLAR
-
Denizde on gün
Davet Mimi’ye geldi, “biz ailece tekneyle kıyıları dolaşacağız, Mimi...
- 9 Eylül 2020
- 0
-
Bu yaz İstanbul’da
Temmuz’un ikinci yarısına kadar tezimle uğraştım. Acayip bir harala...
- 8 Ağustos 2020
- 0
-
İlk ders, ilk kazanç
Talia, neredeyse 16 yaşında. Dersleri, aktiviteleri, arkadaşları, sevdikleri, bildikleri,...
- 7 Temmuz 2020
- 0
-
Ve bir Kez Daha Dijital Medya Okur Yazarlığının Önemi
Yazan: Birsu Şentürk @nestendrestzekeriyaköy Hayat bize Dijital Medya Okur...
- 5 Mayıs 2020
- 0
0 yorum