- Dikkat eksikliğini artıran hatalı ebeveyn yaklaşımları
- Ağız ve dişlerde ihmale gelmez 5 sorun!
- Kolik bebekleri rahatlatacak 7 yöntem
- Beta mikrobu
- Sağlıklı bir hamilelik için…
- Fazla mükemmeliyetçi olmak iyi değil
- Büyümede duraklama ve boy kısalığına dikkat
- Aile arabası nasıl seçilir?
- Çoklu virüsler çocukları tehdit ediyor
- Çocuğunuz nöbet geçiriyorsa dikkat
Eksik kalan parçamız, kendimiz…

Hazırlayan: Şirin Yelmen Oktar
Kendi çocukluğunuzu tamamladığınızda, hayat tamamlanacak
Kar mevsimi başladı. Sevineyim mi? Yoksa üzüleyim mi? Bilemedim. Çocuklar karı görecek, oynayacaklar diye düşünürken, diğer taraftan da ya okullar tatil olursa diyorum. Olsun diyor diğer tarafım. Olsun diyorsun da ya bakıcı gelmezse çocuklar evde tek mi kalacak? Evde kim duracak? Bu haftam da çok dolu… Bu ve buna benzer şekilde hayat bizi zorlayıcı sınavlardan geçirebilir. Kendi iç çatışmamız da olabilir, çocuğumuzla olan çatışmamız da… Hangi rolde olursak olalım yaşamın bize sunduğu çatışmalı ilişkiler var. Duygularımız bize bir ileri iki geri adım attırır. Bunu da nasıl çözeyim, yeter artık dediğimiz her konuda vardır bir seçenek…
Böyle durumlarda seçme özgürlüğünüzü hatırlayın.
Bir olay yaşıyoruz ve bir tepki veriyoruz. Tam bu nokta da etki ve tepki arasında seçme özgürlüğümüz var. Nasıl mı? İş yerinizde önemli bir toplantınız var, aynı gün sınıfınızda anneler günü etkinliği var. Önce anneler günü etkinliğine katılırım izin alırım diye düşünmüştünüz. Anneler günü etkinliğinin devam eden bir süreç olacağını whatsAap grubundan velilerden öğrendiniz, çocuğunuz sizi bekliyor, ona söz verdiniz. Aynı gün yöneticiniz, toplantının sizin iş süreçlerinizi ilgilendirdiğini ve önemli olduğunu iletti. Çocuğunuza haber vermediğiniz için hemen evet diyemediniz. Okulu arayıp, çocuğunuzla konuşup haber vermeyi seçebilirsiniz veya direk okula gidebilirsiniz. Okula gelemeyeceğinizi bildirir, çocuğunuzla akşam konuşabilirsiniz. Bunların hepsi zorlu durumlarda sizin seçeceğiniz bir durum! Bu seçim esnasında gerçekten uzun vadede sizin için önemli olanı unutmadan ve kendi içinizdeki tutarlılığı koruyarak seçim yapmanız size iyi gelecektir.
Kişisel farkındalığınızı artırın.
Seçim yapabilmeniz için kendinizi tanımanız gerekiyor. Öz farkındalık bizlere kendi düşünce ve duygularımızın farkında olmamız gerektiğini anlatır. Bu olayda benim acım ne? Bu acının içindeki ihtiyacım ne? Bu ihtiyacım karşılandığında ne hissediyorum? Bu ihtiyacım karşılanmadığında ne hissediyorum? Benim acım çocuğumun yanında olamamak mı? İşte istediğim algıyı yaratamamak da mı? Yoksa mükemmel olamamakta mı? Bizim yüreğimize ağır gelen acımız, bizi şekillendirir. Acımız bize bizle ilgili bir bilgi verir. Hey sen, ihtiyacını karşıla der! O ihtiyacın gerçekten ne olduğunu keşfetmeniz için kendi içinize inebilmelisiniz. Derindeyse terapi alabilirsiniz, tekrar eden ve ileriye dönük konu ise koçluk alabilirsiniz. İnsanın kendinle uğraşması uzun bir yolculuktur. Bu yolculukta sabırlı bir öğrenci olup yavaş ve küçük adımlar bizi ileriye taşıyacak.
Soruna değil çözüme odaklanın.
Acı bazen çok ağır olunca duyguların içinde kalabiliriz. Böyle durumlarda; bu da iş mi? Hep arada derede kalıyorum? Gibi sorunun neden olduğuna ve niye başınıza geldiğini konuşmak yerine o anda istediğiniz çözüme odaklanın. 10 gün sonra nasıl hatırlamak istediğinize odaklanın. Bazen öyle konulara koçluk yapıyorum ki koçluk baştan aşağıya “keşke” cümlesiyle ilerliyor. Keşkelerin uzayıp gitmemesi için 3 adım ileriyi düşünerek hareket etmek önemli!
Kendi iç satranç oyununuzu kurun.
İş yaşam dengesini sağlamakta zorlanan danışanlarımın anlık kararlar verip, uzun vadeli hedefler belirlediğini gözlemledim. Çocuğumu “başarı” odaklı yetiştirmeyeceğim derken, çocuğu ödevlerini yapmadığında ona yaptığı baskılara şahit oldum. Bir keresinde bir danışanım ilkokul birde öğretmen, 3 kez aynı kelimeyi yazacaksın demesine rağmen 20 kez yazdırıyordu. Ona 20 kez yazdırmak senin mi, çocuğunun mu gündemi diye sorduğumda, yanıtını söyleyemeyecek kadar şaşırmıştı.
Geçmişte kalan yapboz parçaları ebeveyn olmakla açığa çıkıyor. Çocuklarımız olduktan sonra eksik kalan parçaları çocuklarımızın çocukluğuyla tamamlamaya çalışıyoruz. Önce kendi parçamızı tamamlamalıyız. İç dinamiklerini tamamlamamız günümüz “yoğun ebeveynlik” kavramıyla çok daha zor gibi görünse de… Yoğun ebeveynliği hafifletecek en önemli formül kendi iç taşlarımızı tanımak.
Tanımak için de içe bakmak, önce kendinde yanıtı aramak sonra diğerlerinle yanıtını paylaşmak…
Yoğun ebeveynlik, çözümsüz konular gibi görünse de hayat; her şeyin bir çözümü var. İlk etap da olmasa da var.
İlgili Yazılar
Son Haberler
-
Dikkat eksikliğini artıran hatalı ebeveyn yaklaşımları
Sınavlarda en basit soruların dikkat eksikliğinden dolayı yanlış cevaplanması, ani...
- Eklendi Haziran 3, 2023
- 0
-
Ağız ve dişlerde ihmale gelmez 5 sorun!
Ülkemizde 5 yaş altı çocukların yüzde 80’inin ağzında çürük diş...
- Eklendi Mayıs 30, 2023
- 0
-
Kolik bebekleri rahatlatacak 7 yöntem
İnfantil kolik; üç haftadan uzun süren, haftanın en az üç...
- Eklendi Mayıs 17, 2023
- 0
-
Selülitlere veda
İleri teknoloji selülit tedavileri ile tüm kadınların kâbusu olan portakal...
- Eklendi Mayıs 13, 2023
- 0
-
Beta mikrobu
Tonsillofarenjit adı verilen hastalık çocuklarda ateş, boğaz ağrısı, baş ağrısı,...
- Eklendi Mayıs 5, 2023
- 0
-
Sağlıklı bir hamilelik için…
Doğru beslenmek, bedenen ve ruhen sağlıklı olabilmemiz için hayatımızın her...
- Eklendi Nisan 24, 2023
- 0
-
Fazla mükemmeliyetçi olmak iyi değil
Baba ile olan iletişim, çocuğun yetişkinlikte de tüm ilişkilerini etkileyebiliyor…...
- Eklendi Nisan 17, 2023
- 0
PARENTS TV
YAZARLAR
-
Denizde on gün
Davet Mimi’ye geldi, “biz ailece tekneyle kıyıları dolaşacağız, Mimi...
- 9 Eylül 2020
- 0
-
Bu yaz İstanbul’da
Temmuz’un ikinci yarısına kadar tezimle uğraştım. Acayip bir harala...
- 8 Ağustos 2020
- 0
-
İlk ders, ilk kazanç
Talia, neredeyse 16 yaşında. Dersleri, aktiviteleri, arkadaşları, sevdikleri, bildikleri,...
- 7 Temmuz 2020
- 0
-
Ve bir Kez Daha Dijital Medya Okur Yazarlığının Önemi
Yazan: Birsu Şentürk @nestendrestzekeriyaköy Hayat bize Dijital Medya Okur...
- 5 Mayıs 2020
- 0
0 yorum