Yaz tatili- Psk. Nesteren Gazioğlu

4 Temmuz 2017

Yaz ayları çocukların yıl boyunca beklediği en önemli zaman dilimlerinden birisidir. Ebeveynler için durum her zaman aynı seviyede heyecanlı olamayabiliyor. Düzenin değişmesi, planların yeniden gözden geçirilmesi, çalışan ailelerin günlük rutinlerini yeniden gözden geçirmesi
gerekebilir. Seçeneklerden hangisi olursa olsun, okula giden çocuklar söz konusu olduğunda unutulmaması gereken: tatilin bir ihtiyaçtır.
Kreş, anaokulu, ilköğretim derken çocuklar ve aileler belirli bir düzene alışır. Yaz döneminde ise düzen değişmeye mahkumdur ancak esnek olamayan aile
yapıları için durum farklı olabilir. Bazı aileler düzenin bozulmaması adına ekstra çaba sarf eder. Örneğin, çocukları yine aynı saate kaldırmak, okuldaki düzene benzer bir şekilde akademik çalışmalar yaptırmak listenin en başında yer alabilir. Bu tarz katılıkları olan ebeveynler bir süre sonra farkında olmadan çocuklarıyla ilişkilerini yıpratırlar. Diğer taraftan, ailenin esnekliği duygusal atmosfere de katkı sağlar. Duygusal atmosfer ailenin ve çocukların gelişimi için son derece mühimdir. Duygusal atmosfer aile içerisinde duyguların rahatça ifade edilebilmesine katkı sağlar. Örneğin, bir oda içerisinde bitki yetiştirmek istiyorsunuz. Odayı ne kadar havadar tutarsanız bitkinin gelişimine de o kadar katkı sağlamış oluruz. Duygusal atmosfer olumlu duygulardan ziyade korkuların, kızgınlıkların, düş kırıklıklarının ve incinmelerin de kapsanması için gereklidir. Negatif duygular aile içerisinde eleştirilmeden paylaşılabilirse, aile desteği ile bireyin üzerindeki negatif yük de azalır. Bunun aksine, duygusal atmosfer yeterli değilse aile bireyleri negatif duygularının yüklerini kendi içlerinde tutmak zorunda kalır. Duygusal atmosferde sıkıntılar varsa çocuklar da yaz tatilleri hakkında kendi fikirlerini ve kendi isteklerini dile getiremez. Örneğin, annesi her gün yitmi sayfa kitap okuycaksın kuralını koyduğunda çocuk itiraz edemez. Belki beş sayfa ancak keyifle okumak ona iyi gelecektir ancak duygusal atmosferin yetersizliğinden bu düşüncesini ifade edemez, korkar. Negatif duygu ve düşüncelerini ifade ettiğinde olacaklardan korkar. Sahte bir görünüm geliştirerek kendinden uzaklaşmaya ve ebeveynlerinin kontrolünde yaşamaya başlar. Aslında çocukluktan öğrendiğimiz bu gizli mesajlar ileriki yaşlarda da neyi yapabileceğimiz neyi yapamayacağımız hakkında bize mesajlar verir. İç ses olarak yerleşir. Havaalanlarında uçağı beklerken farklı oturma tarzları görürsünüz. Kimisi dimdik oturur, kimisi bacaklarını esneterek oturur, kimisi diğer bir sandalyeye bacaklarını uzatır, bazısı da yerde oturur. Bu bireylerin çoğu çocukluklarında öğrendikleri nasıl oturup oturamacakları mesajları üzerinden, farkında olmadan oturuyorlar. Şu anda nasıl oturduğunuzu düşünün, yanınızda biri olduğunda nasıl oturduğunuzu düşünün ve bir havalanında nasıl oturduğunuzu düşünün. Şimdi de ailenizin bu oturuş tarzları üzerindeki öğretilerini düşünün. Buradan hareketle yaz tatili ailenizin duygusal atmosferine katkı da sağlayabilir, zarar da verebilir.

Sizlere duygusal atmosferinizi beslemek için birkaç ipucu:
• Yaz tatili planınızı yaparken sınırlarınızı çocuğunuzun yaşına göre belirleyin. • Tatilde çocuğunuzdan beklediklerinizi (beklentilerinizi) düşünün bunlar sizin ihtiyacınız mı? Çocuğunuzun ihtiyacı mı?
• Hatalara ve denemelere izin verin.
• Aile atmosferinde negatif düşünce ve duyguların ifadesi için eleştiri yerine anlama ve fikirleri tartışma üzerinden gidin.
• Aile bireyleri ile düşünceleri tartışın, kişiliklerine hakaret etmeyin ya da onları aşağılamayın.
• Aile ilişkilerinin döngüsel olduğunu hatırlayın; olumlu katkılarınız size olumlu, olumsuz katkılarınız da size olumsuz olarak geri dönecektir.
• Geçmişten biriktirdiğiniz olumsuz olayları (örneğin geçen yaz) bu yaz tatiline yansıtmayın. Hepinize keyifli ve keyif dolu duygusal atmosferi olan bir tatil dilerim.

Umut 6 Yaşında!
Parents dergisinin 2017 Ocak sayısından itibaren her ay gelişmeye devam eden Umut artık 6 yaşında.
• Umut’un kalem hakimiyeti arttı ve çizgileri devam ettirebiliyor.
• Daha küçük yaşlardaki  sihirli düşünce kalıpları artık ortadan kalktı.  Örneğin, artık çizgi film kahramanları gibi özel güçleri olamayacağının bilincindedir. • Oyunlarında hayal gücü, kurgulama ve fantezi artar.
• Korkuları zaman zaman kendini gösterebilir; bu yaş grubunda en sık karanlık ya da canavar korkusu gözlemlenir.
• Ev dışındaki dünya ilgisini çeker bu yüzden ailesi onu müzelere, parklara ve yaşamsal alanlara (kasap, manav vb.) götürerek hem sosyal hem de bilişsel gelişimini destekler.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir