Milenyum ebeveynleri – Psk. Nesteren Gazioğlu

1 Şubat 2017

Psikolojide akademik teorilerin ve kuramsal çerçevenin üzerine eklenen birçok popüler terim de vardır. Bu terimlerin bir kısmı zamanla psikoloji terminolojisi içerisinde yer alırken, bir kısmı da kaybolup gider. Örneğin, X, Y ve Z kuşaklarını duymuşsunuzdur. Yaklaşık yirmi yıllık zaman dilimlerine göre ayrılan bu kuşaklar, bireylerin jenerasyon farklılıklarına işaret eder. Yirmi yılda ne değişmez ki?

Tabii burada unutulan önemli bir detay var; değişim kime göre ve neye göre? X jenerasyonunun öncesi de var. “Baby Boomers” olarak adlandırılan bebek patlaması jenerasyonu, savaş sonrası nüfustaki artışı temsil eder, peki nerede: Amerika’da! O zaman popüler terimlerin çıkış noktasını bilmeliyiz ki kendimizi de başka kültürlerin tanımladığı etiketlere ve kategorileştirmelere mahkûm etmeyelim. Popüler psikolojik terimler arasında ebeveynlik türleriyle ilgili de birçok terim vardır; helikopter ebeveynler, denizaltı ebeveynler, drone ebeveynler, milenyum ebeveynler…

Helikopter ebeveynleri köşe yazımda daha önceden detaylı yazmıştım. Kısaca anımsayacak olursak, ebeveyn bir olay yeri müdahale helikopteri gibi çocuğun tepesinde dolanır ve çocuğun hayatına sürekli müdahale eder. Çocuğunun arkadaşları ile problemi mi var, hemen okul aranır anne gider diğer çocukla konuşur; okul gösterisinde çocuğu arka sırada mı kaldı, hemen müdahale; çocuk nasıl ödev yapacak, ne yiyecek, kiminle arkadaş olacak, nereye gidecek… Her davranış helikopter ebeveyn müdahalesinde. Bireyselleşme alanı olamayan bir çocuk, deneme yanılma yapamadan büyüyen bir çocuk…

Milenyum ebeveynleri terimi ise 2015’te popülerleşmeye başladı. Helikopter ebeveynlerden farkları teknolojiye daha hâkim olmaları ve aktif kullanmalarıydı. Çocuklarını sürekli bir cihaz ile takip eden ebeveynlerin becerileri de bu yönde gelişir. Helikopter ebeveyn kendini göstere göstere çocuğunu takip ederken, milenyum ebeveynler gizli gizli takip eder ve müdahale eder. Örneğin, okulda yaşanan bir problem sonucunda helikopter ebeveynin çocuğu ertesi gün annesinin okula geleceğini bilir (Çocuk istese de istemese de o anne gelir ), milenyum anne ise probleme müdahale eder ancak kendisini göstermez. Milenyum ebeveynlerin teknoloji ile araları iyi olduğundan, çocukları ile ilişkilerinde de teknolojiyi çok kullanırlar. Çocukları ile aralarında genellikle bir cihaz vardır. İlk yürüyüşünde, ilk kelimesinde, komik anlarında o kamera hep oradadır. Hatta bazı ebeveynler çocuk kameradan kaçtıkça üzerine gider, esasında bu bir istismardır. Milenyum ebeveynlerinin birçoğunda en büyük noksan candan cana bağ kurmaktır. Çocuklarının ihtiyaçlarını giderirler ancak candan cana bağ kurmada becerileri gelişmemiştir. Bu grubun bir ucu da çocuğunun her yaptığını kayıt edip paylaşmaya dayanır. İleride o çocuk büyüyecek ve en özel anlarının milyonlarla paylaşılmasından rahatsızlık duyma ihtimali mevcut.

Milenyum ebeveynler teriminden sonra drone ebeveynler teriminden bahsetmek istiyorum. Drone kamerası olan küçük helikopter gibi bir araçtır. Drone ebeveynler, helikopter ebeveyn kadar ses çıkartmaz; gizlice çocuğunun hayatına sızar. Gizlice çocuklarının yazışmalarını takip eder, gruplarını inceler, kamera takip sistemi kullanır, çocuğunun öğretmenleri ile çocuğunun haberi olmadan görüşür, kararlar alır, ses kaydı alır… Kısaca çocuğunun hayatını gizlice yönetir. Bunları neden yaptığı sorulduğunda ise ağırlıklı olarak verilen cevap helikopter ebeveynlerinkine benzerdir: “Onu korumak için.” Kaygı çok yüksektir. Kaygıyı kontrol altına almak için, çocuğun etrafındaki her detayı kontrol altına almaya çalışır. “Bir dakika bırak bir düşsün çocuk, kendi kendine kalmayı öğrensin.”, “Bir gün eksik kalsın diğerlerinden, bu duyguyla baş etmeyi öğrensin.” cümlelerini duyan helikopter ve drone ebeveynler, “O daha küçük, ben şimdi onu koruyayım, ileride öğrenir.” derken çocuklarını öğrenme ve hayatla baş etme stratejileri geliştirme fırsatlarından mahrum bırakır.

Popüler psikoloji ister helikopter, ister drone ebeveyn etiketini kullansın alttaki malzeme aynı: kaygı. Ebeveynlik türünüz ne olursa olsun, bir günde değişemez. Yine de her fırsatta çocuklarınızla candan cana iletişim için vakit ayırın; kontrolsüz, cihazsız, kayıtsız, takipsiz, kaygısız candan cana iletişimde kalın.

nesteren_subat
Umut 1 yaşında! Ocak sayısında doğan Umut artık 1 yaşında. Fark ettiniz mi 1 yaş doğum günleri git gide daha büyük ve şaşalı kutlanmaya başlandı. Ekonomiye katkısının yanı sıra ebeveynler kendilerini de takdir ediyorlar. Sonuçta, özellikle de ilk çocuksa, bir yılda anne ve baba olmayı tecrübe ettiler. Peki bir yaş gelişimsel olarak beraberinde neler getiriyor?
• Bir yaşın taçlarından birisi de yürümedir. Özellikle erkek çocuklar biraz daha geç yürüse de ortama 14 ay civarında büyük bir çoğunluğu yürümenin keyfini almış oluyor. Yürümeye başlamak bireyselleşme açısından son derece önemlidir. Artık gitmek istediği yöne doğru başka birisine ya da yürüteç gibi herhangi bir araca bağlı olmadan gidebilir. Hatta bazen koşup da gider. Koşar, koşar ve belli bir noktada durur; arkasına bakar. Gizli bir daire vardır sanki ebeveynin çevresinde. O gizli dairenin sınırında durur çocuk, sonra ebeveyn çocuğa doğru bir hamle yaptığında daire de ileri gittiğinden çocuk yeni sınırlara doğru koşar. Özelikle de yeni yürümeye başlamış
çocuk ebeveynler için oldukça riskli bir zamandır. Kendi kendine istediği yöne gidebilmenin heyecanı ile hareketlenen çocuk artık koyduğunuzda duran bir bebek değildir.
• Umut’un kaba motor gelişimi için ebeveynlerinin onunla kollarını ve bacaklarını hareket ettirebileceği oyunlar oynaması önemlidir; örneğin bir çocuk parkındaki ufak yaş çocuklara uygun oyun gruplarını kullanması, topa vurma ya da topu eline alarak atma oyunları ya da zıplama oyunları.
• Bir yaşındaki Umut, etrafında gördüğü teknolojik cihazlara daha fazla ilgi duysa da, dil gelişimi ve ince motor gelişimi açısından ekranların karşısında çok vakit geçirmemeli. Özellikle ebeveynsiz televizyon izlemek dil gelişimini olumsuz yönde etkileyecektir. Ebeveyni yanında Umut ile birlikte aktif izleyebiliyorsa, o zaman ekrandakilere tercüman olabilir; “Bak kırmızı bir ördek!” benzeri cümleler kullanabilir. Aksi takdirde Umut televizyondan duyduğu seslere tepki verecek ancak televizyon Umut’un verdiği sese “Ne güzel söyledin, bir daha söyle” geri bildirimini veremeyeceği için Umut bir süre sonra ses çıkartmadan pasif izleyici olacaktır; ekrana ve hayata karşı.
• Dil gelişimi için Umut’a ebeveynleri bol bol hikâye anlatır, hikâye bulamadıkları zaman da bir kitap okur, böylece dil öğrenimi daha kolay hale gelir.
• Bir yaş çocuk yürümeye başlasa da birincil bakımını üstlenen kişi ile güven bağı kuvvetli bir şekilde devam etmektedir. Birincil bakıcı ile çeşitli etkinliklere katılabilir ancak tek başına oyun grupları bir yaş gelişimi için uygun değildir.

Önümüzdeki ay Umut iki yaşında olacak ve “terrible two” yani korkunç iki olarak adlandırılan iki yaş sendromunu yaşayacak. Üç yaşta da cinsel kimliği oturacak. Umut Parents dergisi ile büyümeye devam ediyor. Hepimize “Umut” olsun.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir