- Sağlıklı bir beslenme çantası nasıl olmalı
- Çocuğunuzun vücudundaki morlukları dikkate alın
- Tatil sonrası okula uyum
- Sıcak havalar sizi de mi çarptı?
- Varislerden şikayetçi misiniz?
- Acil durum bavul listesi
- Emzirme hem anneyi hem de bebeği rahatlatır
- Sağlıklı uyku düzenini hayatınıza dahil edin
- Açık büfeye mesafeli duruş sergileyin
- Dikkat eksikliğini artıran hatalı ebeveyn yaklaşımları
Kimin başucu kitabı

12 yaşındaydım, “Sen daha Çocuk Kalbi’ni okumadın mı?” dediler bana. “Ahh! Nasıl öğreneceksin insan olmayı, eğer o kitabı okumadıysan?” Dehşete düştüm: Bu dünyada bir roman vardı ve onu okumayan ‘insan’olamıyor muydu?
Çocuk Kalbi, İtalyan yazar ve eğitimci Edmondo de Amicis’in başyapıtıdır. Tüm dünya dillerine çevrilmiş ve her dilde yüzlerce kez basımı yapılmış bu hikâyede Enrico adında bir öğrenci, özveri, yardımlaşma, dürüstlük, iyilik ve vatanseverlik gibi erdemleri öğrenir. Kulağa heyecanlı geliyor mu? Değil tabii. Ama kitap becerikli bir yazarın elinden çıktığından, kendini okutuyor. Okutuyor ama okuyan çocuğa iyilik mi ediyor kötülük mü, tartışılır… Hikâyede arkadaşlarına göre maddi bakımdan iyi durumda olan öğrenci Enrico, ailesi tarafından da sevgi ve ilgi görmektedir. Ne yazık ki bilinçsiz ve kusurlu davranışları, büyüme sürecinde her çocuğun yaptığı gibi etrafındakileri incitebilmektedir. Ona, sınıfa yeni katılan çocuk için “mutluluk duyması”, çocuğu “kardeşi gibi”görüp “sevmesi gerektiği”öğretilir. Sınıfa yeni gelen birine ilk görüşte ısınamadığı için kusurludur.
Çocuklara erdemli olmayı öğretmek için hikâye anlatmak mükemmel bir seçim olsa da hikâyenin içine nasihatler dizmek çocuklarla sağlıklı iletişimin yollarını kapatır. Çocuğunuza okuduğunuz kitaplarda nasihatler, kehanetler ve emir kipinde konuşmalar varsa, bunun çocuğunuzda yaratacağı iki farklı etki olabilir: Normal bir çocuk bunu “dırdır” olarak algılarken, hassas bir çocuk bunu suçluluk duygusu olarak hisseder. Her ikisinin de istenen sonuç olduğunu sanmıyorum.
Bir zamanlar tabağımdaki yemeği bitirmediğim zaman bana “Afrika’daki aç çocukları düşün!” derlerdi. Bir çocuğun omuzlarına Afrika’dakinin sefaletinin sorumluluğunu yüklemek acaba ne kadar mantıklı? Dünyadaki acılardan hangi biri yüzünden bir çocuk güldüğünde duygusuz, oyun oynadığında işe yaramaz olarak mı etiketlenecek? Sanırım burada çocukların değil, yetişkinlerin olgunlaşmaya ihtiyacı var! Bu kitapları çocuğun değil, yetişkinlerin başucu kitabı yapmaya ne dersiniz?
Vaazlar, emir kipleri, olsa olsa suçluluk duygusu altında ‘mış gibi’ yapmayı öğretir bir insana. Çoğumuz bu şekilde büyümüş bireyleriz: “Ahh, şu Suriyelilerin haline de çok üzülüyorum Ayten’ciğim. Biraz daha kek alır mısın, bu arada?”İşte size mis gibi bir ‘mış gibi’ örneği.
Gelelim çocukların özgür iradeleriyle sevdikleri kitaplara. Oğlumun favori çizgi romanında çocuk, babasının öğretmenini dövdüğünü hayal ediyor! Ama bunu düşünürken panikliyor: Bu bir rezalet, bir felaket olur! Kahraman, şiddete yönelik arzusunu hayali olarak gerçekleştirerek bunun doğru davranış olmadığını anlıyor. Okur da zaman zaman kötü düşüncelerle boğuşan tek kişi olmadığını (bir başka çocuğun kendisininkilerden daha bile vahşi düşüncelere sahip olduğunu) görerek rahatlıyor. Kızımın favorileri arasında ise Pippi Uzunçorap var. Tuhaf giyinen, bir dolu çılgınlık yapan, yanında silah taşıyabilen bir kız çocuğu, tam da bu sorunları yüzünden Erdemli Enrico’dan daha çok yardımcı oluyor ona. Okur, içindeki uyumsuz bireyin (hatta daha beterinin) yansımasını görerek kendi kusurlarını kabullenebiliyor, düşüncelerinden utanmak yerine onların insan doğasına ait olduğunu anlıyor; olgunlaşma mücadelesini zamana yayabiliyor.
Çocuğumuza kitap seçerken belki şunu hatırlayabiliriz: Duygu, bir eylem değildir. “Sev” deyince sevemezsiniz. Çocuğa öğretmenlerini, aile bireylerini, kendini sevmeyi öğretemezsiniz ama herkese ve kendine saygı duyması için, onları oldukları gibi kabul etmesini sağlayabilirsiniz. Bunun yolu da onları (hatta daha kötü versiyonlarını) sanat yoluyla aynalamaktan geçer…
İlgili Yazılar
Son Haberler
-
“Hayat Askıda Kalmasın” sosyal sorumluluk projesi
Liv Hospital ve Gülmek İyileştirir Derneği ile birlikte tiroid, meme,...
- Eklendi Eylül 20, 2023
- 0
-
İşitme kaybının nedenleri
“Yenidoğan ve çocukluk döneminde genetik faktörler, anne karnındayken geçirilen enfeksiyonlar,...
- Eklendi Eylül 20, 2023
- 0
-
Cilt lekesi nasıl tedavi edilir?
Yaz aylarında güneş ışınları deniz suyunun da etkisiyle cildimizi daha...
- Eklendi Eylül 20, 2023
- 0
-
Bir Sağlık Markasının Yolculuğu
Liv markasını hayata geçirmek için çıkılan yolculukta, markanın kısa tarihçesini...
- Eklendi Eylül 13, 2023
- 0
-
Sağlıklı bir beslenme çantası nasıl olmalı
Çocuğunuzun sağlıklı beslenmesi için neler yapıyorsunuz? Özellikle okul dönemi ile...
- Eklendi Eylül 11, 2023
- 0
-
Eyvah okullar açılacak çocuğum çok hastalanacak mı?
Ebeveynlerin hem iç hem de dış sesi yeni eğitim ve...
- Eklendi Eylül 6, 2023
- 0
-
YBY Woods, 9-10 Eylül tarihlerinde çocuklarla buluşuyor
Konserden festivale, tiyatrodan spora birçok kültür, sanat ve eğlence deneyimlerini...
- Eklendi Eylül 6, 2023
- 0
PARENTS TV
YAZARLAR
-
Denizde on gün
Davet Mimi’ye geldi, “biz ailece tekneyle kıyıları dolaşacağız, Mimi...
- 9 Eylül 2020
- 0
-
Bu yaz İstanbul’da
Temmuz’un ikinci yarısına kadar tezimle uğraştım. Acayip bir harala...
- 8 Ağustos 2020
- 0
-
İlk ders, ilk kazanç
Talia, neredeyse 16 yaşında. Dersleri, aktiviteleri, arkadaşları, sevdikleri, bildikleri,...
- 7 Temmuz 2020
- 0
-
Ve bir Kez Daha Dijital Medya Okur Yazarlığının Önemi
Yazan: Birsu Şentürk @nestendrestzekeriyaköy Hayat bize Dijital Medya Okur...
- 5 Mayıs 2020
- 0
0 yorum