Kim? Kiminle? Nerede? Nasıl? – Psk. Nesteren Gazioğlu

7 Eylül 2016

101249834

Eylül ayı ortalama üç yaş üzeri çocuğu olan aileler için heyecan, yenilik, telaş ve masraf anlamına da gelebiliyor. Yaşam içerisinde doğal öğrenici olan çocuğun sistemik öğrenme sürecine geçmesine açılan yepyeni kapılar sunuyor. Bu süreçte çocuklar ve aileler de her yıl yeni bir değişim ve dönüşümden geçiyor.  Her sınıfın beklentisi farklı, her ebeveynin beklenti farklı hatta her eğitim kurumunun da yönelimi çeşitlilik gösteriyor.  Eğitim kurumlarının yönelimlerine bakıldığı zaman genellikle üç grup ile karşılaşıyoruz; akademik odaklı yönelim, çocuk odaklı yönelim, bir de bu iki yönelimin harmanlanarak sunulduğu kurumlarla karşılaşıyoruz. Akademik ya da hedef odaklı sistemlerde, yapılandırılmış bir program yürütülür ve bu program içerisinde öğretmen liderlik yapar. Planlamak, yönerge vermek ve süreci yönetmek öğretmene aittir. Araştırmalar özellikle ilköğretim öncesi dönemde, çocuk odaklı yaklaşımın akademik yaklaşımdan daha etkin olduğunu göstermektedir. Çocuk odaklı yaklaşımda çocuk aktif katılım sayesinde kendi hızında ve güvenle ilerler. Zorlama ya da herhangi bir programa yetişme sıkıntısı, kaygısı yoktur. Bulgular, çocuk odaklı eğitim sistemindeki çocukların motor becerilerinin, akademik ya da harmanlanmış sistemlerdeki çocuklardan daha fazla gelişmiş olduğunu ortaya koyuyor. Diyelim ki, bir saksıya çiçek ekmemiz gerekiyor. Önce saksıyı alırız, sonrasında içerisine toprak doldururuz, çiçeği ekeriz, kenarlarından tekrar toprakla destekleriz ve su veririz. Eğer saksıya belli miktar toprak koymadan direkt çiçeği koysaydık, bir süre sonra saksının dibinde köklerin gelişmesi için yeterli alan olamayacağından çiçek de beklendiği kadar serpilemeyecekti. Çocuk gelişimi ve temel eğitim de benzer bir şekildedir. Çocuğun ilköğretime başlamadan önce alması gereken temel sosyal ve duygusal beceriler vardır. Örneğin, üç yaşında bir çocuğa el yazısı öğretmeye çalışmak saksıya direkt çiçeği ekmek, hatta çiçek ekmeden sulamak gibi düşünülebilir.  Çocuk odaklı sistem zaman zaman yanlış anlaşılmalara da sebebiyet verebiliyor. Çocuk odaklı sistemler kuralsız ya da çocuğun her istediğinin yapıldığı sistemler değildir. Çocuğun hayatının merkeze alınması başka bir kavram, çocuğun bireysel gelişimin farkına varılarak, çocuğun hızında ilerlenmesi ayrı kavramlardır. Çocuğun hayatın merkezine alındığı durumları bazı ailelerde görebiliyoruz. Çocuğu hayatın merkezine alan ebeveynler, kararları da çocuklarının yönlendirmesi doğrultusunda alıyorlar.

Çocuğu ilgilendiren ilgilendirmeyen tüm konularda çocuğa danışıyorlar. Çocuklara sınır konulmadan, tüm istekleri gerçekleştirilmeye çalışıyor. Çocuk odaklı yaklaşımda sınır vardır, çocuğu hayatın merkezine alanlarda ise en büyük eksiklik sınırdır. Örneğin ev değiştirecek bir aile düşünelim. Dairenin konumunu, semti, ekonomik yönü çocuk değerlendiremez. Buna rağmen “Çocuğumuz bu evi seçti biz de taşındık” cümlesini çevrenizde duyabilirsiniz.

Ebeveyn ile çocuğun rolleri karışıyor, dolayısıyla sorumluluklar da netliğini kaybediyor.  Bazı ailelerde ise ebeveynin işgalci ve kontrolcü yapısı çocuğun kafasını karıştırabiliyor. Çocuk ebeveyni ile iç içe geçmiş, rol karmaşasında sürükleniyor. Sokakta, markette, sosyal ortamlarda duyabileceğiniz bazı cümleler;

nesteren

Yukarıdaki cümleler kültürel bağlamı da düşündüğümüzde normal gibi gözükse de, rollerin ve dolayısıyla sorumlulukların karmaşıklığını sembolize eder. Kültürel olarak bireyselleşmede zorlanan, ayrışamamış yapıların izlerini dikkatle bakarsanız görebilirsiniz. Okul zamanı iç içe geçmiş ebeveyn çocuk ilişkilerini de düzenleyici bir etkiye sahiptir.  Ebeveyn ile çocuğa mecburi bir ayrılık getirir.  Okulda annesini bırakmak istemeyen, günlerce annesinin beklemesi için ısrar eden çocukların ebeveynlerine genellikle rehberlik birimleri tarafından yöneltilen bir soru vardır: “Siz çocuğunuzdan ayrılmaya hazır mısınız?” hatta belki de sorunun doğrusu “ayrışmaya” hazır mısınız? Sorunun cevabı sizde… Yeni eğitim-öğretim yılı tüm çocuklara ve ailelerine hayırlı olsun.

Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir