DOĞUMDA AN AN TAKIP

6 Aralık 2014

Fetal Internal Monitorizasyon yöntemi ile; anne karnındaki bebeğin sağlığı takip edilebiliyor. Özellikle riskli gebeliklerde anne karnındaki bebeğin doğrudan takip edilebilmesini sağlayan bu yöntemle, doğum eylemi sırasında, bebeğin oksijensiz kalarak sağlığının riski girme olasılığı son bulabiliyor.

Hamileliğin son zamanlarında ve doğum eylemi sırasında anne karnındaki bebeğin sağlığı büyük önem taşıyor. Pek çok teknolojik yöntem olmasına rağmen, elde edilen bulgular bazen yetersiz kalabiliyor. En son yöntem olan fetal monitorizasyon sistemi ile anne karnındaki bebeklerin sağlığının takip edilmesi ve değerlendirilmesi artık daha kolay! Bu yöntemle amaç, bebeklerin rahim içinde sahip olduklarının oksijen miktarını göstermek ve “hipoksi” veya “asfiksi” olarak adlandırılan yetersiz oksijenlenmeyi erkenden saptayarak bebek üzerindeki yakın ve uzak dönem riskleri en aza indirgemek. Acıbadem Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Arda Lembet iki türlü bebek sağlığı takip sisteminden söz ederek şunları söylüyor:
“Eksternal (dışarıdan ) ve Internal ( içeriden ) Monitorizasyon olarak iki izleme yöntemi vardır. Dışarıdan izleme ile bebek kalp hareketleri ve rahmin kasılması (doğum ağrıları) ancak dolaylı olarak, yani dışarıdan annenin karnına yerleştirilen cihazlar ile takip edilebilmektedir. Bu yöntemin alternatifi; farklı aşamalardan oluşan internal izleme veya doğrudan doğum izleme ve takip yöntemidir.”

YÜKSEK RİSKLİ GEBELİKLERDE KULLANILIYOR
Doğum öncesi annede veya bebekte varolan bazı hastalıklar ile, doğum eylemi sırasında ortaya çıkabilecek bazı problemler anne ve bebek için önemli riskler taşıyor. Bu tarz gebelikler yüksek riskli gebelikler olarak adlandırılıyor. Özellikle bu tüp gebeliklerde anne adayının takibi çok daha büyük önem taşıyor. Şeker, kan ve böbrek hastalıkları, tiroit hastalıkları, yüksek tansiyon, enfeksiyon hastalıkları, anne karnındaki bebeklerin gelişme geriliği, erken doğum veya su kesesinin erkenden açılması veya bebek çevresindeki amniyon sıvısının yeterli miktarda olmaması, vajinal kanama ve gün aşımı gibi durumlar hamilelikte ve doğum sırasında risk oluştururlar. Bu tür hamileliklere “Yüksek Riskli Gebelikler” denilir. Hamilelik süresince ve doğum eylemi boyunca bebeklerin sağlığının takibi tüm hamilelerde önem taşısa da; artan risk nedeniyle Yüksek Riskli Gebelikler kapsamındaki hastaların takibi ve doğumu ayrı bir özellik göstermekte olup; söz konusu hastalar, bu konuda ihtisaslaşmış ve deneyim sahibi olan merkezlerde izlenmelidirler.

DOĞRUDAN DOĞUM İZLEME SİSTEMİ NASIL ÇALIŞIYOR?
Doğrudan izleme yöntemlerinde, rahmin ağzı doğum sırasında belirli bir açıklığa ulaştıktan sonra, bebeğin başına çok küçük bir elektrot takılmasıyla, bebekten gelen kalp sinyalleri birebir, çok net ve sağlıklı olarak değerlendiriliyor. Doğrudan bebek sağlığı izleme yöntemleri arasında dünyada son yıllarda “Fetal Pulse Oksimetre”(bebek oksijen ölçümü) yöntemi kullanılıyor. Bebeğin cildine yapıştırılan bir algılayıcı sayesinde tüm doğum eylemi sırasında bebeğin aldığı oksijen miktarını tahmin etmek mümkün hale geliyor. Böylece klasik yöntemlerle bebek kalp hareketlerinin ve sağlık halinin net olarak değerlendirilemediği durumlarda, bu ölçüm ile bebeğin rahim içindeki sağlığı ve oksijenlenmesi tespit ediliyor. Böylece hızlıca doğuma geçilebiliyor. Zaten bu yöntemin en büyük yararı da bu. Klasik yöntemlerle, bebeğin streste olduğu sanılarak doğuma geçilen durumların yaklaşık yüzde 40 – yüzde 60’ında, bebeğin durumunun aslında sanıldığı kadar kötü olmadığı, gereksiz yere müdahale yapıldığı görülüyor. Bu yeni yöntem bu yanılgıyı ortadan kaldırıyor.

AĞRININ ŞİDDETİ ÖLÇÜLÜYOR
Doğrudan izleme yönteminin bir başka özelliği de; doğum eylemi sırasında rahim ağzı açıldıktan sonra, özel bir bağlantı yardımıyla rahim içerisinde oluşan basıncın ölçülmesine ve rahim içine sıvı verilmesine olanak tanıması. Özellikle doğum eyleminde suni sancı verilen durumlarda, klasik yöntemlerle doğum ağrılarının gerçekte oluşan gücü konusunda yorum yapmak imkansızdır; zira ağrılar bu yöntemlerde hastanın karnına bağlı cihazlarla dolaylı olarak izlenmektedir. Doğrudan izleme yönteminde ise ağrı şiddeti, sayısal olarak, büyük bir netlikle ölçülebilmektedir. Alınan bu bilgiler eşliğinde, doğru zamanda suni sancı verilmesi ve doğum eyleminin takip ve planında, en uygun ilaç dozlarının seçilmesi ve anormal doğum süreçlerinin erkenden saptanması mümkün olmaktadır. Rahim içine sıvı verilmesi yönteminde görülen en büyük yarar ise, bebek çevresinde amniyon sıvısının yeterli olmadığı ve göbek kordonu sıkışması belirtileri gösteren bebeklerde, verilen sıvı ile bu bulguların tamamen düzeltilebilmesidir. Ayrıca, anne karnına dışkısını yapan bebeklerde, verilen sıvı ile bebeklerin dışkısını yutmaları ve buna bağlı ortaya çıkabilecek sorunlar da engellenmektedir.

Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir