ÇOCUKLAR BİZİ NE ZAMAN ŞAŞIRTIRLAR?

5 Aralık 2014

Çocuklar bizi her zaman şaşırtırlar. Zaman zaman onlardan duymayı beklemediğimiz sorularla karşılaşabiliriz. Bunun nedeni onları hafife almamız dolayı olabilir mi?

Neden o amca o kadar büyük bir delik kazıyor?
Çünkü oraya büyük bir ev yapılıyor. Evin aşağısına da bir bodrum katı yapılacak.
Neden?
Otomobillerin derin bir garaj katına ihtiyaçları var.
Neden?
Çünkü otomobillere cadde üzerinde yeterince yer yok!
Neden?
Caddede yayaların yürüyebilmesi ve bisiklete binebilmesi için otomobillere garaj yapılması daha iyi. Eğer otomobiller yerin altına park ederlerse, o zaman daha fazla oyun alanı ve park yapılabilir.
Neden? …
Bu sorular devam eder, bütün olasılıklar elenene kadar size ‘neden’li sorularını sormaya devam ederler. Çocuklar, bilgiye açtır ve bu da iyi bir şeydir. Dünyayı algılayabilmek için her şeyi öğrenmek isterler. Bunun yanı sıra, meraklı çocuğunuzu yanıtlamak ilk önce size eğlenceli gelebilir. Çocukların dünyaya bakış açısı da şaşırtıcıdır; bizden çok daha farklı bir bakış açısıyla bakarlar ve bazen farkına varmadığımız şeyleri görürler. Bu sorular bazen uygunsuz bir zamanda karşınıza çıkabilir ve sizi kızdırabilir. “Neden şimdi işe gitmen gerekiyor?” gibi. Birisine acıdığınızı hissettiği zaman, “Neden o adamın tek bacağı var?” diye sorabilir. Bazen “Neden güneş ışıyor?” gibi cevabı size zor gelen sorular da sorabilir, bazen de,canınız sıkkın olduğu zaman, birdenbire “Neden baba bizimle oturmuyor artık” diye sorabilirler. Bu tür sorularla sık sık karşılaşıyorsanız, işte çocuğunuzun sorularına cevap bulabilmenize yardımcı olabilecek öneriler…

NEDEN SORUYORSUN?
Çocuklar, 3 yaşına girdikleri zaman artık ‘neden’ sorularına başlamış olur. Gelişim psikolojisi uzmanları bu durumu daha kolay anlatıyor: Bu güne kadar çocuklar somut olayları deneyebiliyorlardı. Örneğin bir şeyin soğuk ya da sıcak olduğunu hissederek anlıyorlardı. Üç yaş civarında dil öğrenme becerileri bir adım ilerler; sembolleri olan fiziki olayları da öğrenmeye başlarlar. Örneğin tencere içinde neden suyun kaynadığını anlarlar. Bunların dışında “neden?” sorusu onlar için bir iletişim aracıdır. Bu kelimeyle, bir konuşma açabileceklerini ya da bir konuşmanın içine girebileceklerini düşünürler. Ve sonuçta kişisel gelişimlerinin de nasıl ilerlediğini gösterirler: Neden o çocuk ağlıyor? Bu, duyarlılıklarının da ne kadar geliştiğini gösteren bir kanıttır. Bu soruyla, kendilerini sorgularlar: Ben de o çocuk gibi aynı nedenden dolayı ağlayabilir miyim? Merak onlar için sadece bir motordur. Bu sorular ilerledikçe, kafalarında bir dünya resmi oluştururlar.
Bir çocuk için her şey yenidir ve her olay anlatılmayı hak eder. “Neden bu kuş ölmüş? Neden Kamil amcanın hiç saçı yok? Neden yağmur yağmaya başladı? Neden uçaklar uçabiliyor? Neden bir bebek daha yapıyorsunuz?” Bu sorular çocuklar için birer semboldür. Soruları acı, utanç ya da umutsuzluk tanımaz, sadece merak içerir.

SENİ NASIL CEVAPLANDIRMALIYIM?
Bütün çocuk soruları cevaplandırılmalıdır. Mümkün olduğunca onu cevaplandırın. Cevabınızın bir ansiklopedi gibi yüzde yüz doğru olması gerekmez; önemli olan, ona zaman ayırmanız ve sorusunu cevaplamak için gayret göstermek istemenizdir. Onu yeterince dikkate almazsanız, onun da size güveni sarsılabilir ve bu küçük yaşta güven sorunu yaşayabilir.
Aile olarak yapmanız gereken temel şey, çocuğunuz soru sordukça, onu takdir ettiğinizi gösteren sinyaller vermenizdir. Çocuk soru sorduğu zaman cevap alıyorsa, cevaplarla tatmin olmaya başlar. Aranızda canlı bir diyalog yaşandıkça, çocuğunuzun hayal dünyası genişlemeye başlar ve yaşama olan ilgisi her zaman uyanık kalır. Diyalog kurabilme özelliği, soru sorabilme, yaratıcılık ve merak gibi özelliklere sahip çocuklar, daha sonra okul hayatında çok daha başarılı olurlar.
Çocuklar sordukları erken sorularla, hangi konuyla daha çok ilgilendiklerini de gösterirler. “Neden güneş parlıyor?” sorusunu soran bir çocuğa güneş sistemini ve gezegenleri anlatmak gerekir; bunun içinse daha çok okul bilgilerine ihtiyaç vardır. Eğer çocuğunuz için bu bilgiler daha çok erken diye düşünüyorsanız onu, “Böylece çiçekler büyür, açar; birbirimizi ve yeryüzünü görmemiz için yeterli miktarda etraf aydınlık olur.” diye cevaplandırabilirsiniz.
Çocuklar onlara vereceğiniz bir cevapla sevinirler ve kendi kendilerine cevap bulamadığı, belli bir yere oturtamadıkları olayları anlamaya başlarlar. Cevabınıza rağmen soru sormaya devam ediyorsa, birlikte yaşadığınız deneyimleri de katarak açıklamalarda bulunabilirsiniz: “Güneş aynen büyük bir ateş gibi, bir sürü alevin birleştiği bir top gibi. Yaz akşamları yaktığımız ateşlere benziyor. Bu ateş çok sıcak ve etrafı aydınlatıyor. Eğer ateşin yanına gidersen yanabilirsin. Senin daha önceden olduğun güneş yanığına benzer bir yanık yaratabilir.” gibi.
Cevabın onu tatmin etmediğini düşünüyorsanız, çocuğunuzun hangi açıdan olaya baktığını anlamak için, ona soru sorabilirsiniz. “Ne düşünüyorsun?” sorusu onu anlamanız ve ona yardım etmeniz için bir adım daha olacaktır. Böylece neyi anlamadıysa, ona daha açık bir şekilde anlatarak; kafasındaki soru işaretlerini silebilirsiniz.

Uzmanlara Sorduk
Çocuk soruları bütün aileleri ilgilendirir. Uzmanımıza merak edilen soruların bazıları sorduk.Cevaplarının yol gösterici olduğunu düşünüyoruz.

Çocukların dünyayı keşfetmeleri için soru sormaları gerekiyor. Ancak, aynı soruyu tekrar tekrar sorarsa ve buna devam ederse, insanın sinirini ayağa kaldırma olasılığı da büyük.
Birçok çocuk cevabıyla tatmin oldukları soruyu tekrar sormaz. Üç yaşındaki çocuklar için aileleriyle konuşmak çok önemlidir. Onlar için ‘neden’ sorusu, anne-babasının ilgisini çekmek için sihirli bir kelimedir. Yeni keşfettikleri bu yetenekleri,onlar için aynı zamanda bir oyundur.

Devamlı soru sormaları, aynı zamanda meraklı bir yapıya sahip olduklarını göstermez mi?
“Neden?” soruları bir çocuğun doğru gelişimi için en temel yoldur. Bu yol sonucunda, çocuğun sorgulama refleksi gelişir. Böylelikle çocukların insan ilişkileri ve sosyal yaşamları gelişir.

Derin garajlar, park alanları ve çukur kazmanın sosyal ilişkileri kuvvetlendirmede ne görevi vardır?
Anne, çocuğunu oyun parklarına ve park alanlarına götürmelidir, çünkü çocukların açık alanda oyun oynamaya ve annesiyle zaman geçirmeye ihtiyacı vardır. Komşu, çocukların evin önünde oynamasına kızdığı için;çocukların oyun alanlarında oyun oynamaları gerekmektedir. Bastonlu amcanın arabasını evin önüne park etmesi gerekir; çünkü yürümeye gücü yoktur. Herkesin farklı bir görüşü vardır ve herkesin gereksinimleri farklıdır. Çocuklar sorularına cevap aldıkça, hayatın renkli ve farklı yönlerini öğrenmeye başlarlar. Ve kendi kendilerine farklı bakış açılarından bakabilmeyi öğrenirler.

Çocuklara küçük birer filozof diyebilir miyiz?
Çocuklara bilinçli filozoflar diyemesek de, filozof özelliklerine sahip küçük insanlar diyebiliriz. Hayata dair, “Diğer yerlerde de bu kadar çok insan var mı? Tanrı’yı kim yarattı?” gibi sordukları sorular, tıpkı filozoflar gibi, hatta sofistler gibi şüpheci yaklaşımları sonucudur. Hiçbir tabuları olmadan, korkmadan soru sorarlar.

Bazen sordukları sorularla bizi zor durumlara da düşürüyorlar.
Biz; büyükler çok az ‘neden’ soruları sorarız. Bu her şeyi bildiğimizden değil, artık hiçbir şeyi araştırmaya gerek duymadığımızdandır. Onların sorularını uzun zamandır kendimize sormadığımız ve şüpheci davranmayı bırakıp, olayları kabullendiğimiz için araştırmayı bırakmışız. Bu durumda bir şansımız daha var; çünkü çocuğumuz soru sormaya başladığında bize de olayları yeniden öğrenmemiz ve deşmemiz için bir fırsat çıkar.

Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir