BEBEĞİM NİYE AĞLIYOR

17 Aralık 2014

Her şey yolundayken bebeğinizin artarak devam eden ağlama krizlerinin sebebi ‘kolik’ olabilir. Memorial Ankara Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü Doç. Dr. Ahmet Demir, bebeklerde kolik ve süreçleri hakkında bilgilendiriyor.

Bebeklerde kolik rahatsızlığının kesin nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, bebeğin sinir sistemi, bağırsak sisteminin tam olgunlaşmaması ya da gelişmekte olması ile ilgili olabileceği düşünülüyor. Ailenin gergin olması, ebeveyn-bebek ilişkisinin zayıflığı ile ilgili olabileceği söylense de bu tartışmalı bir durum. Diğer olası nedenler ve risk faktörleri ise annenin sigara içmesi, annenin yaşının ileri oluşu ve ilk bebek olarak sıralanabilir. İnek sütü, protein alerjisi ve diğer alerjiler de kolik konusunda suçlanmaktadır. Bazı çalışmalara göre bu bebeklerin bağırsak floralarında faydalı bakteriler olan laktobasillusların sayıca az, koli basillerinin sayısının ise fazla olduğu ve bu nedenle gaz üretiminin de yüksek ve bağırsak hareket bozukluğunun fazla olduğu bildirilmiştir. Bir başka çalışmada bifidobakterlerin ve laktobasillusların bebeği gazdan koruduğunu ve ağlamayı azalttığını ortaya koymuştur.

Kolik belirtileri
Ana belirti ağlama krizleridir. 3 ayın altındaki bir bebekte adeta durdurulamayan ağlama krizlerinin günde en az üç saat sürmesi ve bu tablonun haftada üç gün ve ayda üç hafta görülmesi olarak tanımlanabilir. Genelde bu kolikli bebekler, akşam saatlerinde ve hemen hemen aynı saatlerde ağlarlar. Ağlama sırasında yüzleri kızarır, karınları belirgin olarak şişer ve bacaklarını karınlarına doğru çekerler. Bazen kendilerini arkaya doğru atar gibi bazen ellerini yumruk yaparak bazen de bacaklarını tekme atar gibi hareketler yaparak ağlayabilirler. Neyse ki bu tablo çok uzun sürmez ve 4’üncü aya doğru düzelir.

Beslenmeye bağlı kolik oluşumu
Beslenme, kolik ilişkisinde ana unsurlar, inek sütü protein alerjisi ve diğer alerjilerdir. Ek olarak bazı çalışmalara göre bebeklerin bağırsak floralarında faydalı bakterilerin sayıca azalması önemli bir faktördür. Bunlar beslenme ile ilişkili olduğu için beslenme de önemlidir. Ancak, elimizde bununla ilgili kanıt bulunmamaktadır. Burada annelere tavsiyem gebelik boyunca takip ettikleri beslenme alışkanlıklarına bebeklerini emzirirken de devam etmeleridir. Diğer önemli bir nokta ise annelerin bazen bir gıda çeşidinden aşırı tüketmeleridir (kabızlık için günkurusunu fazla tüketmek gibi). Anneler bundan kaçınmalı ve her çeşit gıdadan ölçülü şekilde almalıdır.
Tedavi yöntemleri
Tedavide birçok alternatif bulunmaktadır ancak bunlar tüm bebeklerde aynı oranda etkili olmamaktadır. Tedavi seçeneklerinin ana başlıkları şu şekilde sıralanabilir; anne sütü ile beslenen bebeklerde annenin diyetinin düzenlenmesi, mama ile beslenen bebeklerde uygun mamaların seçilmesi, ilaç tedavisi (gerekmedikçe kullanılmamalı veya endikasyon iyi konulmalı), probiyotikler (faydalı bazı bakterilerin kullanılmasıdır), bitki özleri, kayropraktik tedavi ve masaj.

Kolik problemi olan ailelerin yaptığı yanlışlar
Bu bebekler anne baba tarafından doktor doktor dolaştırılarak gereksiz tetkiklere maruz kalırlar. Bu durum hasta ve ailesinin yaşam kalitesini bozar. Bebekte kilo alamama, halsizlik (emmeme), kusma, ishal, ateş, isteksizlik veya kabızlık yoksa genelde herhangi bir tetkike gerek yoktur. Bebeklerde, 18 aylık oluncaya kadar fizyolojik olarak ‘gastroözefageal reflü’ görülebilir. Dolayısıyla bu fizyolojik durum, bazen patolojik olarak değerlendirilerek gereksiz tedavilerin uygulanmasına sebep olabilir. Bazen bu bebekler ağlarken, ıkınarak ağladıkları için kabız muamelesi görebilir. Burada da gene gereksiz kabızlık tedavisi uygulanabilir. Bir diğer çok önemli nokta, popo deliği darlığının olduğu ifade edilerek genişletme manevralarının yapılmasıdır. Bu durum cerrahi bir sorundur ve kesin tanı konulmadan asla böyle bir tedavi uygulanmamalıdır.

Anneye yasak olan besinler
İnek sütü protein alerjisi veya diğer besin alerjilerine bağlı bir ağlama tablosu varsa, bu zaten infantil kolik olarak tanımlanmaz ve buna göre annenin diyeti planlanır. Bebekte herhangi bir organik hastalık/bozukluk olmadığı kanıtlandıktan sonra annelerin beslenmesinde yasak yoktur. Fakat burada en önemli nokta, annenin beslenmesinin dengeli olması ve belli bazı gıdaları aşırı tüketmekten kaçınmasıdır. Diğer bir husus da annenin, yedikleri ile bebeğinin ağlama krizleri arasında ilişki olup olmadığının iyi gözlenmesidir. Bu gözlem sonucu, ilişkili olduğunu düşündüğü gıdayı, doktoru ile tartışarak azaltmalı veya kesmelidir. Burada besin öğesi olarak laktoz içeriği fazla olan (süt ve sütten üretilen ürünler) gıdalar anne tarafından fazla tüketildiği takdirde bebekte, infantil kolik ataklarının fazla olduğu bilinmektedir. Bu durumda annelerin, laktozsuz sütü ve süt ürünleri kullanmaları uygun olacaktır.

Koliğin tedavisi var mı?
Koliğin belirli bir tedavisi yoktur. Uygulanan tedavi yöntemleri de her bebekte farklı sonuçlar vermektedir. Zaten bu durum bir hastalık olarak ele alınmamalı ve geçici bir durum olduğu unutulmamalıdır. İlaç tedavisinden mümkün oldukça kaçınılmalı, doktorla birlikte özenle karar verilmelidir.

Ağlama krizlerinde yapabilecekleriniz
Tedavi yaklaşımları aşamalı olarak bebekte uygulanabilir. Ancak bu yöntemler, her bebekte farklı etki oluşturabilir. İnfantil kolik genel ve kapsamlı bir bakım gerektirir. Öncelikle bebek bakımının düzgün olması, anne-baba-bebek ilişkisinin sağlıklı olması, ev ortamının bebeğe göre düzenlenmesi genel olarak sorunları azalttığı gibi ağlama krizlerini de azaltacaktır. Her beslenme sonrası bebeğin gazı çıkarılmalı, sık sık ten teması oluşturulmalı, karnına uygun teknikle masaj yapılmalı, bacak hareketleri ile gaz çıkarımı kolaylaştırılmalıdır.

Bebeğiniz ağlama krizine girdiyse…
Öncelikle anne ve babanın gergin olmaması gerekir. Sakin, güler yüzle çocuklarınızla konuşun ve göz teması kurmaya çalışın. Bebeğinize sarılarak temas yolu ile karnını ısıtabilirsiniz. Bazen bunu ütü ile ısıtılmış kumaşlarla ya da ısıtma pedleri ile de yapabilirsiniz.
Rahatlatıcı müzikler mutlaka açık olmalı, bebekler bu durumlarda hareket ve gürültüden hoşlanmaktadırlar. Bunu da bebeğinizi güvenlik önlemleri alınmış olarak ve hızlı olmayacak şekilde, kucağınızda sağa sola yarım dairesel hareketlerle sallayarak sağlayabilirsiniz. Bu arada emzik kullanabilirsiniz. Ayrıca, bazı bitkisel çaylardan (rezene, nane) içirebilirsiniz. Su sesi, süpürge sesi, müzik, bazı bebeklerde çok işe yarayabilir. Bebekler araba yolculuğunu da sevdikleri için kısa bir tura çıkabilirsiniz.

Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir