Bir yaz daha bitti – Ece Kumkale

7 Eylül 2017

Yaz geliyor, yaz bir türlü gelemedi, of çok sıcak, esmiyor derken akşamları üstümüze bir şey alma ve çorap giyme ihtiyacı duymaya başladık. Hemen buna da alışacağız ve ne zaman kar yağacak diye beklemeye başlayacağız…

Ömür geçiyor, çocuklar büyüyor biz yaşlanıyoruz pardon yaş alıyoruz? Olsun zamanın canı sağ olsun sağlık olsun yeter. Anları biriktirmeye devam. Her şey geçiyor. Dayanılmaz gelen ağlamalar, uykusuz geceler, bitmeyen banyolar, düşüp yaralanan dizler… Çocuklar büyüdükçe ağlamalar yerini gülücüklere, uykusuz geceler yerini deliksiz uykulara, bitmeyen banyolar yerini “anne ben kendim banyo yaparımlara” bırakıyor ve dizlerdeki yaralar da iyileşiyor. Her şey geçici ama anlar ve hisler kalıcı.

Sabah uyanıp çocuğunun senden önce kalkıp kahvaltıyı hazırladığını gördüğünde hissettiğin gurur, çocuğunun bir başarısına şahit olduğunda içine dolan mutluluk, çocuğuna sarıldığında duyduğun güven ölene kadar seninle kalıyor. Bu yaz da pek çok anı biriktirdik çocuklarımla. Çocuklar da oynamaya, yüzmeye ve kardeşliğe doydular diyebilirim. Alper bizden 1,5 ay önce Bodrum’a nine ve büyük dayısının yanına gitti. Bu ayrılıktan sonra kavuşan üç kardeşin harıl harıl heyecanla ve doya doya oyun oynamasını görmek beni çok duygulandırdı. Şu kadar iddialı konuşuyorum, tek çocukta ısrarlı bir anne-baba 1-2 gün gelip bizde kalsa ve bizim üç kafadarın nasıl oynadıklarını görse anında #kardeşşart demeye başlar. Bu demek değil ki çocuklarım hiç kavga etmiyor ve beni delirtmiyor. Tabii ki benim çocuklarım da yeri geliyor kavga ediyorlar ama sonra bir bakıyorsunuz öyle bir oynuyorlar ki içiniz gidiyor. Klasik kardeş şart propagandamı da yaz yazımın içine sıkıştırdıysam sizlere harika bir sonbahar dileyebilirim. Bu arada herkesin bakabileceği ve tahammül edebileceği kadar çocuk yapması gerektiğini de hatırlatmak istiyorum. Çok çocuklu bir aile herkese göre değil. Tahammülünüz ve sabrınız kısıtlıysa bunu tek bir çocuğa saklamak ve o çocuğu hem kendinizi hem de onu mutlu ederek büyütmek en iyisi.

 

Bu sonbahar yağmurda orman yürüyüşü yapmayı, kurumuş yaprakların üzerine zıplamayı, çam kozalaklarına ponpon yerleştirmeyi, battaniyenin altında sıcacık salebinizi yudumlarken sevdiklerinizle sarılmayı, çocuğunuzla bal kabaklı tarçınlı kek pişirmeyi ve bol bol turşu kurmayı unutmayın. Ama en önemlisi çocuğunuzun her anının tadını çıkarın çünkü bu yaşı hiç bir zaman geri gelmeyecek.

Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir