Bu sabah uyusaydık keşke – Fatih Türkmenoğlu

1 Kasım 2015

Ne güzel uyuyordun öyle. Kedimiz yatağına girmiş, sen onu sarıp sarmalamışsın. “Mimi, günaydııın, servis gelecek, kahvaltı zamanı” diyoruz. Işıklar yanıyor, ev rutinine hazırlanıyor çoktan. Gözlerin yarı açık, aklın gördüğün rüyanda, henüz hala yatakta olduğunun farkında bile değildin. Ne yazık, sıcacık, yumuşacık, uzun bir gecenin sonundaydın işte.

Unknown

Kıyamadık inan. Ancak birkaç seslenmenin sonunda gözlerin anlar bakmaya başladı. Alışkın gülümsemen yüzüne oturdu. Hemen giyeceklerini saydın, arkadaşlarının adını söyledin, kedinin başını okşadın… Hayata hemen karıştın.

Ne isterdim, biliyor musun? Oraya, yatağın boş köşesine sığışıvermeyi. Seni koklayarak öğlene kadar uyumayı. Sonra kalkıp seninle parklara gitmeyi, hamburgercilerde yemek yemeyi, elimizde dondurma külahıyla seçtiğimiz bir filmi izlemek için sinema gişesinden bilet almayı.

Oysa ben bugün İstanbul dışına, işe gidiyorum. Anne senden hemen sonra ofisine gidecek. Ablan da okula gitmek için hazırlanmaya başladı bile. Herkes çoktan kendi programına göre hazırlanıyor. Evde bir telaş, bir hareket, sabahın bu çok erken saatinde…

Hayat bu işte Mimi. Her gün yeniden başlayan bir macera. Her sabah, akşama tamamlanması gereken yapılacak işler listesi, her gece kendi kendine verdiğin bir karne. Böyle geçen uzun yıllar. Çok şey umma, olağanüstü bir anlam arama. Bu sabahın resminden daha güzel bir anı yok zihnimde güne dair. Hep çalış, hep uyan, hep kendini iyi tut. Sonra iyice yaşlanınca da “neydi, ne yaptım, nasıl geçti” diye geçmiş günlere uzanıp dalmak var kaderde herhalde…

Artık sen de hayatın içindesin. Henüz okuma bilmesen de, her hafta okul kütüphanesinden bir kitap alıp getiriyorsunuz eve. Ödevin var, kitabın resmini çiziyorsun. Ne kadar beğendiğini, gülen yüzlerin gülme derecesiyle belirtiyorsun… Okulla yazışmaların olduğu defteri taşıyorsun, bizden imza alıyorsun. Spor günleri kıyafetlerini ayırıyorsun, bale zamanında çantanı unutmuyorsun. Arkadaş doğumgünü partilerinin trafiğini kontrol ediyorsun, kendi doğumgünü partini aylar öncesinden planlamaya başlıyorsun.

Hayat bu işte Mimi.

Ama sana sözüm, inan bana çok güzel uyuyordunuz…

Yorum Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir