- HIV enfeksiyonu ile AIDS arasındaki fark nedir?
- Aşılar zatürreden koruyor
- Miyomlar neden olur?
- Pasta üzerinde çocuklarımızı bekleyen tehlike: Maytap
- Prematüre bebekler hakkında merak edilenler
- Mastit nedir?
- Morlukları hastalığın habercisi mi?
- Doğurganlığın korunmasındaki etkili yöntemler
- Erken doğan bebekler risk altında mı?
- Grip mi, alerji mi?
Alerjilerden tamamen kurtulmak mümkün mü?

Sevgili okurlar, bu yazımda ufak kızımda tekrarlayan alerjileriyle nasıl baş ettiğimizi anlatacağım. Günümüzde artık alerjiden muzdarip olmayan bir bebek ya da çocuk duyamaz olduk. Her ne kadar doğal beslensem, şeker, sigara, alkol tüketmesem, ilaç kullanmasam, olabildiğince doğal doğum yapsam, doğumdan itibaren bebeklerimin kimyasallarla etkileşimlerini sınırlasam, ekolojik ürünler kullansam da yine de “chemtrails” ile kirlenmiş havadan, gıdalardan, sudan bir şekilde toksinler hayatımıza giriyor. Otizmli çocukların da bu patojenlerle dolu olduğu ve yiyeceklerine ve bedenlerine detoks yaparak tamamen iyileşebileceklerini Kerri Riviera’nın “Otizm olarak bilinen belirtilerden kurtulmak” isimli kitabında hayretler içerisinde okudum. Hatta bir arkadaşım kitapta önerilen Klorindioksit (KD) protokolü ve özel beslenmeyle otizm belirtileri gösteren oğlunu tedavi etti. Dışarıdan bedenimize girişi engellesek de içimizi de düzenli olarak temiz tutmak durumundayız. Hem kendimizin hem de çocuklarımızın. Bunun için sebze suyu içmek, su yosunu tüketmek, bitkisel ağırlıklı alkali beslenmek vücudun toksinleri atma becerisini artırıyor. “150 Yıl Yaşayabilirsiniz” kitabı yazarı Prof. Mikail Tombak mesela bunun için düzenli olarak lavman yapılmasını öneriyor. Lavman yapamayan çocuklar ve yetişkinler için yapılabilecek en güvenli detoks yöntemlerinden biri bentonit kili kullanmak. Biz de son iki yıldır sonbahar aylarında kışa girmeden çocuklarla birlikte kil detoksu yapıyoruz. Bentonit kili ile ilgili “A’dan Z’ye Bentonit kili” yazımda detaylı okuyabilirsiniz.
Peki alerjilerin sebebi ne?
Eğer deride alerjik bir döküntü varsa içeride karaciğerin toksinlerle dolduğunu, yağlanarak alerjik reaksiyonları nötralize edecek antihistaminleri üretmekte zorlandığının işareti olarak düşünülebilirsiniz. Bu noktada içeriden karaciğeri temizleyip iyileştirecek uygulamayı yapmak ve ilaçlarla sorunu bastırmamak önemli. Çünkü vücudumuz bize bir şeyleri yanlış yaptığımızı anlatıyor. Acaba süt, gluten, evdeki temizlik ve kozmetik ürünlerindeki kimyasallar, ya da kullandığımız kokular mı bedenimize dokunuyor? Yapılan araştırmalar bir bebeğin kordon kanında 250’den fazla toksin ile doğduğunu gösteriyor. Bir günde 80 bin kimyasala maruz kalıyoruz.
Biz son iki yıldır sonbaharda anne ve çocuklar olarak volkanik bir kül olan bentonit kili içerek iç organlarımıza bakteri, virüs, parazit, ağır metal, mantar, küf ve zararlı kimyasallara karşı detoks kürü uyguluyoruz. Doktorların da tavsiye ettiği şekilde alerjik durumlarda bentonit kili güvenle kullanılabiliyor. Bentonit kili solüsyon olarak içildiğinde ya da banyo suyuna katılarak deri yoluyla alındığında içeride alerjiye sebep olan alerjenleri henüz kan hücrelerine yapışmadan yakalayıp nötralize ediyor ve boşaltım sistemi ile birlikte atılıyorlar. Böylece alerjiye sebep olan etkenler azaldıkça vücut onlarla mücadele yerine iyileşmeye enerjisini harcayabiliyor. (Living Clay, Perry A.) Resimlerdeki gibi birkaç ay içinde alerjen gıdalara doktorumuz önerisiyle dikkat ederek, bentonit kili içerek, homeopatımızın verdiği remediyi içerek iyileşme gösterdik. Ancak bir yıl sonra tekrar kuruyemiş yedikten sonra dirsek içinde kızarıklık ve kaşıntılar olarak tekrarladı. Sonra kasık içinde kırmızı halka şeklinde bir temre oluştu. Belki yapısal, belki çevresel toksinler anlattığım gibi devamlı peşimizde… Egzama varsa ortamda onunla birlikte parazitler, mantar, küf, ağır metal ve bakteriler de oluyor. Bu sefer bunların hepsinde ve egzamada çok etkili olduğunu okuduğum KD protokolünü uygulamaya karar verdim. Bir ay boyunca glütensiz, kafeinsiz, şekersiz (beyaz şeker zaten yok ama meyve dahi yemedik), bol sağlıklı yağlar (sade yağ, zeytinyağı, hindistancevizi yağı, MCT yağı), deniz suyu, bakliyat ve hayvansal protein içeren bir ketojenik diyet uyguladık. KD içerek, banyosunu yaptık. Sonuçta 1 ay içinde temre kızarıklığı geçti, şimdi yokolma yolunda belirsiz bir iz var. 1 ay sonunda diyete yoğurt ve meyve ekledim. Bir süre daha glütensiz devam edeceğiz.
İlgili Yazılar
Son Haberler
-
HIV enfeksiyonu ile AIDS arasındaki fark nedir?
“Tedaviye erken başlamak ve düzenli olarak kullanmak, hastalığın ilerlemesini kontrol...
- Eklendi Kasım 30, 2023
- 0
-
Aşılar zatürreden koruyor
“Akciğer dokusunun iltihaplanması olan zatürre (pnömoni), başta bakteriler olmak üzere...
- Eklendi Kasım 27, 2023
- 0
-
Diz ekleminin gizli koruyucuları: Menisküsler
“Menisküsler, diz ekleminde bulunan iki C şeklinde yarım ay şeklindeki...
- Eklendi Kasım 26, 2023
- 0
-
Miyomlar neden olur?
Bedenimizin sesini dinlediğimizde, aslında bize gerçekten iyi olup olmadığımız konusunda...
- Eklendi Kasım 24, 2023
- 0
-
Pasta üzerinde çocuklarımızı bekleyen tehlike: Maytap
Çocuğunuzun doğum günü hazırlıklarına günler hatta aylar öncesinden başlayıp organizasyonun...
- Eklendi Kasım 19, 2023
- 0
-
Prematüre bebekler hakkında merak edilenler
Bir bebeğin uygun büyüme ve gelişimi için ortalama 40 haftalık...
- Eklendi Kasım 14, 2023
- 0
-
Ayasofya Tarihi Müzesi, ara tatilde ücretsiz
Ayasofya’nın 1700 yıllık tarihini en son teknolojilerin yardımıyla görsel ve...
- Eklendi Kasım 11, 2023
- 0
PARENTS TV
YAZARLAR
-
Denizde on gün
Davet Mimi’ye geldi, “biz ailece tekneyle kıyıları dolaşacağız, Mimi...
- 9 Eylül 2020
- 0
-
Bu yaz İstanbul’da
Temmuz’un ikinci yarısına kadar tezimle uğraştım. Acayip bir harala...
- 8 Ağustos 2020
- 0
-
İlk ders, ilk kazanç
Talia, neredeyse 16 yaşında. Dersleri, aktiviteleri, arkadaşları, sevdikleri, bildikleri,...
- 7 Temmuz 2020
- 0
-
Ve bir Kez Daha Dijital Medya Okur Yazarlığının Önemi
Yazan: Birsu Şentürk @nestendrestzekeriyaköy Hayat bize Dijital Medya Okur...
- 5 Mayıs 2020
- 0
0 yorum