- İlk kez anne olmak, birçok duyguyu beraberinde getirebiliyor!
- Bebeğin dünyayı algılama şeklini de etkiliyor!
- Okuldaki zorbalığın nedeni evdeki duygusal ihmal olabilir!
- Erken tanı ve işitme sağlığı
- 5 yaşındaki çocuk, gün içinde yaşadıklarını anlatabilmeli…
- Ağladıktan sonra öksürük krizine giriyorsa dikkat
- Topuk delme, yenidoğanlarda güvenli ve etkili bir yöntemdir!
- Hamilelikte bu egzersizlerden kaçının!
- Oyun bağımlılığı aile hayatını ve sosyal ilişkileri tehdit ediyor!
- Çoğu zaman belirti vermeden ilerliyor
“Prematüreliği Önlemek, Tedavi Etmekten Daha Kolay”

Her yıl, 13 milyon bebek prematüre olarak dünyaya geliyor ve bu bebeklerin bir milyonu birinci yaş gününü göremeden, hayatını kaybediyor. Okan Üniversitesi Hastanesi Yenidoğan Uzmanı Yrd. Doç. Şenol Bozdağ, prematüre doğumda bebeklerin sorunlarının, taburculuk sonrası da devam ettiğini belirterek, “Uzun dönemde; görme, işitme, kronik akciğer hastalığı, algılama, hareket bozukluğu, dikkat dağınıklığı, öğrenme güçlükleri gibi nörogelişimsel sorunlarla da karşılaşabiliyorlar” dedi.
Her yıl Türkiye’de yaklaşık 150 bin prematüre bebek dünyaya geliyor. Bu bebeklerde beyin, karaciğer, böbrek, kalp, akciğer, bağırsaklar gibi hayati öneme sahip organ ve organ sistemlerine ait bozukluklar ortaya çıkabiliyor.
37 haftadan önce doğan bu bebeklerin ve annelerinin yaşadıkları zorluklara dikkat çeken Okan Üniversitesi Hastanesi Yenidoğan Uzmanı Yrd. Doç. Şenol Bozdağ, “Doğumdan hemen sonra bebek, aldığı ilk soluk ile birlikte anne karnındaki dolaşım sisteminden tamamen farklı bir sisteme uyum göstermek zorundadır. Prematüre bebeklerin doğum haftaları küçüldükçe, artan oranda başta solunum sistemi olmak üzere diğer organ sistemlerinde de sıkıntılar baş gösterir. Bu nedenle prematüre doğacak bebeğin yenidoğan yoğun bakım ünitesinin olduğu merkezlerde dünyaya gelmesi önemlidir” dedi.
Yrd. Doç. Şenol Bozdağ, bebeklerin anne rahmindeki doğal olarak karşılanan ihtiyaçlarını, suni olarak yaratmaya çalıştıklarını, ancak bu desteğin, asla anne rahminde sağlanan binlerce fonksiyonları karşılayacak bir destek olamayacağını belirtiyor.
Prematüre bebeklerin doğum sonrası yaşadığı zorlu süreç hakkında Yrd. Doç. Şenol Bozdağ şunları söylüyor: “Akciğerleri henüz tam gelişmemiş olduğundan, çok özel solunum cihazlarıyla, soluk borularına yerleştirilen küçük hortumlarla yaşama tutunmaya çalışırlar. Dolaşım sistemleri o kadar zayıftır ki, ilaç destekleri gerekebilir. Bağışıklık sistemleri henüz gelişmemiş olduğundan, basit mikroplardan bile kolaylıkla etkilenirler. Beyin damarları, kanamaya o kadar hassastır ki, beyin içinde kanamalar oluşabilir. Sindirim sistemleri, gelişimini henüz tamamlayamadıklarından, midelerine yerleştirilen sondalarla damla damla beslenirler. Kısaca, biz doktor ve hemşireler, onların yaşama tutunabilmeleri için her türlü yaşamsal desteği dışarıdan sunmaya çalışıyoruz. Bu nedenle prematüreliği önlemek prematüreliği tedavi etmekten daha kolay, daha verimli, daha ucuz ve insanidir.”
Şenol Bozdağ’a göre prematüre doğumların engellenmesinde bir noktaya kadar dikkat edilirse oranlar azalabiliyor. “Anne bu noktada öncelikle gebe kalmayı düşündüğü andan itibaren, kadın doğum uzmanı ile görüşmeye başlamalı. Sonrasında elbette ki doğal ve sağlıklı beslenmek ve yaşam şartlarını buna uygun hale getirmek prematüre doğumu engelleyecek temel faktörlerdir.”
“Prematüre Bebeklerde İlk Beslenme Anne Sütü ile Olmalı”
Bağışıklık sistemi henüz olgunlaşmadan doğan bebeklerde emme, yutma, nefes alma ve tüm bunların koordinasyonunda yaşanan birçok sorun ortaya çıkıyor. Yrd. Doç. Şenol Bozdağ, prematüre doğan bebekte özellikle ilk beslenmenin kolostrum denen, anneden gelen ilk sütle yapılmasının çok önemli olduğunu söylüyor.
Yrd. Doç. Şenol Bozdağ, bebeğin dış ortama uyum sürecinde yaşanan sorunları ise şöyle açıklıyor: “Beslenme sırasında yaşanan soluk tutma, morarma atakları, emme, yutma ve nefes alma koordinasyonun içerisinde sık yaşanan sorunlardan. Prematüre bebeklerde midede yemek borusuna besin kaçması, kalp atımında yavaşlama ve morarma atakları yaşanması muhtemel durumlardır.”
“Her Zayıf Doğan Bebek Prematüre Değil”
Ailelerin doğru bildiği yanlışlardan biri de, yeni doğan bebeğin premature olup olmadığının kilosuna göre belirlenebilecek olduğudur. Yrd. Doç. Şenol Bozdağ doğum kilosunun, bebeğin prematüre olup olmadığını göstermeyeceğini, çok zayıf bir bebeğe premature teşhisi konulmazken, daha kilolu doğan bir bebeğin prematüre olabileceğini belirtiyor. Yrd. Doç. Şenol Bozdağ, prematüre teşhisinin 37. haftadan önce doğan bebeklere konduğunu söylüyor.
İlgili Yazılar
Son Haberler
-
Yoga & Wellbeing Festivali ile ruhunuzu dinlendirin
Yoga & Wellbeing Festivali: Workshopix ile Kaş’ta Zihnini ve Ruhunu...
- Eklendi Mayıs 10, 2025
- 0
-
İlk kez anne olmak, birçok duyguyu beraberinde getirebiliyor!
Anneliğin kimi zaman kaygı ve yetersizlik hissi yaratabildiğini, her kadın...
- Eklendi Mayıs 9, 2025
- 0
-
Bebeğin dünyayı algılama şeklini de etkiliyor!
Anne ile bebek arasındaki duygusal bağın anne karnında başladığını belirten...
- Eklendi Mayıs 1, 2025
- 0
-
Okuldaki zorbalığın nedeni evdeki duygusal ihmal olabilir!
Son yıllarda özellikle ergenler arasında şiddet olaylarının arttığını belirten uzmanlar,...
- Eklendi Nisan 29, 2025
- 0
-
Erken tanı ve işitme sağlığı
Çocukların zihinsel olarak sağlıklı bir gelişim gösterebilmesi için işitme duyusu...
- Eklendi Nisan 23, 2025
- 0
-
5 yaşındaki çocuk, gün içinde yaşadıklarını anlatabilmeli…
Uzmanlar, dil ve konuşma gelişiminde en kritik dönemlerden birinin erken...
- Eklendi Nisan 18, 2025
- 0
-
Ağladıktan sonra öksürük krizine giriyorsa dikkat
Astım, çocukluk çağının en sık görülen kronik hastalığıdır ve dünya...
- Eklendi Nisan 15, 2025
- 0
PARENTS TV
YAZARLAR
-
Genital bölge yağ enjeksiyonu ile ilgili merak edilenler
Estetik denildiğinde akla ilk gelen uygulamalardan olmasa da kadınlar...
- 17 Haziran 2024
- 0
-
Seyahat süresince çok uzun süre hareketsiz kalmayın
Sevgili anne adayları; Biliyorsunuz önümüzde uzun bir bayram tatili...
- 8 Nisan 2024
- 0
-
Hepinize keyifli bir gebelik süreci diliyorum
Sevgili anne adayları merhaba. Ben, Kadın Hastalıkları ve Doğum...
- 3 Nisan 2024
- 0
-
Denizde on gün
Davet Mimi’ye geldi, “biz ailece tekneyle kıyıları dolaşacağız, Mimi...
- 9 Eylül 2020
- 0
-
Bu yaz İstanbul’da
Temmuz’un ikinci yarısına kadar tezimle uğraştım. Acayip bir harala...
- 8 Ağustos 2020
- 0
-
İlk ders, ilk kazanç
Talia, neredeyse 16 yaşında. Dersleri, aktiviteleri, arkadaşları, sevdikleri, bildikleri,...
- 7 Temmuz 2020
- 0
0 yorum