- Başarısızlık çocuğun özgüvenini kırmamalı!
- Ebeveyn Okulu
- Yaz okulları öğrenme kaybını azaltıyor
- Lohusaya fiziksel bakım kadar psikososyal bakım da verilmeli
- Maymun Çiçeği virüsü çocukları etkiliyor mu?
- Gebe kalma şansınızı artırın
- Doğum riskleri, düzenli ebelik takibi ile azaltılabilir!
- Meme kanseri görülme yaşı ne durumda?
- Bebekler için temas önemli
- Normal doğum istiyorum ama korkuyorum diyorsanız…
“Prematüreliği Önlemek, Tedavi Etmekten Daha Kolay”

Her yıl, 13 milyon bebek prematüre olarak dünyaya geliyor ve bu bebeklerin bir milyonu birinci yaş gününü göremeden, hayatını kaybediyor. Okan Üniversitesi Hastanesi Yenidoğan Uzmanı Yrd. Doç. Şenol Bozdağ, prematüre doğumda bebeklerin sorunlarının, taburculuk sonrası da devam ettiğini belirterek, “Uzun dönemde; görme, işitme, kronik akciğer hastalığı, algılama, hareket bozukluğu, dikkat dağınıklığı, öğrenme güçlükleri gibi nörogelişimsel sorunlarla da karşılaşabiliyorlar” dedi.
Her yıl Türkiye’de yaklaşık 150 bin prematüre bebek dünyaya geliyor. Bu bebeklerde beyin, karaciğer, böbrek, kalp, akciğer, bağırsaklar gibi hayati öneme sahip organ ve organ sistemlerine ait bozukluklar ortaya çıkabiliyor.
37 haftadan önce doğan bu bebeklerin ve annelerinin yaşadıkları zorluklara dikkat çeken Okan Üniversitesi Hastanesi Yenidoğan Uzmanı Yrd. Doç. Şenol Bozdağ, “Doğumdan hemen sonra bebek, aldığı ilk soluk ile birlikte anne karnındaki dolaşım sisteminden tamamen farklı bir sisteme uyum göstermek zorundadır. Prematüre bebeklerin doğum haftaları küçüldükçe, artan oranda başta solunum sistemi olmak üzere diğer organ sistemlerinde de sıkıntılar baş gösterir. Bu nedenle prematüre doğacak bebeğin yenidoğan yoğun bakım ünitesinin olduğu merkezlerde dünyaya gelmesi önemlidir” dedi.
Yrd. Doç. Şenol Bozdağ, bebeklerin anne rahmindeki doğal olarak karşılanan ihtiyaçlarını, suni olarak yaratmaya çalıştıklarını, ancak bu desteğin, asla anne rahminde sağlanan binlerce fonksiyonları karşılayacak bir destek olamayacağını belirtiyor.
Prematüre bebeklerin doğum sonrası yaşadığı zorlu süreç hakkında Yrd. Doç. Şenol Bozdağ şunları söylüyor: “Akciğerleri henüz tam gelişmemiş olduğundan, çok özel solunum cihazlarıyla, soluk borularına yerleştirilen küçük hortumlarla yaşama tutunmaya çalışırlar. Dolaşım sistemleri o kadar zayıftır ki, ilaç destekleri gerekebilir. Bağışıklık sistemleri henüz gelişmemiş olduğundan, basit mikroplardan bile kolaylıkla etkilenirler. Beyin damarları, kanamaya o kadar hassastır ki, beyin içinde kanamalar oluşabilir. Sindirim sistemleri, gelişimini henüz tamamlayamadıklarından, midelerine yerleştirilen sondalarla damla damla beslenirler. Kısaca, biz doktor ve hemşireler, onların yaşama tutunabilmeleri için her türlü yaşamsal desteği dışarıdan sunmaya çalışıyoruz. Bu nedenle prematüreliği önlemek prematüreliği tedavi etmekten daha kolay, daha verimli, daha ucuz ve insanidir.”
Şenol Bozdağ’a göre prematüre doğumların engellenmesinde bir noktaya kadar dikkat edilirse oranlar azalabiliyor. “Anne bu noktada öncelikle gebe kalmayı düşündüğü andan itibaren, kadın doğum uzmanı ile görüşmeye başlamalı. Sonrasında elbette ki doğal ve sağlıklı beslenmek ve yaşam şartlarını buna uygun hale getirmek prematüre doğumu engelleyecek temel faktörlerdir.”
“Prematüre Bebeklerde İlk Beslenme Anne Sütü ile Olmalı”
Bağışıklık sistemi henüz olgunlaşmadan doğan bebeklerde emme, yutma, nefes alma ve tüm bunların koordinasyonunda yaşanan birçok sorun ortaya çıkıyor. Yrd. Doç. Şenol Bozdağ, prematüre doğan bebekte özellikle ilk beslenmenin kolostrum denen, anneden gelen ilk sütle yapılmasının çok önemli olduğunu söylüyor.
Yrd. Doç. Şenol Bozdağ, bebeğin dış ortama uyum sürecinde yaşanan sorunları ise şöyle açıklıyor: “Beslenme sırasında yaşanan soluk tutma, morarma atakları, emme, yutma ve nefes alma koordinasyonun içerisinde sık yaşanan sorunlardan. Prematüre bebeklerde midede yemek borusuna besin kaçması, kalp atımında yavaşlama ve morarma atakları yaşanması muhtemel durumlardır.”
“Her Zayıf Doğan Bebek Prematüre Değil”
Ailelerin doğru bildiği yanlışlardan biri de, yeni doğan bebeğin premature olup olmadığının kilosuna göre belirlenebilecek olduğudur. Yrd. Doç. Şenol Bozdağ doğum kilosunun, bebeğin prematüre olup olmadığını göstermeyeceğini, çok zayıf bir bebeğe premature teşhisi konulmazken, daha kilolu doğan bir bebeğin prematüre olabileceğini belirtiyor. Yrd. Doç. Şenol Bozdağ, prematüre teşhisinin 37. haftadan önce doğan bebeklere konduğunu söylüyor.
İlgili Yazılar
Son Haberler
-
Arı Kız Okula Gidiyor
Çocuklarda Cerebral Palsy farkındalığı yaratmaya yönelik hazırlanan “Arı Kız Okula...
- Eklendi Ağustos 6, 2022
- 0
-
Başarısızlık çocuğun özgüvenini kırmamalı!
LGS’de yerleştirme sonuçları açıklandı. Şimdi nakil süreci yaşanıyor. Sınavda istediği...
- Eklendi Temmuz 30, 2022
- 0
-
Ebeveyn Okulu
Zorlu Grubu’nun “Birlikte İyiyiz” kurumsal esenlik programı çerçevesinde hayata geçirdiği...
- Eklendi Temmuz 26, 2022
- 0
-
Yaz okulları öğrenme kaybını azaltıyor
Yaz tatilinin özellikle çocukların gelişiminin aksamaması için önemli bir fırsat...
- Eklendi Haziran 20, 2022
- 0
-
50 kadın girişimci aranıyor
Ticaret Bakanlığı tarafından her yıl ödüllendirilen “Türkiye’nin en hızlı büyüyen...
- Eklendi Haziran 20, 2022
- 0
-
Çocuklara yönelik atölyeler ve ebeveyn buluşmaları
İklimlendirme sektörünün öncüsü Alarko Carrier, küresel iklim krizinin olumsuz etkileri...
- Eklendi Haziran 16, 2022
- 0
-
İBS 2022, 10 Haziran’da kapılarını açıyor
Anneler ve çocukları için yılın en trend buluşması olan IBS...
- Eklendi Haziran 6, 2022
- 0
PARENTS TV
YAZARLAR
-
Denizde on gün
Davet Mimi’ye geldi, “biz ailece tekneyle kıyıları dolaşacağız, Mimi...
- 9 Eylül 2020
- 0
-
Bu yaz İstanbul’da
Temmuz’un ikinci yarısına kadar tezimle uğraştım. Acayip bir harala...
- 8 Ağustos 2020
- 0
-
İlk ders, ilk kazanç
Talia, neredeyse 16 yaşında. Dersleri, aktiviteleri, arkadaşları, sevdikleri, bildikleri,...
- 7 Temmuz 2020
- 0
-
Ve bir Kez Daha Dijital Medya Okur Yazarlığının Önemi
Yazan: Birsu Şentürk @nestendrestzekeriyaköy Hayat bize Dijital Medya Okur...
- 5 Mayıs 2020
- 0
0 yorum