- Ağladıktan sonra öksürük krizine giriyorsa dikkat
- Topuk delme, yenidoğanlarda güvenli ve etkili bir yöntemdir!
- Hamilelikte bu egzersizlerden kaçının!
- Oyun bağımlılığı aile hayatını ve sosyal ilişkileri tehdit ediyor!
- Çoğu zaman belirti vermeden ilerliyor
- Annelere iyot desteği önemli
- ‘R’ harfini söyleyemeyen çocuklar için Gizli neden: Dil bağı
- Çocuklardan mükemmellik beklemek olumsuz sonuçlanabiliyor!
- Masum bir şikayet mi
- Hamile diyabetlilerin oruç tutması riskli
Günümüz çocuklarının bitmek bilmeyen soruları

-Timaş Yayınlarının katkılarıyla-
Çocuklar için bu dünyada karşılaştıkları her şey, yeni ve ilgi çekicidir. Doğuştan meraklıdırlar ve konuşmaya başladıktan kısa süre sonra, soru sormaya da başlarlar. Sordukları sorulara aldıkları yanıtlar sayesinde dünyayı keşfeder ve birçok şey öğrenirler. Yaşamak için temel bir ihtiyaç olan öğrenmeyi tetikleyen merak duygusuyla hareket ederler.
Doğuştan gelen merakları, çocukları bir tür doğal araştırmacı haline getirir. Etraflarında olup bitenleri gözlemler ve gözlemledikleri arasında ilişkiler kurmaya çalışırlar. Merak ettikleri, kendilerince bağlantılar kurdukları, ancak tam anlamadıkları ve bazen de kaygı duydukları konular hakkında sorular sorarlar. Çocukların sordukları sorular, yaş düzeyine, çocuğun içinde yaşadığı kültürel ortama ve çocuğun o güne kadar olan deneyimlerine göre değişiklik gösterebilir. Özellikle “Neden?” diye başlayan sorulara oldukça sık rastlanır:
Çocuklar akıllarına gelen soruları doğrudan sordukları için zaman zaman anne ve babalarını şaşırtabilir ya da utandırabilirler. Bazen de ebeveynler bu sonu gelmez sorulardan yorulup bıkabilirler. Ancak, çocukların bu saf merak duygusu ile sordukları sorularına verilen yanıtlar oldukça önemlidir. Soruları aileleri tarafından yanıtlanan çocuklar, okulda da anlamadıkları şeyleri daha rahat bir şekilde sorar. Sorularına cevap alamayan, geçiştirilen çocuklar ise kendilerini değersiz hisseder, daha az soru sormaya başlarlar ve böylece okulda da soru sormaya çekinirler. Ayrıca soruşturmaya, merak etmeye, düşünmeye değil, çoğunlukla ezbere dayalı olan eğitim sistemi de çocuklardaki merak duygusuna zarar vermektedir.
Bir çocuğun çok fazla soru sorması, zihinsel kapasitesinin genişliği ile de ilgili olabilir. Sorduğu sorulara, yaş düzeyine uygun ve gerçek cevaplar alması ise bilişsel gelişimine büyük bir katkı sağlar. Sorularına uygun cevaplar alan çocuklar, daha fazla düşünen, sorgulayan, araştıran bireyler olacaklardır.
Yaman ve Onun Bitmek Bilmeyen Soruları
Uzman bir ekip tarafından hazırlanmış olan “Yaman ve Onun Bitmek Bilmeyen Soruları” kitap serisi, 12 konu hakkında Yaman’ın yönelttiği sorular ve aldığı cevaplardan oluşuyor. Eğlenceli çizimlerle renklendirilmiş olan her kitapta Yaman, öğretmenine, annesine, babasına merak ettiği konularda sorular soruyor, yetişkinler de onun sorularına yaşına uygun şekilde cevap veriyorlar.Örneğin; kitaplardan birinde haksızlıkla ilgili sorduğu sorular yoluyla, neyin haksızlık neyin haksızlık olmadığını öğreniyor. Başka bir kitapta “Niye birbirimize benzemiyoruz?” sorusundan yola çıkılarak okuyucu farklılıklarla ilgili düşünmeye yönlendiriliyor. Böylece kitabı okuyan çocuk, insanların farklı renklerde ve görünüşlerde olabileceklerini öğreniyor. Oysa, çocuklar fiziksel engellilik gibi bir durumla karşılaştıklarında ve bunun nedeni hakkında yetişkinlere soru sorduklarında “yaramazlık yapmış, yemeğini yememiş ondan böyle olmuş” gibi cevaplarla karşılaşabiliyorlar. Böyle bir cevap, öncelikle gerçek değildir, çocuğun kafasını karıştırır, anne-babasına olan güvenini sarsar, hatta çocuğu korkutabilir. Bu sorulara gerçek ve çocuğun anlayabileceği şekilde cevap verilmesi büyük önem taşır. Çocuğu kandırmamak, gerçeği çocuğun anlayabileceği düzeye uyarlayarak anlatmak gerekir. Bu sebeple, bu kitaplar meraklı çocuklar kadar çocukların sordukları sorulara cevap vermekte zorlanan yetişkinler için de faydalı olacak. Her kitabın sonunda yer alan ebeveynlere yönelik bölümler sayesinde, o kitapta işlenen konu hakkında anne-babaların nasıl bir tutum takınması gerektiği ile ilgili öneriler de bulunuyor.
Albert Einstein’ın söylediği gibi “Önemli olan soru sormaktan vazgeçmemektir, merak duygusunun yaratılmış olmasının da kendine göre bir amacı vardır. İnsan sonsuzluğu, hayatı, gerçeğin o harikulade yapısını düşündükçe, dehşet içinde kalmadan edemez, her gün bu büyük esrarın bir zerresini anlamaya çalışmak da yeter, kutsal merakı asla kaybetmemek gerekir”.
İlgili Yazılar
Son Haberler
-
Ağladıktan sonra öksürük krizine giriyorsa dikkat
Astım, çocukluk çağının en sık görülen kronik hastalığıdır ve dünya...
- Eklendi Nisan 15, 2025
- 0
-
Topuk delme, yenidoğanlarda güvenli ve etkili bir yöntemdir!
Yenidoğanlarda ve özellikle de erken doğum bebeklerde (prematüre) kan örnekleri...
- Eklendi Nisan 10, 2025
- 0
-
Hamilelikte bu egzersizlerden kaçının!
Günümüzde hareketsiz (sedanter) yaşam tarzı sağlığımız açısından en önemli tehlikelerden...
- Eklendi Nisan 6, 2025
- 0
-
Oyun bağımlılığı aile hayatını ve sosyal ilişkileri tehdit ediyor!
Oyun bağımlılığının her geçen gün yaygınlaştığını belirten uzmanlar, bu durumun...
- Eklendi Nisan 2, 2025
- 0
-
Çoğu zaman belirti vermeden ilerliyor
Kadın kanserleri arasında önemli bir yere sahip olan rahim, rahim...
- Eklendi Mart 28, 2025
- 0
-
Annelere iyot desteği önemli
Boynun ön tarafında bulunan ve adeta tüm vücudun işleyişinden sorumlu...
- Eklendi Mart 24, 2025
- 0
-
‘R’ harfini söyleyemeyen çocuklar için Gizli neden: Dil bağı
Ufuk Üniversitesi Dr. Rıdvan Ege Hastanesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı’ndan...
- Eklendi Mart 22, 2025
- 0
PARENTS TV
YAZARLAR
-
Genital bölge yağ enjeksiyonu ile ilgili merak edilenler
Estetik denildiğinde akla ilk gelen uygulamalardan olmasa da kadınlar...
- 17 Haziran 2024
- 0
-
Seyahat süresince çok uzun süre hareketsiz kalmayın
Sevgili anne adayları; Biliyorsunuz önümüzde uzun bir bayram tatili...
- 8 Nisan 2024
- 0
-
Hepinize keyifli bir gebelik süreci diliyorum
Sevgili anne adayları merhaba. Ben, Kadın Hastalıkları ve Doğum...
- 3 Nisan 2024
- 0
-
Denizde on gün
Davet Mimi’ye geldi, “biz ailece tekneyle kıyıları dolaşacağız, Mimi...
- 9 Eylül 2020
- 0
-
Bu yaz İstanbul’da
Temmuz’un ikinci yarısına kadar tezimle uğraştım. Acayip bir harala...
- 8 Ağustos 2020
- 0
-
İlk ders, ilk kazanç
Talia, neredeyse 16 yaşında. Dersleri, aktiviteleri, arkadaşları, sevdikleri, bildikleri,...
- 7 Temmuz 2020
- 0
0 yorum