Sürdürülebilir İyi Ebeveynlik nedir?

10 Nisan 2019

Yazan: Araştırmacı Yazar Gülüş Türkmen

“Bu devirde, bu topraklar üzerinde ve bu aile yapısına uygun” ebeveynlik yaklaşımlarını önceleyen Sürdürülebilir İyi Ebeveynlik felsefesi, Anne Meclisi Derneği bünyesinde ülkemizin çok kültürlü yapısına uygun, özenli ve güncel söylemler ortaya koyuyor.

Doğal ebeveynlik, yavaş ebeveynlik, pozitif, demokratik, aktif, bütünsel ebeveynlik derken, anne babalar yıllar içinde fark ettiler ki bu yaklaşımlar başka ülkelerin ebeveynleri için tasarlanıyor. Bu yüzden de hiçbiri bize tam uymuyor. Tavsiyelerden biri derdimize deva oluyorsa, bir diğeri olmuyor.
“Sürdürülebilir İyi Ebeveynlik”, kendi topraklarımız üzerinde kendi denge mekanizmamızı kuran bize özgü bir felsefe ortaya çıkarmayı öneriyor. 2017’den bu yana yapılan çalışmalar, çocuklu ailelerin yaşam kalitesini tehlikeye atmadan, birlikte gelişme yeteneği kazanmalarını amaçlıyor.

Sürdürülebilir iyi ebeveynliğe dair temel argümanlar
 “Annesi” ve “babası” olalım

Bazı anne babalar çocuğunun “arkadaşı” olmakla, onun eşiti gibi davranmakla övünürler. Oysa çocuğunuzun tek bir anne ve babaya sahip olma şansı var. Yaşına uymayan tavırlar sergileyen, benmerkezci ve büyüklerine buyurgan davranan değil, saygı sınırlarını bilen çocuklar yetiştirelim. Saygı çerçevesi içinde çocuklarımıza ebeveynleri olduğumuzu hissettirelim.

Ebeveynlik tarzımızı planlayalım

Daha sağlıklı ve kolay çocuk yetiştirmek için sistemli olmaya ihtiyacınız var. Hamileyken doğum hakkında, doğumdan sonra emzirme hakkında, emzirme sırasında uyku eğitimi hakkında bilgi edinin. Emzirirken beslenmeyi, beslenirken tuvalet eğitimini, tuvalet eğitimi sırasında okul seçimi meselesini araştırabilirsiniz.

Pragmatik olalım

Çocuğunuzu sağlıklı yetiştirmek istediğinize şüphe yok. Ancak bunu dengeli ve aşırıya kaçmadan yapmayı öğrenmelisiniz. Beslenme ve temizlik gibi fiziksel konulara aşırı önem gösterip, ruh sağlığı için elzem konuları (kendi yatağında uyuması, yaşına uygun TV programları izlemesi gibi) göz ardı etmek ülkemizde sıkça görülen bir tutarsızlık.

Gerçek dışı bir dünya sunmayalım

Çocuğunuz üzülmesin diye çok emek veriyor, hasta olmasın diye kreşten mi sakınıyorsunuz? Amacımız onu altın bir kafese kapatıp, her türlü ihtiyacına koşturmak olmamalı. Yaşına uygun biçimde sorumluluklarını çocuğa iade etmeye çalışmalısınız. Bırakın olumsuzlukların da tadına baksın. Kontrol etmek yerine ihtiyaç duyduğunda yanında olmaya bakın.

Duygusal yükü azaltalım

Bir enstrüman çalsın, kitap okusun, basketbol oynasın, fazla gecikmeden evlensin… Beklentilerimiz çocuğumuzun ruh halini, özgüvenini, yaptığı seçimleri baskıcı biçimde etkiler. Yaptığımız fedakârlıkları ona karşı kullanmamalı, hepsini özgür irademizle yaptığımızı unutmamalıyız.

Çocuğu değil, düşüncemizi etiketleyelim

Davranışlarımız, çocuğumuz hakkında ne düşündüğümüzü kendisine hissettirir. Onu etiketlemek yerine düşüncelerimizi etiketleyelim. Etiketler doğru kullanıldığında faydalıdır ve endişelerimizi fark ettiğimizde kendimizi iyileştirmeye başlayabiliriz.

Babaya rolünü iade edelim

Emzirmek dışında her şeyi babalar -aynı anneler gibi- öğrenebiliyor. Neticede anneler de her şeyi sıfırdan öğrenmediler mi? Çocuğumuzun iş yükü ne kadar ağır olursa olsun, onu eşit şekilde paylaşabileceğiniz bir babası varken hem kendinizi rahatlatın, hem de çocuğunuza babasıyla daha çok vakit geçirme şansı tanıyın!

Hem sevelim, hem sayalım

Çocuğumuz duygu, ihtiyaç ve fikirlerini ifade ederken verdiğimiz tepkileri gözden geçirelim. Duygularına müdahale etmemeyi, anlayış göstermeyi öğrenelim. Karşılıklı sevgi ve saygı ne kadar erken yerleşirse, çocuğun gelişiminde de o kadar etkili olur ve ilişkinizin kalitesi de bir o kadar yükselir.

Stresi dost bilelim

Annelik hormonları stres yaratır. Stres, çocuğunuzun gerçekten bir sorunu olup olmadığını anlamaya çalışmanıza yardımcı olur. Stresi başınızdan savmaya çalışmadan önce, sorunu görüp çözmeye gayret edin. Cool görünmek zorunda değilsiniz. Zararlı olan, çocuk büyürken sizdeki endişenin azalmadan kronik bir hal almasıdır, buna dikkat etmeniz yeterli.

“Bilmiyorum” ve “yanılmışım” diyebilelim

Anne babalar çocukları için iyi olanı isterken bazen yanılabilirler. Çocuğunuzun hayat ansiklopedisi olmaya çalışmak yerine çocuğun kendi sorusuna/sorununa cevap aramasına, sizin öncülüğünüzde değil, sizin eşliğinizde hayatı keşfetmesine imkân tanıyın. Mükemmel olmayın, onlardan da mükemmel olmalarını istemeyin.

Gerektiğinde özür dileyelim

Kabul edilip edilmemesi önemli değil: Özür dileme eylemi, niyetinizi belli eden bir iletişim şekli. Çocukluğumuzda da, yetişkinliğimizde de, kendi anne babalarımızdan tek ya da en önemli beklentimiz, samimi, saygılı bir ilgidir, anlaşılmaktır.

Çocuğumuzu vitrinimiz yapmayalım

Anneliği metalaştırmadan, çocuğu kendi uzantımız gibi düşünmeden ebeveynlik yapalım. Çocuğumuz adına konuşmak, sosyal medya hesapları açmak üzerinde düşünelim: Bu kimin ihtiyacı? Onun başarılarını kendi başarılarımız gibi görüp, başarısızlıklarını sakladığımızda çocuğumuza koşullu sevgiyi öğretmiş oluyoruz.

Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir