Çocuğum grip mi yoksa Covid-19 mu?

26 Ocak 2021

Son bir yıldır virüs sebebi ile çok fazla kaygılıyız. Bu kaygı ile birlikte de bazen gerçekten bazen de psikolojik olarak virüs belirtilerini kendimizde ve çocuklarımızda görüyoruz. Mevsimsel hastalıkları da Covid-19 ile karıştırabildiğimiz bu dönemde “Çocuğum grip mi yoksa Covid-19 mu?” sorusunun cevabını Kadıköy Florence Nightingale Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Dr. Lale Seren’den aldık.

Önemli benzerlikler ve farklılıklar bulunuyor

Mevsimsel grip hastalığı ve COVİD-19 hastalığına neden olan her iki virüste; solunum yolu hastalığına neden oluyor, ancak iki virüs arasında ve nasıl yayıldıkları hakkında önemli benzerlikler ve farklılıklar bulunuyor.

Mevsimsel grip
Grip; Influenza virüsünün neden olduğu, genellikle Ekim ayından başlayarak Nisan ayının sonuna kadar olan dönemde sık görülen oldukça bulaşıcı bir solunum yolu hastalığıdır. Soğuk havalarda salgın yapabilen ve her yıl beklenen aylarda ve sayılarda görülen hastalık bu özelliğinden dolayı mevsimsel grip olarak da bilinmekte.

Yeni tanımlanan virüs
Sars Cov-2 virüsünün (Koronavirüs’ün) neden olduğu, COVID-19 Hastalığı ise ilk olarak Çin’in Wuhan Eyaleti’nde Aralık 2019’da solunum yolu belirtileri (ateş, öksürük, nefes darlığı) gelişen bir grup hastada yapılan araştırmalar sonucunda 13 Ocak 2020’de tanımlanan bir virüstür. Ortaya çıkışıyla dünya gündemini oluşturan hala hastalığın seyri ve kimlerde nasıl etki yapacağı gibi konularda net cevapların arandığı ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından Mart 2020 tarihinde Pandemi olarak kabul edilmiş bir hastalıktır.

Her iki virüse bağlı görülen hastalıklar birbirine ne kadar benziyor?
Koronavirüs ve influenza virüsleri, belirtisiz veya hafif belirti veren hastalıktan şiddetli hastalık tablosuna hatta ölüme kadar geniş bir hastalık yelpazesinde, benzer hastalıklara neden olur.

Her iki hastalıkta da etken virüs olduğundan bulaş yolları benzerdir. Virüsler genellikle hasta kişinin öksürmesi, hapşırması veya nefes vermesi sonucu oluşan damlacık yolu ile havaya yayılır. Çevrede bulunan diğer sağlıklı kişilerin virüs içeren bu damlacıkları soluması ya da damlacıkların bulunduğu kapı kolu, masa gibi ortak kullanılan nesnelere dokunması ile sağlıklı kişiye geçer. Kişinin elini, ağız, burun ya da gözüne götürmesiyle sağlıklı kişi de influenza virüsünü veya koronavirüs ’ünü vücuduna almış olur.

Eller bulaşmada önemlidir. Bu bakımdan her iki hastalıktan korunmada; el yıkama önemli ve hijyen kurallarına uymak altın kuraldır.

Her iki hastalıkta en sık görülen belirtiler ateş, boğaz ağrısı, kuru öksürük, kas ve eklem ağrıları, iştahsızlık, karın ağrısı ve ishaldir. Bu belirtiler hastalığın görüldüğü yaş grubuna göre değişkenlik gösterebilir.

Her iki hastalık için tanı boğaz ve burundan alınan sürüntü örneği ile olabilir. Ama testin negatif kalması her ikisi içinde hastalığı dışlamaz.

Her iki grup için, risk faktörlerinde kronik hastalığı olan kişilerde hastalığın ağır klinik seyir göstermesi benzerlik oluşturur.

Her iki virüse bağlı hastalıklar birbirinden ne kadar farklıdır?
İki virüs arasındaki bulaş hızı, önemli bir fark noktasıdır. Her iki virüsün bulaştırıcılığı karşılaştırıldığında Koronavirüs’ ün, influenzaya göre çok daha bulaştırıcı olduğu gösterilmiştir. “İnfluenza kaynaklı grip hastalarında şikayetler başladıktan sonra bulaştırıcılık en yüksek noktada iken, Covid-19’hastalığında semptomlar (belirtiler) başlamadan önceki 48 saat içerisinde bulaştırıcılık en fazladır. Her iki hastalıkta da asemptomatik (belirti olmayan) kişiler bulaştırıcı olabilir.

Mevsimsel grip hastalığının, COVID-19 hastalığından daha kısa kuluçka dönemi vardır. Gripte kuluçka süresi 1-4 gün (ortalama 2 gün) iken Covid-19’da kuluçka süresi 2-14 gün (ortalama 5 gün) olarak kabul edilir.

Ayrıca grip hastalarında (her ne kadar belirtiler başlamadan bulaştırıcılık olabilirse de) şikayetler başladıktan sonra bulaştırıcılık en yüksek noktada iken, COVID-19 hastalığında bulaşın belirti başlamadan 24-48 saat önce daha fazla olduğu öngörülüyor.

Çocuklar toplumda grip virüsünün bulaşmasında çok önemli itici güçleridir. COVID-19 için ilk veriler, çocukların yetişkinlerden daha az etkilendiğini ve 0-19 yaş grubundaki klinik hastalık oranlarının düşük olduğudur. Şimdiye kadar olan verilerde ev içi bulaşma da çocukların daha çok yetişkinlerden bulaşarak hastalandığını göstermektedir.

COVID-19 için bugüne kadarki veriler enfeksiyonların%80’inin hafif veya asemptomatik olduğunu, %15 ‘inin ciddi enfeksiyon geçirip oksijen gerektirdiğini ve %5’inin solunum desteği gerektiren kritik enfeksiyonlar olduğunu göstermektedir. Çocuklarda COVİD-19 hastalığı daha hafif klinik belirti göstermektedir.

Bu şiddetli ve kritik enfeksiyon oranları, mevsimsel grip hastalığında görülenden daha yüksektir.

Mevsimsel grip hastalığı ve Covid-19 hastalığını birbirinden ayırt edecek çok önemli klinik belirti olmadığından hem ebeveynlerin hem de çocukların ateş, boğaz ağrısı, halsizlik, ishal kusma gibi hafif belirtisi olduğunda bile mutlaka doktor kontrolü sonrasında ilaç kullanılması önemlidir.

Gribe yol açan influenza virüsünün pek çok alt tipi bulunur. Bunun yanı sıra virüs, sürekli değişime uğrayarak bir önceki yıl görülen virüslerden farklılaşır. Bağışıklık sisteminin virüsü tanımamasının, dolayısıyla kişinin her yıl birden fazla kere gribe yakalanmasının nedeni budur. Gribin neden olduğu enfeksiyondan korunmak için en etkili yöntem aşıdır. Dünya Sağlık Örgütü virüsün değişikliklerini yakından takip edip, aşı içeriği için yıllık önerilerde bulunur. Grip aşısının içeriği Dünya Sağlık Örgütü tarafından bir yıl önce salgın yapan virüs tiplerinin belirlenmesi ile geliştirilmekte ve aşının içeriği de bu uygulamaya bağlı olarak her yıl değişmektedir. Aşı, yapıldığı grip sezonu için etkili olmaktadır. Bu nedenle; eskiden geçirilmiş grip hastalığı ya da uygulanmış grip aşısına bakılmaksızın mevsimsel gribe karşı etkin bir korunma sağlanması için risk grubunda olanlar her yıl grip aşısı yaptırmalıdır.

Günümüzde mevsimsel grip hastalığının etkili bir aşısı ve antiviral ilaçları vardır. COVİD-19 hastalığı için tedavi seçenekleri olup, aşı uygulamaları Dünyada birçok ülkede ve Türkiye ‘de başlamıştır. Ama daha etkin tedavi seçenekleri ve ileri aşı çalışmaları halen devam etmektedir.

Günümüzde her iki hastalıktan korunmak için uymamız gereken kurallar benzerdir.

Korunmak için…

  • Özellikle el temizliğine dikkat edilmelidir, eller sık sık sabunla yıkanmalı, su ve sabun olmadığı durumlarda alkol içerikli el antiseptiği kullanılmalıdır.
  • Maske kullanımı (cerrahi maske yeterlidir) çok dikkat edilmeli
  • Öksürme ve hapşırma sırasında ağız ve burun tek kullanımlık kağıt mendille kapatılmalıdır. Mendil yoksa dirseğin iç kısmı kullanılmalıdır.
  • Mesafe kurallarına dikkat edilmeli,
  • Hasta kişilerle temastan kaçınılmalı ve
  • Kalabalık mekanlardan uzak durulması gerekmektedir.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir