HADİ AMA ARTIK!

5 Aralık 2014

Çocuğunuz oyalanıp duruyor ama sizin acele etmeniz lazım. İşte sık yaşanan bu sorunu aşmak için eğlenceli yöntemler.

Bilirsiniz; siz bir yere yetişmek için zamanla yarışırken, çocuğunuz kaplumbağa hızıyla kımıldayarak sizi deli eder. “İki yaşındaki kızım Ece her sabah, arabaya binene kadar, yoldaki her dal parçasına, taşa ve karıncaya bakmak için duruyor. Onun çevresini keşfetmesine izin verebilmeyi çok isterdim ama işe yetişmem gerekiyor.”
İşleri ağırdan almak çocukların huyudur. Bu yaşlardaki çocuklar bunu işlerinizi engellemek veya sizi sinirlendirerek dikkatinizi çekmek için yapmazlar. Sadece zaman, henüz onların zihninde somutlaşmış bir şey değildir ve bu yüzden de bir yerlere yetişme gereğini anlamazlar. Çocuklar ağırlıkla “şimdiki zamanda” yaşar ve neden acele edilmesi gerektiğini anlayamazlar.
Çocuklardaki bu alışkanlık aslında pek çok konuda işe yarar, çocuklara öğrenmeleri için gerekli olan zamanı sunarak, keşfetmelerine olanak tanır. 2-3 yaşlarındaki çocuklar en çok çevrelerini keşfederek ve araştırarak öğrenirler. Daha da ötesi, bunları yapmak bağımsızlık duygularının gelişimine yardımcı olur ve kendi ilgilerine odaklanma fırsatı bulurlar. Bir şeye dalan çocuğunuzu bundan vazgeçirmek ve yeni bir etkinliğe ya da başka bir yere yönlendirmek zor olabilir.
Uzmanların önerisi; çocukları mümkün olduğunca kendi hızlarında serbest bırakmak; mümkün olduğunca, kendinizi çocuğunuzun zaman temposuna bırakmaya çalışın. Zaten çok dolu olan hayatlarımızda gerektiğinden daha hızlı hareket ediyoruz, bir de ayrıca sürekli olarak acele içinde günler geçirmek, hem sizi hem çocuğunuzu yorar ve birlikte geçireceğiniz zaman azalır. Elbette ki bazen işleriniz çok yoğun olacak, ama böyle zamanlarda bu yoğunluğun sebebini çocuğunuza anlatmalısınız. “Hemen şimdi çıkmazsam toplantımı kaçıracağım.” gibi. Çocuğunuz hala kımıldamıyorsa ona seçenek sunun (Otomobile hangi bebeğinle binmek istersin) veya sorumluluk yükleyin (Anahtarları sana veriyorum, otomobile vardığımızda onları bana vermek senin görevin) gibi. Biraz özgürlük ve denetim olanağı, onu bir işle ilgilenmesine motive edecek sihirli kavramlardır.

İşte size, hem çocuğunuzun başka şeylerle oyalanmasını azaltacak, hem de bunu yaparken kendisini kısıtlanmış hissetmeyecek bazı stratejiler:

Günlük rutininizi izleyin. Çocuğunuz artık günlük bir plan ve rutini algılamaya başlamıştır. Her gün yapılanları aynı sabit sırayla takip etmek, onun, “plan” kavramına alışmasını sağlayacaktır. Bunun için, örneğin, her akşam çocuğunuzdan ayakkabılarını, paltosunu ve çantasını dolaba koymasını isteyebilir ve bunu alışkanlık haline getirene kadar ona rehberlik edebilirsiniz.

Uyarın: Oyun zamanının bitişinden birkaç dakika önceye ayarlanmış bir saat kurun veya “Radyoda çalan şarkı biter bitmez gidiyoruz” ya da “İki kez daha kaydıraktan kayabilirsin, sonra eve dönüyoruz” gibi somut bir uyarıda bulunun. Uyarıları algılamak, giderek ,çocuğunuzun kendini kontrol etmesine yardımcı olacaktır.

Gözünüzü ayırmayın. Telefonla konuşurken veya kahvaltı sofrasını hazırlarken verdiğiniz talimatlar çocuğunuzun bir kulağından girer, diğerinden çıkar. Ne yapması gerektiğini, en kolay, onun karşısında eğilip göz teması kurarak açıklayabilirsiniz.

Eğlenin: Çocuğunuz bir etkinliği ne kadar severse, dikkati o kadar zor dağılır. Temizlik yaparken şarkı söylemek veya topladığınız legoların renklerini saymak, onun yaptığı işe odaklanmasını ve sıkılmamasını sağlar.

Kendi başına yapmasına izin verin. İşleri hızlandırmak için onun yerine bazı şeyleri yapmak konusundaki dürtülerinize karşı koyun. Böyle davranırsanız asla oyuncaklarını toplamayı veya ayakkabılarını dolaba kaldırmayı öğrenemez. Ona ayırabileceğiniz kadar zaman ayırın; yavaş hareket etmesi elindeki işi bitiremeyeceği anlamına gelmiyor.

Kabul edin. Mıymıntılık yapmak ve oyalanmak, her çocuğun geçtiği bir süreç. Kısa bir süre sonra çocuğunuz bir etkinlikten diğerine öyle bir hızla geçecek ki, bu sefer de sizin başınız dönecek.

AİLELERİN YAPTIĞI HATALAR
Bunu yapmayın Neden?
Çok fazla istekte bulunmayın. Çocuklar aynı anda birkaç şeyi birden akıllarında tutamazlar. Her talimatı teker teker verin.
Çocuğunuza “mıymıntı” veya “tembel” diyerek hakaret etmeyin. Bu onun özgüvenine zarar verir. Bunun yerine, hızlı hareket ettiği zaman olumlu davranışını takdir ederek onu cesaretlendirin.
Siz hazırlanırken çocuğunuzun yeni bir oyuna başlamasına izin vermeyin. Oyun oynamak çocuğunuzun birkaç dakika için sessiz kalmasını sağlayabilir; ancak eğlenceye çok odaklanırsa, evden çıkarken epey zorluk yaşarsınız.
Onu suçlamayın. “Yine senin yüzünden geç kaldım” veya “oraya zamanında varamazsak çok ayıp olacak” gibi cümleler sadece çocuğunuzun kendinden utanmasına yol açar. Bunun yerine “Partiye ne kadar erken gidersek oynayacak o kadar çok vaktin olacak” gibi cümleler kurun.

TELAŞLI SAATLER
Çocuğunuzun en çok ne zaman oyalandığını kestirmeye çalışıp, buna göre plan yapın. Aşağıdaki noktalarda geçiş sorunu yaşaması olağandır.

Anaokulundan ayrılırken.
Bütün gün beraber eğlendiği arkadaşlarından ayrılması oldukça zor olabilir. Bu konuda sorun yaşıyorsanız, öğretmeninden, siz gelmeden önce, çocuğunuzu uyarmasını isteyebilirsiniz. Böylece daha hazırlıklı olacaktır.

Hoşça kal derken.
Çocuğunuz sadece sizinle daha çok vakit geçirmek istiyor olabilir. Her gün 15 dakika daha erken kalkıp, herkes kendi işine gitmeden önce beraber vakit geçirmeniz işe yarayabilir.

Tatilde.
Herhangi bir yeni deneyim veya rutin değişikliği çocuk için zor olabilir. Sabırlı olun ve yeni günlük planınıza önceki rutininizden bir şeyleri dahil etmeye çalışın. Tatil boyunca yediği buğday gevreğiyle kahvaltı hazırlamak veya uyku saatlerini sabit tutmak gibi.

Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir