Çocuklarda para ve tasarruf kavramı

3 Ekim 2018

Bu aralar gündemimiz ve herkesi düşündüren şey malum döviz kurlarındaki dalgalanma. Euro ve Dolar alıp başını gitmişken artık ithal edilen her şeye kat kat zamlar da anında geliyor. E haliyle bu durum herkesi etkiliyor; ev, giyim, oyuncak alışverişi derken faturalar kabarıyor. Tasarruf zamanının geldiği bu günlerde çocuklarımızı nasıl ‘tasarruf’ yapmaya ikna edeceğiz. Çocuklara parayı tanıtmak ve paranın nasıl kullanıldığını öğretmek için okul öncesi yaşları uygundur diyen Psikolog Ezgi Horzum, soyut işlemleri kavrama döneminin 12-16 yaşlarında başladığını söylüyor.

Bir çocuk parayı para olarak gerçek anlamda ne zaman algılamaya başlar? 
Paranın genel olarak anlamını küçük yaşlarda öğrenseler de, paranın değeri konusundaki öğrenim süreçleri çocuklarımızın gelişim dönemlerine bağlıdır. Çocuklarımıza parayı tanıtmak ve paranın hangi amaçlarda kullanıldığını (alışveriş gibi) öğretmek için okul öncesi yaşları uygundur. Bu dönemde paranın miktarı çocuklarımız için hiçbir şey ifade etmez; bin lira demeniz de, bir lira demeniz de onlar için aynıdır. Paranın değeri ve bu doğrultuda sahip olabileceklerimiz ile ilgili olan bilgiler ise soyut kavramlardır. Çocukta soyut işlemler dönemi 12-16 yaş arasında oluşmaya başlar ve tamamlanması beklenir. Dolayısıyla paranın değeri hakkında bilgi çocuklarımıza 12 – 16 yaş arasındaki süreçte verilmelidir.
Kuracağınız oyunlarla para kavramını öğretebilirsiniz
Okul öncesi çağlarındaki çocuklarımız için parayı öğretme süreci evde oyunlarınızla başlayabilir. Birlikte oynadığınız oyunlarda alışveriş oyunları kurabilirsiniz; manavdan ya da marketten sebze-meyve almak, kırtasiyeden renkli kağıt almak gibi… Bu sayede çocuklar para kavramı dışında başka kavramları da öğrenmiş olurlar. Ayrıca para verip, karşılığında ürün alma ve para üstü alma gibi durumları da oyun esnasında gerçekleştirmiş olur. Böylece çocuk bir şey alabilmesi için, “bedel ödemesi” gerektiğini ve eğer o bedeli ödeyemiyorsa, “tercih yapması ya da vazgeçmesi” gerektiğini öğrenecektir. Ayrıca para kavramı sayesinde de harçlık biriktirmeyi de öğretebilirsiniz.

Bu hataları yapmayın
Ebeveynlerimizin en sık yaptığı hatalardan birisi; Çocuklarının yanlarında olamamalarının nedenini “para kazanmamız gerek” şeklindeki açıklamalarda bulunmalarıdır. Ayrıca aileler genellikle bu söylemi “kazanalım ki, senin istediğin oyuncağı alabilelim” şeklinde devam ettirirler. Ancak çocuklarına verdikleri mesajdan habersizdirler. Bu cümleler çocuk zihninde “Paraya sadece senin oyuncaklarını almak için ihtiyacımız var.” ya da “Ben her işe gittiğimde sana yeni oyuncak almak için gidiyorum.” Veya “Senin istediğin her oyuncağı alacağım.” gibi algısal yanılmalara neden olur. Çocuk oyuncağı ister ve ona göre oyuncak alınınca para kazanmaya gerek kalmaz. Bu nedenle işe gitmenin anne-babanın yapması gereken ve onların istediği bir iş olduğunu söylemek daha doğrudur.

“Param yok, alamayız” cümlesi çocukta umut yaratıyor
Benzer şekilde ailelerin sık yaptıkları yanlışlardan biri, bir şey isteyen çocuğu geri çevirmek için “param yok” demektir. Bu bazen gerçek olabilir. Gerçek olduğu durumda çocuğunuzun yaşına uygun olarak onun anlayacağı bir üslupla anlatılmalıdır. Ancak o an sırf vakit kazanmak için bu cümle kurulmamalıdır. Çocuğunuzun istediği şeyi almak istemiyor, uygun bulmuyorsanız doğruyu söylemeniz gerekir. O zaman çocuk istediği her şeyin alınmayacağını öğrenir. Diğer şekilde isteğinin haklı olduğunu sanan çocuk, ailesinin parası olduğunda ona kavuşacağını düşünür.


Çevresel etkilere maruz kalsa da aile yine de en etkilisi
Günümüzde çocuklara param yok dediğinizde “bankamatikten alsana” veya “kredi kartınla ödesene” diyorlar. Tüketime bu kadar çok sevk edilen bir dönemde çocuklarımıza bunu anlatabilmemiz yeterince güç. Biz bu konuda siz hassas davranmış olsanız da televizyonlardaki reklamlar ya da okullarındaki arkadaşlarından parayla satın alabilecekleri birçok şeyi öğreniyorlar. Bu konuda yapmamız gereken en önemli şey çocuklarımıza değerlerimizin aktarılması ve bu değerlerin maddi içerikleri olmadığının bilincinin verilmesidir.

Tüketmek için tüketmeyi değil ihtiyaç için tüketmeyi öğretmeli
Gereksiz alışveriş kavramından önce çocuğa “ihtiyaç” kavramı öğretilmelidir. Ancak çağımızda birçok ebeveyn kendisi de bu kavram konusunda sorun yaşamaktadır. Çocuğa “İhtiyaç ne demek?” ya da “biz hangi durumlarda sahip olduğumuz eşyalarımızın yerine yenisini alabiliriz?” gibi konularda bilinçlendirme yapılmalıdır. Ayrıca bu söylemlerimizle davranışlarımız da tutarlı olmalıdır. Yani ihtiyaç olarak tanımlamadığımız bir ürün çocuk istediğinde sırf onun istediğini gerçekleştirmek için satın alınmamalıdır. Bunları okurken de ‘ama çevresindeki tüm çocukların eşyaları sadece ihtiyaç doğrultusunda değil ve dolayısıyla çocuklarımız da istiyor’ diyor olabilirsiniz. Bu konuda da sadece şunu bilmemiz önemli değişime kendimizden başlayarak çevremizi değiştirmeye adım atmış olduğumuzu unutmayalım.

Almak istediği şeye kendi harçlığıyla katkıda bulunmalı
Tasarruf kavramı anlatılmadan önce çocuğa ilk öğretilecek bilgi, isteklerinin alınması konusunda sizlere destek olabileceği durumların olduğudur. Özellikle de büyük bir şey istediklerinde, onların harçlıklarını biriktirerek katkıda bulunmalarını sağlamak ise değer öğrenmeleri için iyi bir yoldur. Kendilerine ait paraları olması, zarar verdiklerinde birikimlerinden karşılamaları ya da harçlıklarından keserek ödemeleri eğitim olacaktır. Yapılan şeyin bedeli olduğunu böylece anlayacaklar ve zarar verme konusunda dikkatli olacaklardır. Oysa kırdıkları bir şey için bağırmanızın, sokağa çıkarmamanızın acısı hemen unutulur. Seçilen harçlık miktarı mutlaka yaşına uygun olmalıdır; ne az ne fazla. Bunu hesaplamak çok zor değil. Yaşını, koşullarını ve gereksinimlerini düşünün yeter. Doğru hesap yaptıysanız, ek para vermemeniz gerekir.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir