- İlk kez anne olmak, birçok duyguyu beraberinde getirebiliyor!
- Bebeğin dünyayı algılama şeklini de etkiliyor!
- Okuldaki zorbalığın nedeni evdeki duygusal ihmal olabilir!
- Erken tanı ve işitme sağlığı
- 5 yaşındaki çocuk, gün içinde yaşadıklarını anlatabilmeli…
- Ağladıktan sonra öksürük krizine giriyorsa dikkat
- Topuk delme, yenidoğanlarda güvenli ve etkili bir yöntemdir!
- Hamilelikte bu egzersizlerden kaçının!
- Oyun bağımlılığı aile hayatını ve sosyal ilişkileri tehdit ediyor!
- Çoğu zaman belirti vermeden ilerliyor
Çocuklar kitapla büyüsün 4
Gün Bey’in penceresi
Göknil Özkök’ün kaleme aldığı ve Ceyhun Şen’in resimlediği Gün Bey’in Penceresi beni son dönem okuduklarım arasında çok etkileyen çocuk kitaplarından biri oldu. Göknil Özkök ile Gün Bey’in hikayesini ve çocuklarımıza aslında davranışlarımızla nasıl örnek olmamız gerektiğini konuştuk.
Gün Bey’in Penceresi her ne kadar bir çocuk kitabı olsa da bence verdiği “hayatta davranışlarımızla çocuklara örnek olmalıyız” mesajıyla yetişkinlerin de okuması gereken bir kitap. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Bir ebeveyn olarak, çocuğun tüm sosyal yetkinliklerini aileden öğrendiğine ve karakterinin öğütlerle değil, dediğiniz gibi, sizin davranışlarınızı örnek alarak geliştiğine inanıyorum. Tüm şartları elvermesine rağmen kitap okumayan, evinde bir kitaplık ya da kitap olmayan anne babanın çocuğuna kitap okusun diye sınırsız kitap alması ya da sık sık okumayı öğütlemesi; her türlü imkâna sahipken bile müzik dinlemeyen anne babanın, çocuğunun bir enstrüman çalmayı öğrenmesi için onu kurs kurs dolaştırması ve bunun gibi örnek verilecek pek çok şey… Çocuk, ilk olarak anne babayı örnek alır. Yalnızca yaşam biçiminizi değil, mimiklerinizden konuşma tarzınıza kadar her şeyi. Yaşam koşullarınız ışığında yaptığınız seçimleri, belirlediğiniz öncelikleri. Sizin nasıl bir dünyanız varsa, hem içsel hem beşeri hayatta, çocuğun ilk sığındığı ve kendini emanet ettiği dünya orası oluyor bence. Ben bunu şimdi dokuz yaşına basmak üzere olan kızımda deneyimliyorum. Ortak zevkleri olan bir anne-kız olduğumuz için çok şanslı bir ebeveynim. Çünkü aynı dünyanın içinde aynı keyifleri paylaşmak, hem onu hem de beni çok mutlu ediyor.
Gün Bey’in Penceresi aslında yetişkinlerin hayata tutunmak için çocuklardan destek ve ilham aldığını gösteriyor. Siz de farklı zorlandığınız konularda kızınızdan destek ya da ilham alıyor musunuz?
Kızımla konuşabildiğimiz konu çok. Anne olmak, kusursuz olmayı gerektirmiyor. Her şey bir yana, ona, anne olsam da benim de hata yapabileceğimi söylüyorum. Haksız olduğum zamanlar da olabiliyor ya da onu istemeden kırdığım zamanlar… Özür dilemenin, saygı duymanın ve birbirimizin fikirlerini dinleyip değerlendirmenin önemli olduğu konusunda sık sık konuşuyoruz. Ben kendim yapı olarak olumlu bir insanım. Önce iyi tarafından bakarım olaylara. Hayat kimi zaman zor olabiliyor. Karşılaştığım birtakım zorluklar, üzüntülerim, kafa karışıklıklarım… Bunları ondan gizlemiyorum. Fark ettiğinde, çözüm bulmaya çalıştığımı da görüyor. Kimi zaman fikir verdiği, hatta o fikrin işe yaradığı bile oluyor. Evet, hayatta her şey bizim istediğimiz gibi olmayabilir, işler ters gidebilir ama her zaman bir çözüm vardır. Bunu çocuklara öğretmek ve benimsetmek gerek. Özellikle bu yeni neslin bunu öğrenmeye ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Mutluluk, başarı, istemek, çalışmak, zamanı kullanmayı öğrenmek, iyimser olmak, para vb. gibi kavramları algılayabilecek bir nesil bu. Bu nedenle bilinçli, doğa seven, koruyan, her şeyden önce tüketen değil, üreten bir nesil yetiştirmek bizim elimizde.
Yazdığınız kitapları ilk kim okuyor? Hikâyelerinizi kızınızla da paylaşıyor musunuz? Gün Bey’in Penceresi için Yaz’ın yorumu ne oldu?
Kitabın yazım sürecinde kızım Yaz ara ara okur ya da benden dinler çalıştığım konuyu. Gün Bey için yorum değil aslında hikâyenin temelini sağlayacak bir fikri verdi bana, o da Gün Bey’in tekerlekli sandalyede oluşu. Ben ilk olarak Gün Bey’i evden çıkmayan, penceresinden tüm gün ayakkabıları sayan ve onlara hikâye yazan biri olarak düşünmüştüm. Yaz, neden hiç evden çıkmadığını sordu ki bu çok mantıklı bir soruydu. Henüz bir neden bulamadığımı söyledim. Biraz düşündü, “Sürekli ayaklara baktığına ve düşündüğüne göre belki de yürüyemediği için evden çıkamıyordur,” dedi. Yaz’ın katkısı öyküde çok büyük ve önemli bir rol oynadı tabii. Böylelikle hikâye başka bir yöne ve çok da önemli bir konuya, hatta amaca hizmet etmiş oluverdi.
İlgili Yazılar
Son Haberler
-
Yoga & Wellbeing Festivali ile ruhunuzu dinlendirin
Yoga & Wellbeing Festivali: Workshopix ile Kaş’ta Zihnini ve Ruhunu...
- Eklendi Mayıs 10, 2025
- 0
-
İlk kez anne olmak, birçok duyguyu beraberinde getirebiliyor!
Anneliğin kimi zaman kaygı ve yetersizlik hissi yaratabildiğini, her kadın...
- Eklendi Mayıs 9, 2025
- 0
-
Bebeğin dünyayı algılama şeklini de etkiliyor!
Anne ile bebek arasındaki duygusal bağın anne karnında başladığını belirten...
- Eklendi Mayıs 1, 2025
- 0
-
Okuldaki zorbalığın nedeni evdeki duygusal ihmal olabilir!
Son yıllarda özellikle ergenler arasında şiddet olaylarının arttığını belirten uzmanlar,...
- Eklendi Nisan 29, 2025
- 0
-
Erken tanı ve işitme sağlığı
Çocukların zihinsel olarak sağlıklı bir gelişim gösterebilmesi için işitme duyusu...
- Eklendi Nisan 23, 2025
- 0
-
5 yaşındaki çocuk, gün içinde yaşadıklarını anlatabilmeli…
Uzmanlar, dil ve konuşma gelişiminde en kritik dönemlerden birinin erken...
- Eklendi Nisan 18, 2025
- 0
-
Ağladıktan sonra öksürük krizine giriyorsa dikkat
Astım, çocukluk çağının en sık görülen kronik hastalığıdır ve dünya...
- Eklendi Nisan 15, 2025
- 0
PARENTS TV
YAZARLAR
-
Genital bölge yağ enjeksiyonu ile ilgili merak edilenler
Estetik denildiğinde akla ilk gelen uygulamalardan olmasa da kadınlar...
- 17 Haziran 2024
- 0
-
Seyahat süresince çok uzun süre hareketsiz kalmayın
Sevgili anne adayları; Biliyorsunuz önümüzde uzun bir bayram tatili...
- 8 Nisan 2024
- 0
-
Hepinize keyifli bir gebelik süreci diliyorum
Sevgili anne adayları merhaba. Ben, Kadın Hastalıkları ve Doğum...
- 3 Nisan 2024
- 0
-
Denizde on gün
Davet Mimi’ye geldi, “biz ailece tekneyle kıyıları dolaşacağız, Mimi...
- 9 Eylül 2020
- 0
-
Bu yaz İstanbul’da
Temmuz’un ikinci yarısına kadar tezimle uğraştım. Acayip bir harala...
- 8 Ağustos 2020
- 0
-
İlk ders, ilk kazanç
Talia, neredeyse 16 yaşında. Dersleri, aktiviteleri, arkadaşları, sevdikleri, bildikleri,...
- 7 Temmuz 2020
- 0
0 yorum