- Ağrı, kaşıntı ve yanmanız mı var?
- Suda doğum, doğumun süresini kısaltıyor
- Çocuğunuz tuvalete sık mı gidiyor?
- Çocuklarda astım
- Yorgunluğun altında farklı sebepler olabilir
- E-sigaralar salgın boyutunda
- En İyi Çocuk Cilt Bakım Ürünü ödüllü BEE’O Çocuk Güneş Kremi
- Her çocuğun en doğal hakkı: Aşı
- Hamilelik döneminde sağlıklı beslenin
- Çocuğunuz otizm olabilir
Bir annenin alet çantası
Yazan: Uzman Psikolog Ebru Zorlutuna
Sessiz çocuk olmak bir problem mi?
Geçmişten bu yana sessiz çocuklar “uslu çocuk” olarak tanımlanmıştır. Uslu çocuk olmak kabul görmekteydi. Çünkü problem çıkarmıyorlardı. Çocuklar da onaylanmak adına hiçbir şeye karışmayan, ses çıkartmayan ve olay yaratmayan davranışlar göstermeye çalıştılar. O çocuklar büyüyüp anne baba olduklarında “sessiz ve uslu çocuk” olmanın zorluklarını yaşadıklarını ifade ettiler. Bu sefer hareketli olsun, özgür olsun anlayışı gelişti. Her hareketli çocuğa “hiperaktif” denmeye başladı. Türk toplumu olarak ortasını bulamadık çocuk yetiştirmenin. Günümüzde çocuğun sessiz olması bir problem haline geldi. Çünkü kendileri sessiz büyütüldüklerini ve kendini ifade etmede, savunmada, sosyalleşmede zorluk yaşadıklarını anlatıyorlardı. Sessiz olmak ya da hareketli olmak olumsuz özellikler değildir. Önemli olan çocuğunuzu olduğu gibi kabul etmektir.
Çocuğunuz sessizse alet çantanızda olması gerekenler!
- Sessiz çocukların ihtiyacı anlaşılmaktır. Çocuğunuz basit sosyal adımlar attığında olumlu geribildirimlerde bulunun.
- Çocuğunuzu görmek istediğiniz hedefinizle vedalaşın. Babasına bir şey anlattığında dikkatle dinleyin. Ardından “az önce kendini babana ne kadar iyi ifade ettin” diyerek farkındalık oluşturun.
- Rahat olduğu ortamlarda yaptığı sosyal davranışları fark edip geribildirimde bulunun. Öncelikle tanımadığı ortamlardan çok bildiği ortamlardaki sosyal adımlarını güçlendirin. Çünkü bu çocukların kendiyle ilgili kaynaklarını güçlendirmelerine ihtiyaçları vardır.
- Çocuğunuzla ilgili beklentileriniz yükseldikçe kaynakları da o kadar azalabilir. İlk önce kendilerini güvende hissettiği ortamlarda rahatça iletişime geçmesi sağlanmalıdır.
- Sosyal ortamlara girdiğinde hemen gruba girmesi için ısrar etmeyin. Gözlemlemesine izin verin. Başkalarına cevap verdiğinde, göz teması kurduğunda ya da sizden biraz da uzaklaşabildiğinde mutlaka davranışları hakkındaki olumlu düşüncelerinizi bildirin.
- Sosyal bir aile olmaya çalışın. Evinizde arkadaşlarınızı misafir etmek için fırsatlar yaratın. Çocuğunuzla eğlenceli aktivitelere katılın. Öncelikle birlikte katılabileceğiniz etkinlikleri seçin. Kendini rahat hissettiğinde adım adım uzaklaşın. Tıpkı anaokuluna uyum süreci gibi… Aşamalı bir süreçle ilerleyin.
- Birden gruba girmesi için zorlayıp uzaklaşmayın. Sağlıklı bir oryantasyon süreci olmadan okula alıştırmayın.
- Evde sosyal becerilerle ilgili dramalar yapın. Birbirinize roller verin, ortamları adlandırın ve o ortamlardaki sosyal davranışları modelleyin. İlk önce katılmak istemezse sadece izlemesini isteyin. Oyunu siz oynayın, o izlesin. Evinize arkadaşlarını davet edebilirsiniz. Arkadaşı yoksa tanıdığınız ya da komşunuz olan akranlarla bir arada olmasını sağlayabilirsiniz.
- Çocuğunuzun küçük adımlar attığını görmeden koşmasını beklemeyin. Koşmak, hiç tanımadığı ortamda kendini rahatça ifade etmesidir.
- Çocuğunuzu değiştirmiyorsunuz sadece duygularıyla baş edebilmesi için yardımcı oluyorsunuz. Sosyal adımlar atması için fırsatlar yaratıp destek oluyorsunuz.
- Çocuğunuzun mizacını değiştiremezsiniz. İçe dönük bir çocuksa dışa dönük olması için zorlayamazsınız. Bu süreçte sadece utangaçlığı sosyal yaşam becerilerini engellediği için destek oluyorsunuz.
Bir çocuğun içe dönük olması ya da utangaç olması olumsuz bir özellik değildir. İçe dönük dahileri düşündüğümüzde; Einstein, Chopin, Proust, Spielberg, Orwell, Newton… Bu insanların içe dönük mizacı hayatta istediklerine ulaşmalarını engellememiştir. Ya da bu yolda illa ki dışa dönük olmaları gerekmemiştir. Bunun için çocuğunuzu olduğu gibi kabul edin. Çocuğunuz da “Ben olduğum gibi iyiyim” inancıyla büyüsün.
Son Haberler
-
Ağrı, kaşıntı ve yanmanız mı var?
Özellikle sıcaklık ve nem oranının arttığı yaz aylarında terlemenin artış...
- Eklendi Temmuz 21, 2024
- 0
-
Suda doğum, doğumun süresini kısaltıyor
“Suya doğum ya da suda doğum yapmaya ne dersiniz? Aslında...
- Eklendi Temmuz 17, 2024
- 0
-
Çocuğunuz tuvalete sık mı gidiyor?
Bütün çocuklar altını ıslatabilir ama 5 yaş üstü çocuklarda sık...
- Eklendi Haziran 21, 2024
- 0
-
Genital bölge yağ enjeksiyonu ile ilgili merak edilenler
Estetik denildiğinde akla ilk gelen uygulamalardan olmasa da kadınlar arasında...
- Eklendi Haziran 17, 2024
- 0
-
Babanın ilgisi çocuğun gelişimi için önemli
Çocuk gelişimi ve oluşumu sürecinde ebeveynlerin rolü hem eşittir hem...
- Eklendi Haziran 14, 2024
- 0
-
Çocuklarda astım
Çocukluk çağı astımının birçok yönüyle erişkin astımından farklılıklar gösterdiğini belirten...
- Eklendi Haziran 1, 2024
- 0
-
Anne sütünün 5 nemli faydası
Anne sütü ilk 6 ay bebeğin sağlıklı büyümesi ve gelişmesi...
- Eklendi Mayıs 23, 2024
- 0
PARENTS TV
YAZARLAR
-
Genital bölge yağ enjeksiyonu ile ilgili merak edilenler
Estetik denildiğinde akla ilk gelen uygulamalardan olmasa da kadınlar...
- 17 Haziran 2024
- 0
-
Seyahat süresince çok uzun süre hareketsiz kalmayın
Sevgili anne adayları; Biliyorsunuz önümüzde uzun bir bayram tatili...
- 8 Nisan 2024
- 0
-
Hepinize keyifli bir gebelik süreci diliyorum
Sevgili anne adayları merhaba. Ben, Kadın Hastalıkları ve Doğum...
- 3 Nisan 2024
- 0
-
Denizde on gün
Davet Mimi’ye geldi, “biz ailece tekneyle kıyıları dolaşacağız, Mimi...
- 9 Eylül 2020
- 0
-
Bu yaz İstanbul’da
Temmuz’un ikinci yarısına kadar tezimle uğraştım. Acayip bir harala...
- 8 Ağustos 2020
- 0
-
İlk ders, ilk kazanç
Talia, neredeyse 16 yaşında. Dersleri, aktiviteleri, arkadaşları, sevdikleri, bildikleri,...
- 7 Temmuz 2020
- 0
0 yorum