Süt içiyorum, hem de her öğünde

3 Ağustos 2015

Geçenlerde süt üreticilerinin ortak düzenledikleri bir toplantıya katıldım. Diyetisyen Selahattin Dönmez de konuşmacılar arasındaydı. Süt ve süt ürünleri tüketimi hakkında birçok konuya açıklık getirdi Dönmez.

“Sağlıklı kişiler günde üç porsiyon süt veya süt ürünü tüketmelidir; ayran, yoğurt, peynir, süt, kefir… Alerjisi olanları, ciddi bir durumu olanları saymıyorum tabii. Hayvansal kalsiyum kaynakları, her yaşta ilaç gibi işe yarar. Tabii çiğ sütü asla içmeyin. Kutu sütler, en doğru ısıl işlemden geçerek sofraya getiriliyor. Özellikle UHT olarak pastörizasyon işleminden geçmiş olan kutu sütler, açıldıktan sonra da daha dayanıklı olur. Yine de en doğrusu kutuyu üç, beş gün içinde bitirmek.”

Dairy Products

Selahattin Dönmez, sütün çok iyi bir A ve B2 vitamini kaynağı olduğunu, içinde biraz da D vitamini bulunduğundan bahsetti. Yumurta gibi insan hayatı boyunca gerekli olduğunu söyledi. Yağ asitleri, protein, büyüme hormonu ve CLA kaynağı olarak eşi bulunmaz yerinden dem vurdu. “Kutu veya cam fark etmez, güvenilir bir marka olması yeterli. İyi firmaların hepsi, çok titiz bir şekilde üretim yapıyor. Antibiyotik tedavisi olan bir hayvanın sütünün üretime karışması söz konusu bile değil. Tedavi bittikten sonra yarılanma süresinden daha bile uzun bekleniyor. Çok titiz hijyen koşulları var. O yüzden ben her zaman üreticilerin ürünlerini tercih ederim. Bilmedik yerden, çiftliklerden, köylerden alınan süt ve süt ürünlerine daha şüpheyle yaklaşırım… Şunu da bir kez daha belirteyim: Tabii ki 1 yaşına kadar anne sütü gerekli, onun yerini hiçbir şey tutamaz. 1 yaşında anne sütüyle birlikte inek sütü başlar. Eğer sağlık açısından bir sorun yoksa birey bütün hayatı boyunca süt ve süt ürünü tüketmelidir. Kilo kontrolü yapanlar az yağlı, hatta yağsız süt, peynir veya yoğurt yiyebilirler; ama herkes her gün bir miktar yemelidir…”

2

Haftalık ev alışverişlerini vaktim olduğu zamanlarda ben yapmayı seviyorum. Bu hafta keyifle markete gittim. Kızların ikisi de asla peynir yemiyorlar. Kokusuna bile tahammülleri yok. Ancak bir çay bahçesinde falan olursak, kırk yılda bir peynirli tost canları istiyor. Bu yüzden bizim evin “süt ürünleri” çeşitliliği yoğurt ve sütle sınırlı…

Ama bu sefer küçük yoğurtlar, kefir, bolca süt; ne bulduysam aldım. Hem çocuklar hem bizim için. Yoğurtsuz, sütsüz, peynirsiz kalmayalım dedim…

Fatih Türkmenoğlu
fatihturkmenoğlu@yahoo.com

Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir