- Novakid: Geleceğin meslekleri İngilizce’nin yardımıyla daha erişilebilir hale gelebilir
- 30 dakikayı aşan nöbetler beyinde hasarlanmaya neden olabilir
- Diş eti hastalıkları hamile kalmaya engel olabilir!
- Kadın Sağlığında Bazı Önlemler Asla İhmal Edilmemeli
- Hurafeler yersiz endişe ve stres yaratıyor
- Çocuklarda giderek artış gösteriyor!
- Hamilelikte egzersiz
- Sağlıklı bir gebelik ve bebeğin gelişimi için beslenme önemli
- Uyum sağlayamıyorsa yardım almalısınız
Pedagog Adem Güneş’e sor
S: 32 yaşında çalışan bir anneyim. 8 aylık kızımı öğle aralarında görüp, ilgilenip işime dönmem mi daha doğru olur, bütün gün iş yerinde kalıp sadece akşamları kızımla buluşmam mı? Selamlar (Elena)
C: Yaş eksi 1 prensibi Çocuğuna yakın bir iş yerinde çalışan anneler, gün içinde çocuğunun yanına gidip gelmenin çocuğa fayda sağlayıp sağlamadığını öğrenmek istiyorlar. Pedagojinin temel prensibine göre; 2 yaş öncesi çocuk, anne (veya bakım veren) ile ne kadar fazla birlikte olursa, gelişim o denli güçlü olur. Ancak, bu birlikteliğin ayrılık olmadan gerçekleşmiş olması şartı vardır. Eğer gün içinde anne ile çocuk birbirinden ayrılacaklarsa aşağıdaki prensipler uygulanmalıdır: 1- Çocuk ile annenin aynı gün içinde birbirlerinden ayrı kalma ‘sayısı’, çocuğun yaşından 1 eksiltilerek bulunur. Örneğin, çocuk 2 yaşında ise, 1 gün içinde ayrılık adedi bir defayı geçmemelidir (2-1= 1). Eğer çocuk 4 yaşında ise, gün içinde annesinden en çok 3 defa ayrılabilir (4-1= 3). 2- Çocuk ile annenin gün içinde birbirinden ayrılık ‘süresi’, çocuğun yaşı kadardır. Örneğin, çocuk 2 yaşında ise, annenin çocuktan ayrı kalma süresi en çok 2 saat olmalıdır. Çocuk 4 yaşında ise anne çocuk ayrılık süresi en çok 4 saat olabilir. Çocuğun oyun gruplarına veya kreşe bırakılmasında bu prensip geçerlidir. 3- Çocuğu 4 yaşından küçük olan bir anne, iş hayatına başlayacaksa; çocuğun anne yerine bağlanabileceği bir bakım veren (bakıcı) oluşturarak bu ayrılığı gerçekleştirmelidir. Çocuğa anne yerine bağlanabileceği bir figür oluşturmadan gerçekleştiren ayrılıklarda kaygı oluşur. 4- 4 yaşından önce ‘kreş mi, bakıcı mı?’ tercihinde bakıcı tercih edilmelidir. Buna göre, 8 aylık bir çocuğun mesai saatleri içinde annesi ile tekrar karşılaşıp yeniden ayrılması doğru olmaz. Çocuk sabah annesinden 1 defa ayrılıp, akşam yeniden buluşması ile gün içinde 1 ayrılığı tamamlamış olur. Öğle arasında çocuk annesi ile karşılaştığında belki mutlu olur, ancak ayrılık vakti geldiğinde kaygılanmaya başlayacak, her yeni ayrılık bilinçaltında ‘ayrılma kaygısı’ oluşturacaktır. Böylesi çocuklar ileriki yaş dönemlerinde kaybetme korkusu ile sevdikleri kişilere daha çok bağlanmaya, böylece bağımlılığa yatkın olurlar. Yetişkinlik yıllarında ise ayrılma kaygısı böylesi kişileri bağlanma korkusu yaşamaya iter. Sevdiği kişilere bir türlü bağlanamayanlar çocukluk yıllarında ayrılma kaygısı yaşamış kişilerden oluşur.
S: Kurban bayramı geliyor. Biz hayvanların bayram havası içinde kesilmesini doğru bulmuyoruz. Çocuklarımızın bu olumsuz atmosferden etkilenmesini istemiyorum. Ne kadar sakınırsak sakınalım çocuklarımız sokaklarda hayvanların kesilmesine şahit oluyorlar. Böylesi bir ortamda çocuklarımızın ruh sağlığını nasıl koruyabiliriz, en azından en az zararla nasıl atlatabiliriz? Sevgiler (Bir çocuk dostu)
C: Ölüme şahit olmak çocuğa ağır gelir İster Kurban Bayramı, ister sıradan bir gün fark etmez, 12 yaş öncesinde çocukların bir hayvanın ölümünü izlemesi çocuk ruh sağlığına uygun değildir. Bir kuşun ölmesi, bir kedinin yaralanması, bir köpeğin can çekişmesi çocuğu nasıl olumsuz etkilerse, bir hayvanın boğazının kesilmesi daha çok etkiler. Birçok Müslüman aile çocuklarına dini geleneklerini aktarmak için kurban kesim yerine götürmeyi kültürel bir gerek olarak görüyorlar. Hatta kendilerine de çocukluk çağında anne babaları tarafından kurban kesimlerinin izletilmiş olmasını da gerekçe göstererek ‘bize bir şey olmadı, bunlara da olmaz’ diye savunmaya çalışıyorlar. Halbuki çocukluk çağında kurban kesimini gören kişilerin birçoğunun et yemekten tiksindiği, bir diğer çoğunluğun ise duyarlılığını kaybettiği bilinen bir gerçektir. Kesilen kurbanın acısını duymamak, onun çırpınışlarını hissetmemek için kişi kendini duyarsızlaştırmak, acıya yabancılık göstermek zorunda kalacaktır. Böylesi bir durum, çocuğun duygularını bastırmayı, empati yeteneğinin zarar görmesini beraberinde getirir. Bu nedenle, 12 yaşından küçük çocukların kurban kesimini görmesi pedagojik olarak doğru değildir. Her ne kadar birçok aile bu konuda hassas olsa da, çocuğun yaşadığı çevredeki yetişkinler benzer hassasiyet taşımıyorsa, sorun tümüyle ortadan kalkmış sayılmaz. Ancak böylesi bir durumda dikkat edilecek 3 ayrıntı vardır: 1- Çocuğun kurban kesimini bizzat izlememiş olması şartı ile sadece kurban kesimini bilmesi sorun değildir. Ebeveynlerinkurban kesimi üzerinde fazlaca durmaması, kurban kesiminin nasıl olduğunu detaylıca izah etmemesi, kurban kesen kişilere karşı nefret hissi oluşturmaması çocuk ruh sağlığını korumak için önemlidir. 2- Çocuk kesilecek hayvan ile empatik bir ilişkiye girmemeli, kesilecek hayvan ile yakınlık kurmamalıdır. Çocuklar hayvanlar ile çok çabuk duygusal bütünlük kurabildikleri için, kesilen hayvanın acısını anlamak için kesilme anını kendi üzerlerinde hayal ederek duygusal etkilerini artırırlar. 3- Kurban Bayramının çocuklara kurban vurgusu ile değil, bayram vurgusu ile daha da güzel yaşatılabileceği unutulmamalıdır.
S: Adem Hocam merhaba, darbe gecesi İstanbul’da idik. Jetlerin o korkunç seslerini 5 yaşındaki oğlum ile birlikte yaşadık. Korku dolu günler geride kalsa da, oğlum o günün tesirinden hala kurtulamadı… Eline geçirdiği oyuncaklarını jet gibi uçuruyor, gürültü çıkartıyor, hayalen bir yerleri bombalıyor… Çocuğumu bu durumda görmek beni korkutuyor, ne yapmamı tavsiye edersiniz? Esin
C: Oyun en iyi terapidir Esin Hanım endişe etmeyin… Çocuğunuz yaşadığı o kabus dolu saatleri, kendi kendine terapi ediyor… Oyun en iyi terapi yöntemidir. Çocuklar gün içinde etkisinde kaldıkları olayları, yaşadıkları korkuları, endişe ve kaygıları, oyun içinde yeniden canlandırarak ve kendi istedikleri gibi olayı yönlendirerek ruh sağlıklarını korurlar. Bu bilinçdışı bir gayrettir. Çocuklarda istemsizce oluşur. Eğer çocuklar böylesi bilinçdışı bir yöneliş içinde olmasalardı, yaşadıkları her olay, onların duygu dünyasında onarılması zor yaralar açardı. Size tavsiyem, çocuğunuzun kendini terapi ettiği o anlarda rahat bırakmanız, onun oyununu devam ettirebilmesi ve korktuğu her durumu kendi kontrolünde yeniden canlandırabilmesi için fırsat vermenizdir.
İlgili Yazılar
Son Haberler
-
“Annemde de vardı bir şey olmadı!” diyerek ihmal etmeyin!
Adet sırasında aşırı kanama, şiddetli adet ağrıları, tekrarlayan ve geçmeyen...
- Eklendi Kasım 18, 2024
- 0
-
Novakid: Geleceğin meslekleri İngilizce’nin yardımıyla daha erişilebilir hale gelebilir
İngilizce gibi yabancı bir dil öğrenmek, yaşlanmayı yavaşlatmaktan yaratıcılığı geliştirmeye...
- Eklendi Kasım 6, 2024
- 0
-
30 dakikayı aşan nöbetler beyinde hasarlanmaya neden olabilir
Küçük çocuğu olan anne ve babalar, beyne zarar vereceği düşüncesiyle...
- Eklendi Kasım 3, 2024
- 0
-
Diş eti hastalıkları hamile kalmaya engel olabilir!
Diş sağlığı, genel sağlığımızın ayrılmaz bir parçasıdır ve özellikle bir...
- Eklendi Ekim 24, 2024
- 0
-
Sonbaharda havaların soğuması ve okulların açılmasıyla birlikte çocuklar kapalı ortamlarda...
- Eklendi Ekim 18, 2024
- 0
-
Kadın Sağlığında Bazı Önlemler Asla İhmal Edilmemeli
“Ailemde hiç kanser yok, dolayısıyla risk unsuru taşımıyorum!”, “Herhangi bir...
- Eklendi Ekim 11, 2024
- 0
-
Hurafeler yersiz endişe ve stres yaratıyor
Anne adaylarının hamilelik sürecinde çevrelerinden duydukları özellikle de ağrı, sancı...
- Eklendi Ekim 4, 2024
- 0
PARENTS TV
YAZARLAR
-
Genital bölge yağ enjeksiyonu ile ilgili merak edilenler
Estetik denildiğinde akla ilk gelen uygulamalardan olmasa da kadınlar...
- 17 Haziran 2024
- 0
-
Seyahat süresince çok uzun süre hareketsiz kalmayın
Sevgili anne adayları; Biliyorsunuz önümüzde uzun bir bayram tatili...
- 8 Nisan 2024
- 0
-
Hepinize keyifli bir gebelik süreci diliyorum
Sevgili anne adayları merhaba. Ben, Kadın Hastalıkları ve Doğum...
- 3 Nisan 2024
- 0
-
Denizde on gün
Davet Mimi’ye geldi, “biz ailece tekneyle kıyıları dolaşacağız, Mimi...
- 9 Eylül 2020
- 0
-
Bu yaz İstanbul’da
Temmuz’un ikinci yarısına kadar tezimle uğraştım. Acayip bir harala...
- 8 Ağustos 2020
- 0
-
İlk ders, ilk kazanç
Talia, neredeyse 16 yaşında. Dersleri, aktiviteleri, arkadaşları, sevdikleri, bildikleri,...
- 7 Temmuz 2020
- 0
6 Yorum