- İlk kez anne olmak, birçok duyguyu beraberinde getirebiliyor!
- Bebeğin dünyayı algılama şeklini de etkiliyor!
- Okuldaki zorbalığın nedeni evdeki duygusal ihmal olabilir!
- Erken tanı ve işitme sağlığı
- 5 yaşındaki çocuk, gün içinde yaşadıklarını anlatabilmeli…
- Ağladıktan sonra öksürük krizine giriyorsa dikkat
- Topuk delme, yenidoğanlarda güvenli ve etkili bir yöntemdir!
- Hamilelikte bu egzersizlerden kaçının!
- Oyun bağımlılığı aile hayatını ve sosyal ilişkileri tehdit ediyor!
- Çoğu zaman belirti vermeden ilerliyor
Palm yağı savaşı- Dr. Sinem Karaca Atakan

Yediğimiz gıdalarla her gün vücudumuza çok çeşitli yabancı madde giriyor. Bunların sağlığımıza etkisini her zaman bilemiyoruz. Dünya nüfusu kalabalıklaştıkça güvenli besinlere ulaşma şansı da azalıyor. Aslında sağlıklı beslenme için en doğrusu doğal beslenmeye dönüş ama günümüz modern toplumunda çeşitli nedenle bunu yapmak her zaman mümkün olmuyor. Birçoğumuzun hayatında paketli gıdalar yer alıyor. Raf ömrü, lezzet, maliyet gibi faktörler yüzünden işlenmiş bu gıdalar sağlık için olumsuz etki oluşturacak katkılar içeriyor. Son zamanlarda paketli gıdaların içeriğindeki bazı maddeler sık sık gündeme geliyor. Genellikle yurt dışı kaynaklı araştırmalar ve haberler sayesinde neyle karşı karşıya olduğumuzu öğreniyoruz. Gündemdeki son tartışmalardan biri de palm yağı… Sağlık için zararları tartışılırken en son bu konuda sağlık bakanlığı da bir açıklama yaptı. Tartışma, Avrupa Gıda Standartları Ajansı’nın (EFSA) 2016’da yayınladığı rapor ile başladı. Raporda, 200 derece üzerinde ısıtılan palm yağının kanserojen madde ürettiği ve diğer bitkisel yağlardan daha tehlikeli olduğu bilgisine yer verildi. Palm yağının yasaklanması veya kullanılmaması konusunda raporda bir öneri ya da talep olmasa da verilen bilgiler üzerine özellikle İtalya’da bazı firmalar ürünlerinde palm yağı kullanmayacaklarını duyurdu. Bu durum da tartışmaların artmasına neden oldu.
Peki ülkemizde durum ne?
Palm yağı ağırlıklı olarak Malezya ve Endonezya’da ekimi yaygın olan Palmiye meyvesinden elde edilen doymuş yağ asidi seviyesi yüksek yarı katı bir yağ olarak tanımlanıyor. Maliyetinin düşük olması, renge, kokuya, tada sonuç olarak gıdanın lezzetine olumsuz bir etki bırakmaması ve trans yağ içermemesi nedeniyle gıda sektöründe çok tercih ediliyor. Ağırlıklı olarak margarin üretiminde, unlu mamuller, pasta, çikolata, dondurma ve benzeri ürünlerde, ayrıca kızartmalık yağ olarak restoranlarda yaygın olarak kullanılıyor. Kozmetik sektöründe de palm yağı içerikli ürünler var. Türkiye’de de palm yağı tüketimi oldukça yaygın ve her geçen gün daha da arıyor. Birçok ürün gibi bitkisel yağlar için ithal üretime ihtiyaç duyulması ne yazık ki ülkemiz gerçekleri arasında yer alıyor.
Palm yağının yüksek ısıda işlenmesi sonucu kanserojen etkili olabilecek toksik maddeler ortaya çıkıyor. Kanser yapıcı etkisiyle ilişkili asıl sorun palm yağından çok ortaya çıkan bu maddeler kaynaklı. Birçok bitkisel yağda da yüksek ısı maruziyeti sonucu bu meydana gelir. Besinsel olarak çok değerli bir yağ olan zeytinyağında bile işlendikten sonra sağlık için zararlı maddeler oluşmaktadır. Önemli olan bu işlemlerden geçirilen gıdalardan uzak durabilmektir. Ayrıca palm yağı, doymuş yağ içeriğinin yüksek olması nedeniyle hastalık gelişimi açısından risk faktörü oluşturmakta. Doymuş yağlar, kolesterol seviyelerinde artışa neden olarak kardiyovasküler hastalık gelişimini hızlandırmaktadır. Çocuklar özellikle hızlı büyüme ve gelişme çağında oldukları için sağlıksız gıdalardan erişkinlere oranla çok daha fazla etkilenmektedir.
Riski azaltmak için
Doğal beslenmeyi yaşam tarzı haline getirmek, işlenmiş, paketli gıdalar yerine günlük, taze besinleri tercih etmek sağlık için oldukça önemlidir. Bunu anlayış olarak benimsemek günlük değişen yeni bilgilerden en az etkilenmeyi de sağlar. Belki ilerleyen zamanlarda gıdaların içindeki birçok madde için yeni araştırma sonuçları ortaya çıkacaktır ama değişmeyecek olan şey her zaman doğal olanın sağlıklı olacağıdır. Son yüzyılda insan hayatındaki değişikliklere rağmen, binlerce yıl aksamadan devam etmiş olan beslenme ve yaşam tarzını benimsemek şüphesiz en az riskli olandır.
İlgili Yazılar
Son Haberler
-
Yoga & Wellbeing Festivali ile ruhunuzu dinlendirin
Yoga & Wellbeing Festivali: Workshopix ile Kaş’ta Zihnini ve Ruhunu...
- Eklendi Mayıs 10, 2025
- 0
-
İlk kez anne olmak, birçok duyguyu beraberinde getirebiliyor!
Anneliğin kimi zaman kaygı ve yetersizlik hissi yaratabildiğini, her kadın...
- Eklendi Mayıs 9, 2025
- 0
-
Bebeğin dünyayı algılama şeklini de etkiliyor!
Anne ile bebek arasındaki duygusal bağın anne karnında başladığını belirten...
- Eklendi Mayıs 1, 2025
- 0
-
Okuldaki zorbalığın nedeni evdeki duygusal ihmal olabilir!
Son yıllarda özellikle ergenler arasında şiddet olaylarının arttığını belirten uzmanlar,...
- Eklendi Nisan 29, 2025
- 0
-
Erken tanı ve işitme sağlığı
Çocukların zihinsel olarak sağlıklı bir gelişim gösterebilmesi için işitme duyusu...
- Eklendi Nisan 23, 2025
- 0
-
5 yaşındaki çocuk, gün içinde yaşadıklarını anlatabilmeli…
Uzmanlar, dil ve konuşma gelişiminde en kritik dönemlerden birinin erken...
- Eklendi Nisan 18, 2025
- 0
-
Ağladıktan sonra öksürük krizine giriyorsa dikkat
Astım, çocukluk çağının en sık görülen kronik hastalığıdır ve dünya...
- Eklendi Nisan 15, 2025
- 0
PARENTS TV
YAZARLAR
-
Genital bölge yağ enjeksiyonu ile ilgili merak edilenler
Estetik denildiğinde akla ilk gelen uygulamalardan olmasa da kadınlar...
- 17 Haziran 2024
- 0
-
Seyahat süresince çok uzun süre hareketsiz kalmayın
Sevgili anne adayları; Biliyorsunuz önümüzde uzun bir bayram tatili...
- 8 Nisan 2024
- 0
-
Hepinize keyifli bir gebelik süreci diliyorum
Sevgili anne adayları merhaba. Ben, Kadın Hastalıkları ve Doğum...
- 3 Nisan 2024
- 0
-
Denizde on gün
Davet Mimi’ye geldi, “biz ailece tekneyle kıyıları dolaşacağız, Mimi...
- 9 Eylül 2020
- 0
-
Bu yaz İstanbul’da
Temmuz’un ikinci yarısına kadar tezimle uğraştım. Acayip bir harala...
- 8 Ağustos 2020
- 0
-
İlk ders, ilk kazanç
Talia, neredeyse 16 yaşında. Dersleri, aktiviteleri, arkadaşları, sevdikleri, bildikleri,...
- 7 Temmuz 2020
- 0
0 yorum