Kazanan hayat olsun

1 Aralık 2019

Tek başıma geldim Meksika’ya. Aslında ilk hayal, program çekimine gelmekti. Depremler bitmiyor basın dünyasında, malum; programım yayından kalktı. Sonra kızlarla gelsek, şöyle en sıkısından unutulmaz bir tatil yaşasak dedik, olmadı. Benim biletim değişmeyen sınıftan alınmıştı, son güne kadar da programım belli değildi.

En sonunda herşeyi, herkesi bırakıp Mexico City’e uçtum. Bütün kaygılar, koşturmaca, sıkıntı, üzüntü, ne varsa beklesin dedim. On günlüğüne hayat dursun, Meksika sahneye çıksın dedim.

Başkente vardım, felaket bir trafikle otelime vardım. İnanılmaz bir festivalin içine düştüm. Disney yapımı Coco filmiyle dünya çapında bilinen Ölüler Günü, ya da burada söylenen ismiyle Dia de Muertos. Aman yarabbi! Bu kadar büyük bir şey asla hayal etmemiştim…

 

Ölüler Günü

 

Aztekler’den beri kutlanan iki günlük bir ölüleri anma festivali bu. Öyle popüler olmuş ki, şimdilerde neredeyse bir haftaya uzamış. Ama ülke genelinde hayatın durduğu tarihler, 1 ve 2 Kasım.

Her aile, kendi ölülerinin fotoğrafları, varsa özel eşyalarından oluşan bir sunak hazırlayarak festivale başlıyorlar. Uzaklardan gelmesi beklenen bu dünyada olmayan aile üyeleri, kolaylıkla adreslerini bulsunlar diye mumlar yakılıyor. Turuncu kadife çiçekleriyle sunağa gidiş yolu yapılıyor. Sevdikleri yiyecekler de ekleniyor. Bir de battaniye ve yastık, hani dinlenmek isterlerse diye…

Sonra işin daha da eğlenceli kısımları başlıyor. Erkek, kadın, yaşlı, genç; herkes bir kıyafet, kılık seçiyor. Makyaj sanatçılarından randevu alınıp, yüzler bambaşka bir şekilde boyanıyor.

Sokaklarda geçit törenleri, partiler; evlerde eğlenceler düzenleniyor. Mezarlıklarda, bu dünyadan göçenlerin mezarları başında toplanıyorlar sonra da. Bütün aile. Mezarlık orkestraları çalıyor. Hummalı bir temizlik sonra, eğlence başlıyor. O da oradaymış, yine herkes birlikteymiş gibi.

Ne çok parti dolaştım, ne çok aileye karıştım. Kahkahalarla ölen yakınlarının hayatını anlatmalarını çok sevdim. Ancak hatırlayan kalmazsa kişi gerçekten ölmüş olur, dediler. Çok düşündüm, haklılardı. Bu dünyayı terk eden yakınlarımı hatırladım, onları anlattım.

Adına bakmayın; yaşamın bu kadar yüceltildiği bir başka festival yaşamadım.

 

 

Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir