Mutluluk öğreni̇lebi̇li̇r!

Toplum tarafından sürekli iyi hissetmek, iyi görünmek, pozitif olmak için baskılandığınızı hissediyor musunuz? Peki buna mecbur muyuz? Mutlu olmak zorunda mıyız? Mutsuzluk hakkımız yok mu?

Herkes kitaplar yazıyor, mutluluk vaad ediyor. Bu kitabı okuyun hayatınız değişsin.
Bittiğinde yeni biri olarak uyanacaksınız. Bu sizin hayat rehberiniz….. vs. vs. vs.
Yahu kim talep etti bunları, bunu yapacak olan da isteyecek olan da biziz “Sen” “Ben”…
Ortalıkta bir mutluluk senfonisidir gidiyor. Oysa, mutsuzlukta hayatın içinden, daha gerçek ama daha çok mağduriyet ve acıma hissi yaratıyor karşı tarafta. Diğer yandan mutlu insan öyle mi? Ortalıkta kelebekler gibi dolaşıp, en güzel, en popüler, en pozitif…. Peki öyleyse, hepimiz mutlu olmak istiyorsak ki bu kadar çok mutluluk yazılıp konuşuluyorsa herkes bunun peşinde diye düşünüyoruz. Tam da bu sebeple “Mutluluk Öğrenilebilir” diyen ama bunu okuyun hayatınız değişsin, kitap bitince bir daha hiç mutsuz olmayacaksınız gibi söylemlerde bulunmayan, gerçekçi bir Yaşam Danışmanı ve Mutluluk Kulübü kitaplarının yazarı Müge Çevik ile nasıl öğrenebileceğimizi ve buraya taşıyamadığımız pek çok şeyi konuştuk. Kitapta herşey detaylıca anlatılmış, bildiklerinizi tekrar bilmediklerinizi fark etmek isterseniz, bir gecenizi ayırıp keyifle okuyabilir ve küçük bir aydınlanma yaşayabilirsiniz.

Aile çocuğa ne kadar hazırsa onu ne kadar sevgiyle besliyorsa çocuk o kadar mutlu bir mirasla geliyor.

Sizi mutluluk hakkında konuşmaya iten neydi?
Hepimizin önündeki okul, eğitim, kariyer gibi hedefleri birer birer gerçekleştirirken, acı gibi duyguların kalıcı neşe ve sevinçlerin ise günlük hayatın içinde hızlı tükendiğini fark ettim. Hergün rutin işler, toplantılar koşturmacalardan “neyi neden yaptığımı” durup düşünmeye ve bunların cevabını belki de kabullenmeye vakit ayırmıyordum. Ancak içim huzurlu değildi, arayış içindeydim ve iş yaşamım keyif vermez olmuştu. Bu sırada eğitimler almaya başladım ve Gestalt felsefesiyle tanıştım, geliştim, değiştim ve aldığım eğitimlerin sonrasında da koçluk yapmaya başladım.

Danışanlarınız mutlu olmadıkları için mi geliyordu?
Konu sağlık, aşk, para, kariyer ne olursa olsun herkesin bir parçası eksikti ve o eksik parça eldekileri de etkiliyordu.

Mutluluk öğrenilebilir derken, sürekli olumlama yapın, evrene iyi mesajlar gönderin, ne dediğinize dikkat edin, isteyin olur gibi şeyler mi sizin de anlattığınız?

Hiç öyle bir iddiam olmadı. Hep söylediğim; mutluluğun hayata, acıya, sıkıntılara, zıtlıklara, değer yargılarımıza, inançlarımıza kısaca başımıza gelenlere daha geniş bir pencereden bakmak ile ilgili olduğu. Yani bilinç boyutunda gelişim sağlanmadan mutluluğu öğrenmek mümkün değil.

Mutluluk genetik olabilir mi?
Evet mutluluğumuzun bir bölümünü miras olarak aldığımız psikolojide kabul edildi. Peki bu mirasın içinde neler var biz ne vermeye çalışırken çocuk neleri alıyor? Anne karnından itibaren çocuk hayatını şekillendirecek doneleri topluyor. Hamilelik süresinde annenin duyguları, heyecanı, korkusu kaygıları çocuk tarafından bir sünger gibi çekiliyor. Çocuk bu duyguları kendi deneyimlemeden ama bilerek dünyaya geliyor. Eğer bazen hiç anlamadığınız bir duygu durumu içinde kendinizi buluyorsanız annenizi sorgulamakta fayda var

Yoklukta sınav yoktur, çünkü zaten yoktur. Gerçek sınav varlıktadır. Varlığı İle ne yaptığındadır.

Bazı insanlar çok negatif, sürekli şikayet halinde, başlarına hep bişeyler geldiğinden şikayetçi, bu değiştirilebilir mi?
Bu olumlamayla, iyi düşünüp evrenden istemeyle filan olacak bir şey değil. Kişinin geçmişinde yer etmiş hep böyle öyküler varsa bu öğrenilmişliği değiştiremezsiniz ama geliştirebilirsiniz.
Başımıza gelen her şeyin bizim için olumlu bir yanı var, yeter ki bunu fark edebilelim.

Ne yapmamız lazım mutlu olmak için?
Ne yaptığımızdan daha önemlisi nasıl yaptığımız. Mutluluk bireysel bir yolculuk, yol belli ama o yolda yaşanacaklar kişiye kalmış.

Kısaca özetlemek gerekirse mutlu olmak için;

1. Kendini bil- miş gibi yapma. O istediğin şeyin bedelini ödemeye razı mısın? Cevabı verirken kendine dürüst ol.
2. İyimserliği öğren – Hayatında iyimser bakış açısına yer aç. Hayır bu Polyannacılık değil. Gerçekçi ol karamsar olma.
3. Yaşamın ve seçimlerinin sorumluluğunu al.
4. Sınırlarını çiz, kendini seç. – Haddini bil. Başkalarının size karşı haddini aşarak davrandığını düşündüğünüz her olayda, asıl haddini bilmeyen sizsiniz ki, sınırlarınızı koruyamamış ve onun tarafından aşılmasına izin vermişsinizdir.
5. Sadeleş, özgürleş, dengele – burda yanlış anlaşılmasın şu sıra popülerleşen minimalizm akımından bahsetmiyoruz tabi ki benzeşiyor. – Bedensel, duygusal ve zihinsel anlamda sadeleşmemiz gerekiyor. Mutlu değilsek eğer, bedenimizi he ne ile dolduruyorsak bundan vazgeçmek ve ona iyi gelecek gıdalara yönelmek. Duygusal olarak, bize hizmet etmeyen, hiçbir ihtiyacımızı karşılamadığını fark ettiğimiz duygulardan sıyrılıp sadeleşmek. Zihinsel olarak, zihnimizi asıl yapmak istediğimiz noktaya odaklamak ve bu arada bizi yoran düşünce sistemini de değiştirmek gerekir.
6. İyiyi çoğalt ve yaşamda ustalaş.
7. Yaşam amacını bul ve büyük resmi görmeye çalış.

Mutluluk nedir peki sizce?
Bence “Mutluluk = Şuurlanmak” idrak ve şuurlanmak.