İçimizden biri, evimizin kızı; Açelya Akkoyun

Açelya Akkoyun hep güvenilir bir yüz oldu. Yer aldığınız projeler, yaşantınız, duruşunuz kısacası hayatınızla hep aynı çizgide oldunuz? Bu yapınız mı yoksa seçiminiz mi?
Aslında benim yapım bu ama sizi oluşturan etkenler var; aileniz, aldığınız eğitim ve seçimleriniz gibi. Hepimizin karşısına yollar çıkar ve bizler bunların sonuçlarını bilerek tercihler yaparız. Ben genellikle risksiz yolları tercih ettim. Kimisi için bu ürkeklik olabilir, kimisi için politiklik olabiliri ama benim tercihimde “huzur”dur bu. Çünkü eğer benim yapılan kötü haberleri bir iki gün içerisinde unutabilecek bir yüreğim olsaydı belki o ipi göğüslerdim. Ama benim öyle bir yüreğim yok. Benim bankadaki param sayılardan ibaret, harcadığım para benim paramdır. Her zaman böyle baktım. Ben her zaman daha büyük resimlere bakmışımdır, bunu bir kibir olarak algılamayın.

İnsan bazen istemediği şeyleri yapabiliyor ya da yaptıklarının pişmanlığını yaşayabiliyor. Sizin böyle anlarınız oldu mu?
Hiç olmadı. Hatalarım mutlaka olmuştur ama onlar hatadır zaten. Başarısızlıklarım olmuştur. Zaten başarısızlıklarım beni bu hale getirmiştir. Şunu unutmayın; bir şeyin sonu bellidir. Evli bir erkekle birlikte olup toplum kuralları dışında davranan insanlar bunu aşk diye tanımlayabilirler. Benim için bu tip ilişkilerde aşk yoktur, kurumlar vardır. Aile kurumu, evlilik kurumu, iş kurumu gibi… Bu benim düşüncem, kimse beni yargılamasın çünkü ben de kimseyi yargılamıyorum. Ben işten eş seçmem, çünkü benim ayırt edici noktalarım var. Ben bundan besleniyorum ve benim gibi düşünmeyenleri yargılamıyorum. Benim için, iş, eş ve arkadaş ayrı şeylerdir ve ayrı tutulmalıdır.