- Meme kanseri hakkında merak edilen sorular
- Okul fobisi
- İlk zamanlar gerekirse okulda bekleyin
- Silgi ve kalem kapaklarına karşı dikkatli olun
- Miyopi riskini artırıyor
- Bebeklerde K vitamini eksikliği
- Her 3 çocuktan 1’inde demir eksikliği var!
- Hamilelikte diş çürüklerine dikkat
- Emzirmeyi engelleyen 6 hurafe
- Çocuklarda sıcak çarpmasına dikkat!
En çok alerji eden 5 gıda

Buğday:
En sık gördüğümüz intoleranslardan bir tanesi de buğday intoleransıdır. Buğday, üretim tekniği nedeniyle artık eskisi gibi değil. Uzun zaman öncesinde daha hızlı ve daha çok ürün almak istendiği için genetiğiyle oynandı. Eskiden siyez buğdayı vardı. Genetiği değiştiği için artık siyez buğdayı da çok kullanılmıyor. Buğday işlemle rafine edilip beyaz un halinde kullanılıyor. Dolayısıyla bizim vücudumuz hızlı bir adaptasyona veya mutasyona uğramadığı için, bu genetiği değişmiş ve teknoloji desteğiyle üretilen buğday ununa karşı intolerans geliştiriyoruz. Buğdayın içeriğine biraz bakacak olursak sadece beyaz unun bizim için gerçekten de yeterli bir besin maddesi olmadığını anlayabiliriz. En başta buğdayın en güzel ürünü mineralli vitaminleridir ki bunlar zaten özellikle buğdayın kabuğunda bulunur. Normalde buğdayın kepeği tohumu ve unsu özü vardır. Kepekte lif mineraller ve protein bulunur. Tohuma bakarsak da tohum kısmı yine zengin bir protein vitamin mineral ve antioksidan E vitamini kaynağıdır. Tohum kısmı içinde bulunan yağlardan dolayı iki haftada acılaşabiliyor o yüzden un üreticileri tahılların besleyici tohum kısmını ayırıp una katmazlar. Geriye kalan unsu öz ise nişastalı kısımdır. Nişastalı kısımda teknolojik değirmenlerde öğütülürken aşırı ısınma nedeniyle besin değerini kaybeder. Bu esnada bir takım kimyasallar katılır. Örneğin rafinasyon işleminde klor kullanılır. Eğer buğday eski buğday olmuş olsaydı buğday kabuklarıyla beraber öğütülse tam buğday olarak kullanılmasının bir sakıncası yoktu. Un yerine tam buğday unu veya diğer tam tahıl unlarını kullanabiliriz. Bunlar buğdayın tamamının öğütülmesiyle elde edilirler. Dolayısıyla besleyiciliği daha yüksektir ve lezzeti daha güzeldir. Hatta taş değirmenlerde öğütülenler çok daha kıymetlidir. Daha kalın da öğütülmüş olduğu için de beyaz una oranla daha geç kana karışır. Bu kan şekeri açısından önemlidir. Diğer çavdar yulaf mısır gibi diğer tahılların da unları da tam tahıldan çekilmiş olarak kullanır iseniz yine vitamin ve mineral değerlerini kaybetmeden daha besleyici olarak kullanabilirsiniz. Her birinin tadı ve besleyici değeri farklıdır.
İlgili Yazılar
Son Haberler
-
Meme kanseri hakkında merak edilen sorular
Her 8 kadından 1’inde görülen meme kanseri, yaşamın her döneminde...
- Eklendi Eylül 29, 2025
- 0
-
Okul fobisi
Okulların açılmasıyla birlikte bazı çocuklarda yoğun kaygı ve direnç gözlemlenebiliyor....
- Eklendi Eylül 14, 2025
- 0
-
İlk zamanlar gerekirse okulda bekleyin
Okulların açılması bazı çocuklarda heyecanın da ötesine geçecek düzeyde strese...
- Eklendi Eylül 8, 2025
- 0
-
Silgi ve kalem kapaklarına karşı dikkatli olun
Okullar açılırken çocuklar kadar veliler de heyecanla hem ilk zilin...
- Eklendi Eylül 4, 2025
- 0
-
Miyopi riskini artırıyor
Halk arasında uzağı net görememe olarak bilinen miyopi, çocukluk çağının...
- Eklendi Ağustos 26, 2025
- 0
-
Bebeklerde K vitamini eksikliği
Bebeklerde K vitamini eksikliği beyin kanaması ve felce neden oluyor!...
- Eklendi Ağustos 21, 2025
- 0
-
Her 3 çocuktan 1’inde demir eksikliği var!
Ülkemizde her 3 çocuktan birinde görülen demir eksikliği, fiziksel gelişimin...
- Eklendi Ağustos 14, 2025
- 0
PARENTS TV
YAZARLAR
-
Genital bölge yağ enjeksiyonu ile ilgili merak edilenler
Estetik denildiğinde akla ilk gelen uygulamalardan olmasa da kadınlar...
- 17 Haziran 2024
- 0
-
Seyahat süresince çok uzun süre hareketsiz kalmayın
Sevgili anne adayları; Biliyorsunuz önümüzde uzun bir bayram tatili...
- 8 Nisan 2024
- 0
-
Hepinize keyifli bir gebelik süreci diliyorum
Sevgili anne adayları merhaba. Ben, Kadın Hastalıkları ve Doğum...
- 3 Nisan 2024
- 0
-
Denizde on gün
Davet Mimi’ye geldi, “biz ailece tekneyle kıyıları dolaşacağız, Mimi...
- 9 Eylül 2020
- 0
-
Bu yaz İstanbul’da
Temmuz’un ikinci yarısına kadar tezimle uğraştım. Acayip bir harala...
- 8 Ağustos 2020
- 0
-
İlk ders, ilk kazanç
Talia, neredeyse 16 yaşında. Dersleri, aktiviteleri, arkadaşları, sevdikleri, bildikleri,...
- 7 Temmuz 2020
- 0












0 yorum