- Meme kanseri hakkında merak edilen sorular
- Okul fobisi
- İlk zamanlar gerekirse okulda bekleyin
- Silgi ve kalem kapaklarına karşı dikkatli olun
- Miyopi riskini artırıyor
- Bebeklerde K vitamini eksikliği
- Her 3 çocuktan 1’inde demir eksikliği var!
- Hamilelikte diş çürüklerine dikkat
- Emzirmeyi engelleyen 6 hurafe
- Çocuklarda sıcak çarpmasına dikkat!
Z kuşağına kızmak yerine anlamaya çalışın
Bugün birçok konuda eleştirilen Z kuşağı, elbette bir önceki kuşaktan pek çok yönüyle ayrışıyor. Her kuşağın farklı bir ruhu, farklı bakış açıları, farklı davranış biçimleri ve beğenilerinin olduğunu hatırlatan Anadolu Sağlık Merkezi’nden Uzman Psikolog Selin Karabulut, “Z kuşağı, kendi benliğine daha çok odaklanan, dijital teknolojilerle iç içe bir kuşak. Neredeyse gününün çoğunu akıllı cihazlarla geçiren çocuklar ve gençler, sezgisel bilgileri kullanmaya pek de ihtiyaç duymuyorlar artık. Onları daha iyi anlamak için, her dönemin ruhunun, koşullarının farklı olduğunu ve bunun da kuşakları dönüştürdüğünü unutmamalıyız” açıklamasında bulundu.
Şehirler giderek kalabalıklaşıyor, bu kalabalık kent yaşamı ise herkesi ruhsal ve fiziksel açıdan etkiliyor. Z kuşağının farklı yaşam alışkanlıkları, ekonomik koşullar ve pandeminin de olumsuz etkileri var. Görme, işitme, koklama, tatma ve dokunma duyularıyla günlük yaşamın sürdürüldüğünü belirten Anadolu Sağlık Merkezi’nden Uzman Psikolog Selin Karabulut, “Aslında altıncı duyu olan sezgi ve duyguları kent yaşamında göz ardı edebiliyoruz” dedi.
Z kuşağı 6. duyusunu kullanmıyor
Sezgilerin insanlara verdiği bilgilerin en güzel yansıması, günlük yaşamdaki farkındalığımızı artırması olduğunun altını çizen Uzman Psikolog Selin Karabulut, “Örneğin bir bankada arkamızda birilerinin olduğunun farkında olup buna göre dikkatli, özenli ve uygun hareket etmeyi, geri döndüğümüzde onlara çarpmamak için o mesafeyi hesaplamayı sezgilerimizle sağlıyoruz. Burada tabii nezaket ve görgü kurallarının da sezgisel bilgilerimize dahil olduğunu söylemeliyiz. Ancak günümüzde, özellikle Z kuşağında (1997-2012 yıllarında doğanlar) sezgisel bilgilerin neredeyse hiç kullanılmadığını gözlemlemek mümkün. Belki de bugüne kadar sezgisel bilgilerine ihtiyaç duymadılar, ihtiyaç olmayınca bu duyularını da geliştiremediler. Kulaklıkla müzik dinlerken sesin dışarıya taşacak kadar açılıp başkalarını rahatsız edebilecek olması ya da metrobüste oturan bir gencin, yanında ayakta duran yaşlı birini fark etmemesi… Günlük hayattan çoğaltabileceğimiz bu gibi örnekler, Z kuşağında altıncı duyunun kullanımının çok düşük olduğunu gösteriyor. Bu durum empati yeteneğinin gelişmesini engellerken, kent yaşamında hep arzu ettiğimiz o nezaket kültürünün yaygınlaşmasının da önüne geçiyor” açıklamasında bulundu.
Her kuşağın ruhu farklı
Z kuşağının farkında olunması gerektiğini hatırlatan Uzman Psikolog Selin Karabulut, “Bizim kuşak gibisi var mı, nerede o eski günler gibi kalıplaştırdığımız savunma söylemlerinden vazgeçmeliyiz. Çünkü farkındayız ki her kuşağın farklı bir ruhu; farklı bakış açıları, farklı davranış biçimleri ve beğenileri var. Z kuşağı, kendi benliğine daha çok odaklanan, dijital teknolojilerle iç içe bir kuşak. Analitik düşünme becerileri, satış ve pazarlama kabiliyetleri, yaratıcılıkları belki de bu sebeple bizlerden daha gelişmiş. Gününün çoğunu akıllı cihazlarla geçiren çocuklar ve gençler, sosyal ilişkilere, üç boyutlu problemlerin çözümüne, sözel ve bedensel iletişime, sezgisel bilgileri kullanmaya neredeyse ihtiyaç duymuyorlar artık. Hatta duygularını dahi ‘emoji’ dediğimiz görsel ifade biçimleriyle gösteriyorlar. Sezgisel bilgiyi kullanma ve işe yarar kılma yeteneği; yani duygusal zekâ, Z kuşağında da var ancak geçmiş kuşaklarda olduğu gibi güçlü değil” hatırlatmasında bulundu.
Z kuşağını anlamaya odaklanmak önemli
Değişimin hayatın olağan akışında olan bir gerçeklik olduğunu dile getiren Selin Karabulut, “Yenilenen koşullara göre hayatımız da yeni bir form kazanıyor ve her yeni koşulda formumuzu değiştiriyor, dönüştürüyoruz. Bu yüzden, 35 yaş üstü insanların (X ve Y kuşakları) artık kızmak yerine Z kuşağını anlamaya odaklanmaları, onlarla kıyaslama yapmak yerine ev ve sosyal yaşamlarında uyumlu olmayı denemeleri her zaman için daha sağlıklı sonuçlar getirecektir” dedi.
Z kuşağını anlamanın 4 yolu
• Standart bakış açılarının dışına çıkmaya çalışın,
• Yeniliklere ilgi duyup farkında olun,
• Bilmediğiniz, tanımadığınız kelime, iş, uğraş veya kişileri öğrenmeye çalışın,
• Aynı işyerinde çalıştığınız iş arkadaşlarınıza “iş arkadaşı” muamelenizden vazgeçmeyin.
Kent yaşamında kendinizi daha iyi hissetmek için 6 öneri
Anlamaya çalışın. Kuşaklar arası çatışmaların temel nedeni empati yoksunluğundan geliyor. Yaşadığınız geçmiş size aitti. Her kuşağı kendi koşullarında değerlendirip anlamaya özen gösterin ve kıyaslama yapmaktan kaçının.
Nezaketinizden vazgeçmeyin. Kent yaşamı ve yaşadığınız koşullar sizi daha kızgın ya da daha tepkisiz yapmış olsa da nezaketinizden uzaklaşmayın ve duyarlı olmaya, fark etmeye devam edin. Hepimiz aynı dünyada var olmaya çalışıyoruz.
Ruh sağlığınızı ihmal etmeyin. Eğlenmek, haz almak, keyif duymak, dinlenmek gibi önemli duygusal ihtiyaçlarınızı ihmal etmeyin
Konfor alanınızı değiştirin. Yeri geldiğinde genişletin, yeri geldiğinde daraltın. Her gün araba kullanmak sizi trafikte daha öfkeli yapıyorsa ulaşım için farklı alternatifler geliştirmek size daha iyi gelebilir.
Aklınızın ve mantığınızın sesini dinleyin. Sezgilerinize güvenin ve onları kullanmaktan çekinmeyin. Otomatik cevaplar vermek yerine durun, nefes alın, bekleyin, düşünün ve öyle cevap verin. Ve hatta bazen susun ve gülümseyin.
Çocuklarınıza adalet duygusunu aşılayın. ABD’de ebeveynler çocuklarına çok küçük yaşlardan itibaren insan haklarını ve mülkiyet haklarını aşılıyorlar. “Arkadaşlarına bağırmaya hakkın yok, bir canlının canını yakmaya hakkın yok, komşunun bahçesinden izinsiz meyve almaya hakkın yok” gibi hayatın içinden pek çok söylem çocukların bu konudaki farkındalıklarını yükseltmelerine yardımcı oluyor. “Bağırma!” yerine “Sesinden rahatsız oluyorum” veya “Başkalarına bağırmaya hakkın yok” cümleleri daha güzel, ne dersiniz?
İlgili Yazılar
Son Haberler
-
Meme kanseri hakkında merak edilen sorular
Her 8 kadından 1’inde görülen meme kanseri, yaşamın her döneminde...
- Eklendi Eylül 29, 2025
- 0
-
Okul fobisi
Okulların açılmasıyla birlikte bazı çocuklarda yoğun kaygı ve direnç gözlemlenebiliyor....
- Eklendi Eylül 14, 2025
- 0
-
İlk zamanlar gerekirse okulda bekleyin
Okulların açılması bazı çocuklarda heyecanın da ötesine geçecek düzeyde strese...
- Eklendi Eylül 8, 2025
- 0
-
Silgi ve kalem kapaklarına karşı dikkatli olun
Okullar açılırken çocuklar kadar veliler de heyecanla hem ilk zilin...
- Eklendi Eylül 4, 2025
- 0
-
Miyopi riskini artırıyor
Halk arasında uzağı net görememe olarak bilinen miyopi, çocukluk çağının...
- Eklendi Ağustos 26, 2025
- 0
-
Bebeklerde K vitamini eksikliği
Bebeklerde K vitamini eksikliği beyin kanaması ve felce neden oluyor!...
- Eklendi Ağustos 21, 2025
- 0
-
Her 3 çocuktan 1’inde demir eksikliği var!
Ülkemizde her 3 çocuktan birinde görülen demir eksikliği, fiziksel gelişimin...
- Eklendi Ağustos 14, 2025
- 0
PARENTS TV
YAZARLAR
-
Genital bölge yağ enjeksiyonu ile ilgili merak edilenler
Estetik denildiğinde akla ilk gelen uygulamalardan olmasa da kadınlar...
- 17 Haziran 2024
- 0
-
Seyahat süresince çok uzun süre hareketsiz kalmayın
Sevgili anne adayları; Biliyorsunuz önümüzde uzun bir bayram tatili...
- 8 Nisan 2024
- 0
-
Hepinize keyifli bir gebelik süreci diliyorum
Sevgili anne adayları merhaba. Ben, Kadın Hastalıkları ve Doğum...
- 3 Nisan 2024
- 0
-
Denizde on gün
Davet Mimi’ye geldi, “biz ailece tekneyle kıyıları dolaşacağız, Mimi...
- 9 Eylül 2020
- 0
-
Bu yaz İstanbul’da
Temmuz’un ikinci yarısına kadar tezimle uğraştım. Acayip bir harala...
- 8 Ağustos 2020
- 0
-
İlk ders, ilk kazanç
Talia, neredeyse 16 yaşında. Dersleri, aktiviteleri, arkadaşları, sevdikleri, bildikleri,...
- 7 Temmuz 2020
- 0












0 yorum