İlişkiye yatırım yapmak- Psk. Nesteren Gazioğlu

2 Temmuz 2016

İki kişi ile başlar bütün masallar… İki kişi karşılaşır ve devam eder… Sonsuza dek mutlu yaşarlar.

Masallardaki kahramanların sonsuza kadar mutlu olmalarını sağlayan neydi?

Geçim kaygılarının olmaması mı? Yaşadıkları çevrenin güvenli olması mı? Gerçeklikten uzak olmaları mı? Yoksa yegane görevlerinin “AŞK” olması mı?

Masalın içinde en önemli unsur aşklarına yaptıkları yatırım aslında…
Oradaki bağlanma, tutku, sevgi, vazgeçilmezlik…
shutterstock_289785821
Yelkenli bir tekne düşünün…
İki kişi karşılaştıkları zaman, yani bir ilişki başladığı zaman, ikisi birlikte bir tekne inşa etmeye başlar. Hayal kurarlar; teknemizin rengi yeşil olsun derler ve yeşile boyarlar, küçük bir mutfağı olsun derler ve mutfak eklerler… Bazen de sonra gerçekleştirmek üzere hayal olmaya devam eder düşünceleri.
Hayat yolculuğuna hazırlandıkları bu tekne, denizin getirdikleri ile bazen daha da zenginleşerek bazen de daha düşük modellerle takas edilerek yoluna devam edecektir.

Önemli olan onların yelkeni. Yelken ilişkileridir. Yelkene bakmadıkları zaman yol alamazlar. Yelkende açılabilecek olası deliklere karşı önlemlerini almazlarsa yola devam edemezler. Yelkeni yönetmek için iki kişi çaba sarf etmezse, sürekli uğraşan kişi yorulur ve en sonunda o da pes edince yol alamazlar…

Yelkene (ilişkiye) bakmadan yol alabilirler mi?
Bakımları yaptılar ilişkilerini sürekli gözden geçiriyorlar, ilişkileri hakkında düşünüyorlar, gündemde tutuyorlar.. Peki ya rüzgar?
Rüzgar olmadan ilerlemek de pek kolay olmasa gerek.
Rüzgar ilişkinin besin kaynağıdır. Kısaca bireylerin ilişkiye yaptıkları yatırımdır. İlişkiye yapılan yatırım katlanarak büyüyen bir çığ gibidir. Ufacık bir yatırım misliyle çoğalarak geri gelir…
Geri dönen enerji de rüzgar olur tekneyi coşturur… Yelkenler fora! Artık keyifle yol alma zamanı.

Peki nedir ilişkiye yatırım yapmak?

*Karşındakine onu sevdiğini, önemsediğini gösterirken onun da bunu anladığından emin olmak.
Örneğin, ben sevgimi çilekli dondurma olarak sunmayı öğrendiysem ve karşımdaki için de sevgi çilekli pasta demekse. Ben ona ne kadar çilekli dondurma sunarsam sunayım, benim sevgimin çilekli dondurma demek olduğunu anlatmazsam, karşımdaki ona sunduklarımı anlamayacaktır.
Ya da onun sevgi şeklinin çilekli pasta olduğunu bilmezsem, onun ihtiyacını da göremem…
Konuşmak, paylaşmak, karşımdakinin ihtiyacını görürken, kendi ihtiyacımı da dile getirmek…

*Farkındaysam harekete geçerim
Partnerimin benim için neden önemli olduğunu, onu neden sevdiğimi, ona tanıştığımızda hangi özelliklerinden dolayı çarpıldığımı unutuyorsam, o zaman kendime ufak notlar alabilirim; onun beğendiğim özelliklerini, ondan vazgeçememe sebeplerimi vs… yazmalıyım, sadece kendim için. Bunları anımsamak bile kişiyi ilişkilerine rüzgar oluşturmak için harekete geçirir.

*Ufak jestler yapmak
Partneriniz için her gün rutinleşmiş bir görevi yapmanız ya da yapması gereken bir göreve yardımcı olmanız

*Sürprizler, sürprizler, sürprizler
İlişinizin de kesinlikle adrenaline ihtiyacı var. Farklı şeyler deneyin. Gitmediğiniz yerlere gidin.

*Biz bize yetemeyiz, hadi sosyalleşelim
İki kişi her ne kadar birbirini tamamlıyor, birbirine yetiyor gibi gözükse de, sosyalleşmek ilişkinizi daha da motive eder.  Her sosyalleşmede tehlike vardır. Partnerimi diğer insanlardan uzak tutarsam sadece bana ait olur diye düşünen bireyler, aslında bir mücevheri çekmecenin en dibinde, en karanlık noktasında saklamaya çalışır.  Mücevher aydınlığa çıkıp ışıldadıkça, hem kendi değerini keşfedecek hem de ona bakanı daha da çok mutlu edecektir.

*** ve daha bir sürü teknik, sınır sizin yaratıcılığınız…

Haydi bugün yelkeninizi bir gözden geçirin, ve başlayın onu rüzgarla beslemeye…

Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir