- Doğum sonrası iyileşme süreci: Yeni anneler için tavsiyeler
- Soğuk havalar, virüslerin daha kolay yayılmasını sağlar
- 6 yaş sonrası çocukların %10’u alt ıslatma sorunuyla karşı karşıya
- Bu önlemler hastalığın yayılmasını engeller
- Novakid: Geleceğin meslekleri İngilizce’nin yardımıyla daha erişilebilir hale gelebilir
- 30 dakikayı aşan nöbetler beyinde hasarlanmaya neden olabilir
- Diş eti hastalıkları hamile kalmaya engel olabilir!
- Kadın Sağlığında Bazı Önlemler Asla İhmal Edilmemeli
- Hurafeler yersiz endişe ve stres yaratıyor
Böbreklerimiz neden hastalanır?
Böbreklerimizi korumak için yaşam tarzımıza dikkat etmeliyiz diyen Liv Hospital Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Ecder; böbreklerimizin neden hastalandığı ve korumak için neler yapmamız gerektiğini anlattı.
Böbreklerimiz neden hastalanır?
Böbrek fonksiyonları çeşitli nedenlere bağlı olarak hızla bozulabilir. Bu duruma akut böbrek hasarı adı verilir. Bunun nedenleri arasında aşırı sıvı veya kan kayıpları, bazı ilaçlar ve bitkisel ürünler, çeşitli infeksiyon hastalıkları veya bazı sistemik hastalıklar yer alır. Akut böbrek hasarı, seyri altta yatan nedene bağlı olarak değişkenlik göstermekle birlikte, çoğunlukla tamamen iyileşebilen bir özelliğe sahiptir. Buna karşılık, kronik böbrek hastalığı ömür boyu süren ve zamanla böbrek fonksiyonlarında azalma riski taşıyan önemli bir halk sağlığı sorunudur. Günümüzde çeşitli nedenlere bağlı olarak kronik böbrek hastalığında artış görmekteyiz. Özellikle gelişmiş toplumlarda yaşam süresinin uzaması nedeniyle kronik hastalıklar da artmaktadır. Kronik böbrek hastalığının en sık nedeni olan diyabetin artışı, kronik böbrek yetersizliği olan hastaların artmasına neden olmaktadır. Bunun en önemli nedeni şişmanlık (obezite) ve sağlıksız yaşam tarzıdır. Kronik böbrek yetersizliğinin ikinci sıklıktaki nedeni hipertansiyondur. Ayrıca kronik glomerülonefrit adı verilen böbreğin bazı iltihabi hastalıkları ve irsi (genetik) olan polikistik böbrek hastalığı da kronik böbrek yetersizliğine yol açabilir.
Kimlerde kronik böbrek hastalığı gelişme riski yüksektir?
Kronik böbrek hastalığı açısından risk altında olan kişiler fazla kilolu olanlar, yüksek tansiyonu olanlar, diyabetikler, sigara içenler ve ailesinde genetik böbrek hastalığı olanlardır. Yaş ilerledikçe damarlar yaşlandığı ve böbrek damarları da etkilendiği için ileri yaştakiler de kronik böbrek hastalığı açısından risk altındadır.
Böbreklerimizi korumak için neler yapmalıyız?
Böbreklerimiz kan damarlarından çok zengin organlardır. Bu nedenle kalp ve damar sistemimizi koruyucu tüm önlemlerin böbreklerimizi de koruyucu etkileri vardır. Bu konuda sağlıklı yaşam tarzının büyük önemi vardır. Bu amaçla alınması gereken önlemler sigara ve diğer tütün ürünlerini tüketmemek, tuz tüketimini azaltmak, düzenli egzersiz yapmak, ideal vücut ağırlığında olmak, yeterli sıvı almak, aşırı alkolden uzak durmak ve hekim tavsiyesi olmadan bilinçsiz ilaç kullanmamaktır.
Böbrek hastalığını erken dönemlerde nasıl tanıyabiliriz?
Kronik böbrek hastalıklarının çoğu kez ileri aşamalara kadar hiçbir şikâyete yol açmadığını bilmekteyiz. Bu nedenle hiçbir şikâyet olmasa bile düzenli olarak kan basıncı ölçümü yapmalı ve sağlık kontrollerinden geçilmelidir. Sağlık kontrollerinde bir böbrek hastalığının varlığını saptamak için çoğu kez basit tetkikler yeterli olmaktadır. Rutin olarak yapılan idrar tahlili ve kanda kreatinin tayini ile böbrek hastalığı olup olmadığını anlamak mümkündür. Bu tahlillerde bozukluk saptanan hastalarda daha ileri tetkiklere geçilerek böbrek hastalığının nedeni anlaşılabilmektedir. Böbrek hastalığının daha erken aşamalarda fark edilmesiyle, alınacak önlemler sayesinde hastalığın seyri olumlu yönde etkilenir.
Böbreklerimizi koruyan besinler, destek ürünleri veya ilaçlar nelerdir?
Böbreklerin korunması için özellikle yenmesi gereken bir besin maddesi ya da alınması gereken bir destek ürünü yoktur. Beslenme ile ilgili olarak dikkat edilmesi gereken en önemli hususlar tuz alımının olabildiğince azaltılması ve ideal vücut ağırlığının hedeflenmesidir. Diyabeti veya hipertansiyonu olan hastaların kan şekerinin ve kan basıncının kontrol altına alınması için verilen ilaçları kullanmaları böbreklerin ve diğer organların korunmasını sağlar.
Toplumda yanlış bir bilgi olarak tansiyon veya diyabet ilaçlarının böbreklere zarar verebileceği ile ilgili söylemler vardır. Ne yazık ki bu yanlış bilgi yüzünden bazı hastalar ilaçlarını kullanmayı bırakmaktadırlar. Bunun sonucunda da diyabet ve hipertansiyonun komplikasyonlarını daha fazla görmektedirler.
Tüm tansiyon ilaçlarının ve diyabet ilaçlarının böbrekleri, kalp ve damar sistemini ve diğer organları koruduğu ve bu ilaçları düzensiz alanlarda ya da hiç almayanlarda kronik böbrek yetersizliğinin daha hızlı ilerlediği ve kalp-damar hastalıklarının daha sık olduğu unutulmamalıdır.
Böbreklerimizin korunması için günde ne kadar su içmeliyiz?
Ne yazık ki bu konuda çok çelişkili bilgiler ve ciddi düzeyde bilgi kirlilikleri vardır. Halk arasında yanlış bir bilgi olarak bol miktarlarda su içmenin böbreklerin korunması için yapılması gereken en önemli davranış olduğu sanılmakta, bu yüzden de böbrek yetersizliğinin en önemli nedenleri olan diyabet ve hipertansiyon ile mücadele geri planda kalmaktadır. Oysa böbrek sağlığını korumak için sigara, tuz ve obezite ile mücadele çok daha önemlidir. Bu sayede hem kronik böbrek hastalıklarının daha iyi seyretmesi mümkün olur hem de bu hastalardaki en sık ölüm nedeni olan kalp ve damar hastalıklarının riski azalır.
“Su” yerine “sıvı” denmesi daha doğrudur çünkü içtiğimiz tüm sıvıların (çay, çorba, ayran vs.) içindeki su molekülleri bağırsaklardan emilerek böbreklerden su molekülleri olarak süzülecektir. Bu nedenle suyun kaynağının böbrekler açısından hiçbir önemi yoktur. Bir kişinin günlük alması gereken sıvı miktarı kişinin kilosuna ve günlük aktivitesine göre değişir. Yine de günlük pratikte bir rakam vermek için çoğu kez 2-2,5 litre civarında sıvı alınmasının makul bir miktar olduğu söylenebilir. Tekrarlayan taş hikâyesi olan veya tekrarlayan idrar yolu infeksiyonu hikâyesi olan kişilerin günlük sıvı alımı konusunda daha titiz davranmaları gerekir. Yeterli sıvı alınıp alınmadığının önemli bir göstergesi günlük idrar miktarıdır. Günde 2–2,5 litre civarında idrar çıkarılması genellikle yeterli sıvı alındığını düşündürür.
Böbreklerimiz için zararlı olabilecek ilaçlar nelerdir?
Toplumda, özellikle bazı ağrı kesicilerin yaygın ve bilinçsiz bir şekilde kullanılması böbrek fonksiyonlarındaki bozulmayı hızlandırmaktadır. Bunun dışında bazı antibiyotikler de böbrek fonksiyonlarını bozucu etki gösterebilir. Ayrıca bazı bitkisel ürünlerin de böbrekler ve karaciğer üzerine zararlı etkilerinin olabileceği unutulmamalıdır. Bu nedenle asla hekime danışmadan bir ilaç veya destek ürün kullanılmamalıdır.
Son Haberler
-
Doğum sonrası iyileşme süreci: Yeni anneler için tavsiyeler
Doğum, bir annenin hayatındaki en anlamlı ve unutulmaz anlardan biridir....
- Eklendi Aralık 18, 2024
- 0
-
Soğuk havalar, virüslerin daha kolay yayılmasını sağlar
Çocuklarda bronşitin genellikle kısa süreli (akut) ortaya çıktığını ve sıklıkla...
- Eklendi Aralık 11, 2024
- 0
-
6 yaş sonrası çocukların %10’u alt ıslatma sorunuyla karşı karşıya
Alt ıslatma, çocuklar arasında sıkça karşılaşılan problemlerin başında geliyor. Aileler...
- Eklendi Aralık 5, 2024
- 0
-
Bu önlemler hastalığın yayılmasını engeller
Çocuklarda ve bebeklerde yaygın görülen bir akciğer enfeksiyonu olan bronşit,...
- Eklendi Kasım 25, 2024
- 0
-
“Annemde de vardı bir şey olmadı!” diyerek ihmal etmeyin!
Adet sırasında aşırı kanama, şiddetli adet ağrıları, tekrarlayan ve geçmeyen...
- Eklendi Kasım 18, 2024
- 0
-
Novakid: Geleceğin meslekleri İngilizce’nin yardımıyla daha erişilebilir hale gelebilir
İngilizce gibi yabancı bir dil öğrenmek, yaşlanmayı yavaşlatmaktan yaratıcılığı geliştirmeye...
- Eklendi Kasım 6, 2024
- 0
-
30 dakikayı aşan nöbetler beyinde hasarlanmaya neden olabilir
Küçük çocuğu olan anne ve babalar, beyne zarar vereceği düşüncesiyle...
- Eklendi Kasım 3, 2024
- 0
PARENTS TV
YAZARLAR
-
Genital bölge yağ enjeksiyonu ile ilgili merak edilenler
Estetik denildiğinde akla ilk gelen uygulamalardan olmasa da kadınlar...
- 17 Haziran 2024
- 0
-
Seyahat süresince çok uzun süre hareketsiz kalmayın
Sevgili anne adayları; Biliyorsunuz önümüzde uzun bir bayram tatili...
- 8 Nisan 2024
- 0
-
Hepinize keyifli bir gebelik süreci diliyorum
Sevgili anne adayları merhaba. Ben, Kadın Hastalıkları ve Doğum...
- 3 Nisan 2024
- 0
-
Denizde on gün
Davet Mimi’ye geldi, “biz ailece tekneyle kıyıları dolaşacağız, Mimi...
- 9 Eylül 2020
- 0
-
Bu yaz İstanbul’da
Temmuz’un ikinci yarısına kadar tezimle uğraştım. Acayip bir harala...
- 8 Ağustos 2020
- 0
-
İlk ders, ilk kazanç
Talia, neredeyse 16 yaşında. Dersleri, aktiviteleri, arkadaşları, sevdikleri, bildikleri,...
- 7 Temmuz 2020
- 0
0 yorum