- Meme kanseri hakkında merak edilen sorular
- Okul fobisi
- İlk zamanlar gerekirse okulda bekleyin
- Silgi ve kalem kapaklarına karşı dikkatli olun
- Miyopi riskini artırıyor
- Bebeklerde K vitamini eksikliği
- Her 3 çocuktan 1’inde demir eksikliği var!
- Hamilelikte diş çürüklerine dikkat
- Emzirmeyi engelleyen 6 hurafe
- Çocuklarda sıcak çarpmasına dikkat!
Kekemelik bir hastalık değil, semptom
Kekemeliğin bir hastalık değil, semptom olarak değerlendirildiğini belirten uzmanlar, kekemelikte erken müdahalenin önemine işaret ediyor. Kekemelik alanında çalışan yetkin terapistlerin, bireye ve özellikle erken dönem söz konusu olduğunda çocuğun ailesine yol gösterici olduğuna dikkat çeken uzmanlar, kekemeliğin doğru bir iletişimle yönetilebileceğini vurguluyor. Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dil ve Konuşma Terapisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Konrot, kekemelik konusunda değerlendirmelerde bulundu.
Kekemelik, psikolojik boyutuyla etkiliyor
Literatüre bakıldığında kekemeliğin bir hastalık olarak değil, semptom olarak değerlendirildiğini görürüz. Her ne kadar aileler kekemelik davranışlarının ortaya çıkışını örneğin korku gibi travmatik belirli bir olayla açıklama eğiliminde olsalar da kekemeliğin psikolojik bir travmanın sonucunda ortaya çıktığını kanıtlayan bir araştırma bulunmamaktadır. Eğer öyle olsaydı, korku ve benzeri psikolojik travma geçiren çocukların çoğunda kekemelik davranışının ortaya çıkması gerekirdi. Ancak, bunu söylemek, kekemelik ile psikolojik boyut arasında bir ilişkinin olmadığını ifade etmek değildir. Kekemeliğin inatçı bir biçimde ileriki yaşlarda da devam etmesi, etkilenen kişinin psikolojisini olumsuz yönde etkileyecektir. Örneğin kekelemekten rahatsız olan bir öğrencinin bildiği halde sınıfta parmak kaldırmaması, insanlarla konuşarak etkileşime girmekten kaçınması gibi durumlar, kekemelik ile psikolojik boyut arasındaki ilişkinin yönünü daha açık olarak göstermektedir.
Kekemelik, en çok 2-5 yaşlarında ortaya çıkıyor
DSM sınıflandırmasında kekemelik olgularının %98’i 10 yaşından önce görülüyor. Genelde kekemelik gelişimin en hızlı olduğu erken dönemde, 2-5 yaşlarında ortaya çıkmaktadır. Daha sonraki yaşlarda (ergenlik-yetişkinlik dönemlerinde) ortaya çıkması çok nadir bir olaydır.
Kekemelik ileri yaşlarda ortaya çıkabilir
İleriki yaşlarda ortaya çıkan kekemelik davranışlarının iki grupta ele alınabilir. Birinci grupta da üç olasılıktan söz edilebilir. Birinci olasılık, kökeni erken dönemde olmasına karşın, ileri dönemlerde ortaya çıkan kekemelik davranışlarıdır. Bazı durumlarda erken dönemde gözlenen ve terapi ya da kendiliğinden geçen, artık fark edilmeyen kekemelik davranışlarının sonraki yaşlarda tekrar ortaya çıkması olasılığı da bulunmaktadır. Bir başka olasılık da kekemelik davranışlarını “içselleştirmeyi” ya da baskılamayı öğrenen kişilerin stres altında bunu saklamayı becerememeleridir.
Beyindeki fonksiyon bozuklukları yol açabilir
İkinci grupta ise kafa travması, strok (inme), merkezi sinir sisteminin dejenerasyonu, beyin tümörü, beyin ameliyatı, ilaç etkisiyle beyinde meydana gelen fonksiyon bozuklukları gibi durumlarda gözlenen edinilmiş kekemelik olguları bulunmaktadır.
Erken dönem kekemelik kendiliğinden geçebiliyor
Kekemelikte erken müdahale önemli. Araştırmalar gelişimsel (erken dönem) kekemeliğin başladığı andan itibaren altı ay ile iki yıl içerisinde kendiliğinden geçebileceğini göstermektedir. Ancak, erken dönemde kekemeliğin yönetimine yönelik hiçbir girişimde bulunulmaması halinde, kekemeliğin inatçı bir biçime dönüşme, ileriki yaşlarda da devam etme olasılığı yüksektir. Kekemeliğe ne kadar erken müdahale edilirse, o kadar çabuk sonuç alınır. Ancak, bunun da kekemelik alanında bilgili, bu konuda klinik deneyimi olan dil ve konuşma terapistlerinin önerileri, yönlendirmeleri ile mümkün olabileceğinin unutulmaması gerekir. Doğru yönetilmeyen kekemelik olgularının kronik kekemeliğe dönüşme olasılığı yüksektir.
Kekemelik terapisi önemli
Alınacak bazı önlemlerle kekemelikle baş etmek mümkün. Kekemelik bir hastalık olmadığı için tedaviden söz etmenin çok doğru olmadığını düşünürüm. Bana göre kekemelik alanında çalışan yetkin terapistleri, bireye ve özellikle erken dönem söz konusu olduğunda çocuğun ailesine yol gösterici olurlar ve onlara günlük yaşantılarında, kendi doğal ortamlarında bu sorunla nasıl baş edebileceklerini, bu sorunu nasıl yönetebileceklerini gösterirler. Kekemelik terapisi, gerek bireyin kendisine, gerekse çocuğun ailesine, birincil bakıcılarına bireye özgü çözümler ve öneriler üretme sürecidir. O nedenle, sorun aynı da olsa, etkileri her çocuk ve her ailede farklı olacağı için, terapi süreci bireye/aileye özgü olmak durumundadır.
Kekemeliğin yönetimi imkansız değildir
“Kekemelik bir kader değildir” diyen Prof. Dr. Ahmet Konrot, “Duruma hangi açıdan, nasıl yaklaştığınıza bağlı olarak zamanında ve uygun biçimde ele alındığında, yönetilebilme olasılığı vardır. Yönetimi ve çözümü çoğu zaman zor bir süreci gerektirir, ancak imkânsız da değildir” diye konuştu.
İlgili Yazılar
Son Haberler
-
Meme kanseri hakkında merak edilen sorular
Her 8 kadından 1’inde görülen meme kanseri, yaşamın her döneminde...
- Eklendi Eylül 29, 2025
- 0
-
Okul fobisi
Okulların açılmasıyla birlikte bazı çocuklarda yoğun kaygı ve direnç gözlemlenebiliyor....
- Eklendi Eylül 14, 2025
- 0
-
İlk zamanlar gerekirse okulda bekleyin
Okulların açılması bazı çocuklarda heyecanın da ötesine geçecek düzeyde strese...
- Eklendi Eylül 8, 2025
- 0
-
Silgi ve kalem kapaklarına karşı dikkatli olun
Okullar açılırken çocuklar kadar veliler de heyecanla hem ilk zilin...
- Eklendi Eylül 4, 2025
- 0
-
Miyopi riskini artırıyor
Halk arasında uzağı net görememe olarak bilinen miyopi, çocukluk çağının...
- Eklendi Ağustos 26, 2025
- 0
-
Bebeklerde K vitamini eksikliği
Bebeklerde K vitamini eksikliği beyin kanaması ve felce neden oluyor!...
- Eklendi Ağustos 21, 2025
- 0
-
Her 3 çocuktan 1’inde demir eksikliği var!
Ülkemizde her 3 çocuktan birinde görülen demir eksikliği, fiziksel gelişimin...
- Eklendi Ağustos 14, 2025
- 0
PARENTS TV
YAZARLAR
-
Genital bölge yağ enjeksiyonu ile ilgili merak edilenler
Estetik denildiğinde akla ilk gelen uygulamalardan olmasa da kadınlar...
- 17 Haziran 2024
- 0
-
Seyahat süresince çok uzun süre hareketsiz kalmayın
Sevgili anne adayları; Biliyorsunuz önümüzde uzun bir bayram tatili...
- 8 Nisan 2024
- 0
-
Hepinize keyifli bir gebelik süreci diliyorum
Sevgili anne adayları merhaba. Ben, Kadın Hastalıkları ve Doğum...
- 3 Nisan 2024
- 0
-
Denizde on gün
Davet Mimi’ye geldi, “biz ailece tekneyle kıyıları dolaşacağız, Mimi...
- 9 Eylül 2020
- 0
-
Bu yaz İstanbul’da
Temmuz’un ikinci yarısına kadar tezimle uğraştım. Acayip bir harala...
- 8 Ağustos 2020
- 0
-
İlk ders, ilk kazanç
Talia, neredeyse 16 yaşında. Dersleri, aktiviteleri, arkadaşları, sevdikleri, bildikleri,...
- 7 Temmuz 2020
- 0












0 yorum