Okul kaygısını hafifletmenin yolları

31 Ağustos 2015

Bu yazımda sizlere ebeveynlerin yaşadığı telaşlardan bahsetmek istiyorum.İlk olarak yeni bir ortama yeni bir başlangıç yapan çocuklara bakalım. Bahsettiğimiz yeni bir başlangıç, aynı zamanda da bir ayrılıktır. Peki nasıl oluyor da bazı çocuklar okulun kapısında “Hoşça kal” deyip el sallayarak içeri giriyor, hem de ilk günden? Kimisi de annesinden ya da babasından ayrılmak istemediğinden onun bacağına yapışıyor, arkasına saklanıyor ve hatta gözyaşları döküyor.  Bu sorunun cevabı ebeveynde.  Ebeveyn çocuğu okul yaşına gelene kadar nasıl davrandı? Çocuğa gözükmeden ve haber vermeden evden ayrıldıysa, çocuk ebeveynin kaybını minimuma indirmek için sürekli ebeveyni görmek isteyecektir.  Evdeki koşullar çocuğun her dediğini yapmaya odaklıysa ve sınır yoksa, bu durumda okuldaki kurallar çocuğu korkutacaktır.  Çocuğunuz sizden ayrılmakta endişe ve kaygı yaşıyorsa, muhtemelen okulun ilk günü de benzer bir süreç size bekleyebilir. Okul kaygısını hafifletmek için neler yapabilirsiniz;

Okul başlamadan önce duyguları konuşmaya başlayın.
Çocuğunuza duygularınızı ifade ederek konuşması için alan yaratın ve bu süreci bir alışkanlık haline dönüştürün.  Siz ona model olun.  Duygulardan bahsederken hem kendi duygularımızdan bahsedebiliriz hem de çocuğumuza ayna olabiliriz. Örneğin; “Şu an biraz üzgün hissediyorum” kendi duygumuzu aktarmamızı sağlarken; “Şu an biraz üzgün olduğunu görüyorum.” karşımızdaki kişinin bizdeki duygusunu yorumlamamızdır.   İki cümle tarzını bol bol kullandığınızda bir süre sonra çocuğunuzun da benzer bir dil ile konuştuğunu fark edeceksiniz.

Konuşma alanları yaratın
Okulda neler olduğu ebeveynlerin en merak ettiği konulardan birisidir.  Arkadaşları neler yaptı, öğretmen neler söyledi, çocuğumun günü nasıl geçti… Bu soruların cevapları bazı çocuklar tarafından sormadan bile verilirken bazı çocuklar anlatmamayı tercih eder. Çocuğunuzu zorlamayın ve onun paylaşmama istediğine saygı duyun.  Siz kendi gününüzün nasıl geçtiğinden, neler yediğinizden bahsedin ve gerisini çocuğunuza bırakın. Diyaloglarınızı soru –cevap ya da sorgulama olarak yöneltmeyin, konuşmalarınızı keyifli bir sohbete dönüştürün. Okulda geçen bir günü resmetmek ya da oyuncak bebeklere okuldaki bir günü canlandırmak da eğlenceli bir alternatif olabilir.

İşgal etmeyin
Sorumluluk sahibi çocuk, hem ev hem de okul ortamında rahat eder.  Kendi kararlarını alabilir, inisiyatif alabilir. Sonuç olarak sürekli etrafındakilerin onayını bekleyen ya da etrafındakileri memnun etmek iççin onların her dediğini yapmaz.  Fikir üretir. Ancak sorumluluk sahibi çocuk yetiştirebilmek için ebeveynlerin bir parça kendilerine geri plana alması gerekir.  Günümüzde helikopter ebeveynlerle çok sık karşılaşıyoruz.  Bir helikopter gibi sürekli çocuğun üzerinde, megafonla çocuğun temas ettiği her alana müdahale eden ebeveynlerden bahsediyoruz.  Çocuğunun arkadaşlarını seçen, yaptığı hareketleri sürekli eleştiren (kendince geliştiren), öğretmenlerine ve okula müdahale eden ebeveynler.  Tabii bu işgalle yaşamaya alışan çocuk okulun ilk günü sudan çıkmış balığa döner.  Alıştığı komut veren sistem bir anda ortadan kayboluyor.

Göz teması kurun
Okulun ilk günleri kaygılı olan çocuğunuzu rahatlatmak için eğilin ve onunla göz göze temas kurarak konuşun.  Duygusunu anladığınızdan bahsedin.  Okulda ne kadar kalacağını, neler yapacağını anlatın. Sizi tekrar ne zaman göreceğinden bahsedin ve sınır koyun.  Çocuğunuzun anlaşılmak hoşuna gitse de sınır koymadığınız takdirde sizden ayrılmamak için kaygısına tutunacaktır.  Eğer sizin içinizde bir kaygı varsa, bu konuda destek almanız da kaygının yayılmasını engelleyecek uzun vadeli yöntemlerden birisidir.

Tüm çocuklara ve ebeveynlerine keyifli bir öğrenim yılı diliyorum.

21962029_xl

Yorum Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir