Melis Dilmener ve oğlu Emir

28 Mayıs 2015

Çünkü ben anneyim!

Evliliğimizin üçüncü yılında aramıza minik bir kuzunun gelmesini arzu ettik, fakat çevremden duyduğum “zor hamile kalma” hikayelerinden dolayı, isteyince hemen olamayacağı düşüncesi beni oldukça telaşlandırdı. Şükürler olsun ki bu telaşım iki üç ay sürdü. Doktorumun hamile olduğumu söylediği an ki heyecanımı hayatım boyunca unutamam.

Ve artık “O serüven” başlamıştı. İlk işim hamilelik ve anne olmakla ilgili dergiler, kitaplar okumaktı. Daha önce ailemde ve çevremde bir bebek olmayışı, bırakın sorumluluk alıp bakmayı, kucağıma alma olanağı bile yaşatmamıştı. Deneyimsiz oluşumun bende yarattığı soru işaretlerini ve endişeleri bu kitaplar gideriyordu.

Hamileliğimin her anı çok güzel ve özeldi. Karnımın her ay biraz daha büyüdüğünü görmek, canparemin kıpırdanışlarını hissetmek olağanüstüydü. Onun için besleniyor, ona göre yürüyor, okuyor hatta dinliyordum. Evet ben ilk defa canımdan öte bir şeyi düşünüyordum. O koca göbeğe bile tam alışmıştım ki doğum zamanı gelip çatmıştı. Sezaryen tarihinden bir gün önceki gece misafir sandığım hafif bir karın ağrısı ile uyanıp iç çamaşırımda leke gördüm. Eşimi sakince uyandırdım “galiba doğum başlıyor” diye evde hazırlanmaya koyuldum. Duşa girdim, saçlarımı fönledim. Hamileliğim boyunca dinlediğim doğum hikayelerinde “aman sakın heyecanlanma, belirtiden hemen sonra doğum olmaz” sözlerini herhalde çok ciddiye almışım ki fazla sakin hareket ettiğimden hastaneye vardığımızda neredeyse normal doğum yapabilecek duruma gelmiştim. Hemşirelerin soru faslı “Beni bekletmeyin, uyuşturun, normal doğum yapmayacağım” diye ağlamamla son buldu. Nasıl bir duygu karmaşası içindeysem, sancı geldiğinde ağlıyor, gittiğinde fotoğrafçıya pozlar veriyordum.

image7

Sezaryen doğum yapmaya hamileliğimin başında, hatta öncesinde karar vermiştim. Normal doğum yapma fikri her zaman bana endişe ve korkuyu beraberinde getirmiştir. Tabii ki korkusuzca normal doğum yapan annelere de özenmiyor değildim. Adı üzerinde: Normal.

Epidural mi genel anestezi mi derken oğlumun doğduğu anı görüp onu kucağıma alacak olma düşüncesi beni epidural anesteziye yöneltti. Evet, kesinlikle o anları uyutularak geçirmemeliydim. Oğlum gözlerini açtığında beni ilk göreceği anı, ilk nefes alışını, bakışını nasılda hayal etmiştim dokuz ay boyunca.

Kararım uygulandı, doğumum istediğim şekilde gerçekleşti. Hamilelik haberinden sonra yaşadığım unutamayacağım muhteşem bir andı. O an; şiş gözlerime, tombiş ve ağrılı göbeğime, uykusuz ve bitkin halime rağmen çok güzeldim. Çünkü ben anneydim!

İlk emzirdiğimde gözyaşlarıma gülücüklerim eşlik etti. Doğduğu ilk dakikalar içerisinde göğsümü önceden biliyormuş gibi emmeye başlaması Tanrı’nın bir lütfu olmalıydı. Minik kuzum kucağımdayken O’na binlerce kez teşekkür ettim.

Benim hikayem aslında o an başladı. Oğlum üç yaşına geldi ve üç sene içinde yaşadıklarım benim gökkuşağıma en güzel rengi ekledi. Oğlum beni ben yaptı, büyüttü, olgunlaştırdı. Sabrımı, heyecanımı ve üzüntümü kontrollü yaşamayı öğretti. Böcek görünce çığlığı basan bana, oğlumla beraberken “Aa bak böcek” deyip geçmeyi öğretti. Ağlamak istediğimde gözümde yaşı tutmayı, gülmek istediğimde ciddi durabilmeyi, istemediğim bir şeyi gerekirse yapabileceğimi öğretti.

Her anne kendi hikayesini yazar ve her hikaye çok özeldir. Onun bana yaşattığı sayısız deneyim beni hikayemin kahramanı yaptı. Şimdi sıra oğlumda, benim minik canparem de büyüyüp bir kişinin kahramanı olabilmeli. Çünkü annesi benim; onun yarattığı kahraman!

IMG_0030

  Bebek Adı: Emir Dilmener

  Doğum Tarihi:16-04-2012

  Kilosu: 3480 gr

  Boyu: 49 cm

Yorum Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir