Bu yaz İstanbul sizin- Canan Demiray

4 Temmuz 2017

Okulların kapanmasıyla başlayan yaz tatili, ebeveynler için hem mutluluk hem telaş demek. Tüm yazı yazlıkta geçirmek ya da sınırsız seyahat etmek sizin için ihtimal dışıysa İstanbul’un tadını çıkarmaya ne dersiniz?

Canan Demiray
Gezgorkesfet.com’un Kurucusu
Aile Tatili Tasarımcısı
canan@gezgorkesfet.com

Benim gibi artık okur yazar bir çocuğum var diyor, mutlu oluyorsanız, tüm planlamalara onu daha da rahat dahil edebilirsiniz. Göreceğiniz yerleri araştırmak, gezilerinizi fotoğraflamak, resimlemek, üstüne bir kaç satır yazı yazmak harika olabilir. Limon ve Zeytin’in maceralarına meraklı oğlum, kendi maceralarından bir kitap yapacak bu yaz.


Beşiktaş, Dolmabahçe
Güne Deniz Müzesi’ne demir atarak başlayın. Neredeyse 20.000 parçadan oluşan müzede saltanat kayıklarını hayranlıkla inceledikten sonra, atamızın kürek çeken siyah beyaz fotoğraflarına eşlik eden Atatürk Kayıkları’na hasretle bakıyor insan. Tarihi kayıkların baş figürleri arasında ejderhayı gören çocuğunuzdan gelebilecek sorulara da hazır olun. Şehrin en güzel ağaçlı yolundan geçerek Dolmabahçe Sarayı’na ulaşın. Bahçede fotoğraf çektikten sonra rehber eşliğinde sarayı gezin. Atatürk’ün yatak odası ve 26 metrelik ihtişamlı kubbesiyle Muayede Salonu çocukların aklında kalacak önemli bölümlerden. Denize karşı soluklanın, Saat Kulesi’ne bakarak çayınızı yudumlayın.


Beyoğlu, Galata
Dünya liderlerinden, sanatçılara, müzisyenlerden bilim adamları ve sporculara herkesi bir arada bulabileceğiniz yer Madame Tussauds İstanbul. Masmavi gözleri ve asil duruşuyla Atatürk sizi burada ilk karşılayan kişi olacak. Çıkışta Hard Rock Cafe’de birer burger götürün, sonra da aşağıya Galata Kulesi’ne doğru yürüyün. Çocuğunuza 67 metrelik kulenin efsanesini de anlatın, Üsküdar Doğancılar’a doğru buradan İstanbul’u kanatları altına alarak süzülen Hazarfen Ahmet Çelebi’nin macerasını da. Kuledibinde eğer yakalarsanız rengarenk Osmanlı macun şekeri satan amca minikleri sevindirebilir.


Harbiye, Nişantaşı
Şehrin içinde ama dingin harika ortamıyla Hilton Istanbul Bosphorus, şehrin klasiklerinden. Bizim ufaklıkların bir dev çimenlere bastığında oluştuğunu zannettikleri havuz aslında Hilton’un kurucusu Conrad Hilton’un ayak izi şeklinde. Yemyeşil bahçesi, oyun alanları ve İstanbul’un tüm ihtişamını ayaklarınızın önüne seren Bosphorus Terrace’da keyifli yemekleriyle burada konaklayarak şehirde turist olabilirsiniz. Maçka parkında sabah yürüyüşünün ardından teleferikle parkın üzerinden geçmek keyifli. Harbiye Askeri Müzesi ise otelin neredeyse kapı komşusu. Dev Osmanlı çadırı, kılıçlar, kalkanlar ve yakalarsanız mehter takımıyla tanışmak çok keyifli.


Sultanahmet
Bugünkü programınız Ayasofya ile başlasın. Dünyanın dört bir tarafından gelen farklı inanç ve kültürden insanları kucaklayan bu göz kamaştırıcı mimarini kubbesine bakın, hakkında tahminler yapın, elinizi delikli taşa sokmayı unutmayın. Sultan Ahmet Camii’nin mavi çinilerini inceleyin,
Yerebatan Sarnıcı’nın mistik ortamında efsanelere dalın. Köfte molasından sonra, Hipodrom’da güzel bir tur atın. Arkeoloji Müzesi de bir opsiyon ama yarısından fazlasının restorasyondan dolayı kapalı olduğunu not düşeyim.


Eminönü
Karaköye vapurla gelin, Galata Köprüsünde balık tutanlara rastgele deyin. Buradan Eminönü’ne, orada Mısır Çarşısı’na doğru yol alın. Siz kahvenizi yudumlarken miniklerin damakları, Hacıbekir’den lokumla ağızlarını tatlandırsın. Mısır Çarşısı’nda peynirler, baharatlar, kurutulmuş meyveleri tadın. Tahtakalenin dar sokaklarından dolanın, başka bir İstanbul yaşayın.

Karaköy
İstanbul Modern, sanatla dolu bir tatil için ziyaretinizi bekliyor. Sergi alanının dışında resimden kostüme, animasyondan heykele kadar farklı atölye programlarına çocuğunuz katılabiliyor. Çıkınca Karaköy’de renkli sokaklarda bir tur ve güzel bir yemek iyi gider. Kültürümüzün bir parçası olan ve şehrin en güzel hamamlarından biri olarak bahsedebileceğiniz Kılıç Ali Paşa Hamamı’nın kapısından da göz ucuyla bir bakın.

Prens Adaları
Tüm adalar keyifli ama bizim tercihimiz Büyükada. Vapur sefasından sonra, tarihi köşk ve konakların ardından Aya Yorgi’ye doğru tırmanın, ağaçlı sokaklardan yokuş aşağı kendinizi bırakın. İhtişamlı Rum Yetimhanesi’ni gördükten sonra belki de bu tatilde Çalıkuşu romanıyla tanıştırmak isteyeceğiniz çocuğunuza Reşat Nuri Güntekin’in evini gösterebilirsiniz. Meryem Ana Kilisesi’ni ve çan kulesini görebilir, sahilde güzel bir balık yiyebilir hatta keyfinizi uzatmak için adada kalabilirsiniz. Denizin ortasındayız neden yüzmüyoruz derseniz Prenses Koyu Plajı’na iskeleden kendi motorlarıyla ücretsiz ulaşabilirsiniz. Localara yayılın, adanın keyfini çıkarın.


Bayrampaşa
Bayrampaşa Forum AVM’ye erkenden gelin eğlenceler sizi bekler. LEGOLAND Discovery Centre eğlenirken öğreten LEGO buluşması ve eğlenceleriyle favori yerlerimizden.  Tan koşarak otomobil tasarlayıp oradaki rampa üzerinden binlerce kez kaydırarak yarışmaya giderken Melis MINILAND’e bayılıyor. Mini bir öğle yemeği molasının ardından köpekbalıklarından tropik balıklara denizaltı dünyasıyla buluşmak için istikamet Sealife Akvaryum. Bu iki eğlencenin biletini kombine almanız daha avantajlı oluyor.


Haliç Civarları
Haliç’e doğru yanaşın ve güne Rahmi M.Koç Müzesi’nde başlayın. Klasik
arabalara da, tren vagonlarına da sergilenen her köşesiyle tüm minikler buraya bayılıyor. Öğle yemeği için karşı kaldırımda Cade Du Levant’ın yemekleri de ortamı da çok hoş. Gülivercilik oynamak için Miniaturk’e gitmeli. Ülkenin en büyük mimari değerlerini bir arada göstermenin en güzel yolunun ardından teleferiğe atlayın ve Pierre Loti’ye ulaşın. Manzara eşliğinde çayınızı yudumlayın, günün yorgunluğunu atın.

Moda-Kalamış
Hep Avrupa olacak değil ya, Anadolu yakasının en tatlı yerlerini turlayın. Moda’da ister dondurma, bir kahvaltı, Barış Manço Müzesi’nde arkadaşım eşek’e bir selam vermekten minikler mutlu olabilir. Acıktıysanız Koço’da balık bu güne iyi gider. Üstüne dilerseniz Kalamış’tan Fenerbahçe’ye marinadan yürüyüşle teknelere seyre dalın.

Altı üstü Bağdat Caddesi
Güne Oyuncak Müzesi’nin dar merdivenleri tırmanarak başlayın. Bu müze çocuklar gibi büyükleri de cezbediyor. Çıkışta tatlı molası için Ekler İstanbul’un fıstıklı, böğürtlenli, hindistancevizli eklerlerinin tadına bakın. Buradan biraz Bağdat Caddesi’ne sonra da sahile doğru uzanın. Caddebostan’da paten kaymak, bisiklete binmek, çimenlerde piknik yapmak iyi ki bu yakadayım dedirtecek güzelliklerden bazıları.

Emirgan
Laleler gitmiş olabilir ama Emirgan Korusu şehrin en güzel yerlerinden biri. Yeşilin tadını çıkardıktan sonra Tevfik Fikret’le çocukları tanıştırma zamanı. Fikret’in 1906-1915 yılları arasında yaşadığı müzeye dönüştürülmüş evinde, şairin fotoğraf, kitap ve özel eşyalarını görün, edebiyata güzel bir giriş yapın. Buradan Boğaz manzarasının tadını çıkarmak için ister sahilde yürüyün, ister balıkçılardan birinin yolunu tutun.Yedikule Şehrimizin önemli parçalarından Yedikule Hisarı ve Zindanları, Sarayburnu’ndan Bakırköy’e uzanan sahil yolu üzerinde sizleri bekler. Imparatorların zafer alayları ile şehre giriş yaptığı zamanlarda kullandığı Altın Kapı’nın iki pilonu ile kara surlarına ait iki kuleye İstanbul’un fethi sonrası üç kuleli bir sur eklenmiş . İçi şu anda gezilemese de dışardan ihtişamına bir göz atın. Günün eğlencesi belki de ailece hiç birinizin daha önce gitmediği Veliefendi Hipodromu’a gitmek. At yarışlarını izlemek bu bambaşka etkinliği deneyimlemek çok keyifli olabilir.


Tepebaşı
Pera Müzesi, sergileriyle de yaptığı farklı yaş gruplarına yönelik atölye çalışmalarıyla da hem keyifli hem de öğretici bir program sunuyor. Ailece önce Pera Müzesi’nin Çiftdüşün: Çiftgörü ve José Sancho sergisini gezebilir, ardından doğa ve kitap temalarına odaklanan atölye çalışmalarından birine çocuğunuzun katılmasını düşünebilirsiniz. Müze çıkışında Pera Palace Jumeirah’nın kubbeli salonunda öğleden sonra çayına katılın. Ilham Gencer’i piyano başında yakalamak, çay eşliğinde sandviçler ve ev yapımı kurabiyelerle bu ambiyansın içinde olmak harika.

Ayazağa
Rahat kıyafetlerle yola çıkın, Uniq’in bahçesinde bulunan Extreme Ventures’da ailece tırmanın, cesaretiniz varsa zipline’la kayın sonra da kendinizi aşağı bırakın. Kalan enerjiyi The Zone’da trambolinlerle dolu alanda zıplayarak harcayın, minikler dinlenirken Da Vinci Learning Eğitim Kanalı’nın eğlenceli oditoryumunda uzay, teknoloji, kültür, sanat ve matematik gibi alanlarda renkli filmler ile öğrensinler. Acıkanlar için bir çok yemek seçeneği mevcut.


Sarıyer
Ataturk Arboretumu, farklı bitki çeşitleriyle, göleti ve yürüyüş yollarıyla harika bir atmosfer sunuyor. Piknik yapmanız mümkün değil ama buradan kısa bir yolculukla Belgrad Ormanı, Bahçeköy fidanlığı gibi yerlerde hazırladığınız yiyeceklerle çimenlere yayılabilirsiniz. Deniz görelim derseniz, Sarıyer sahile doğru uzanın. Sarıyer Tarihi Börekçisi’nde keyifli bir yemek yiyebilirsiniz.


Eyüp
Türkiye’nin ilk tema parkı Vialand’de tüm gününüzü geçirmeniz mümkün. 30 kadar atraksiyonuyla hem küçük hem büyük misafirlerin ilgisini çekececek aktiviteler mevcut. Ailece sihirli odada bir fotoğraf, yaz sıcağında serinlemek isterseniz serin sulara düşen eğlence trenine binebilirsiniz. Alışveriş merkezinin içinde bulunan Jungle İstanbul, egzotik ve tropikal canlıların dünyasına bir adım atmak isteyenlere göre.


Beykoz
Doğanın en renkli ve kırılgan canlıları olan kelebeklere gitmeye ne dersiniz? Türkiye’nin ilk kelebek çiftliği için Beykoz’a yol alın. Ziyaretin başında kelebekler hakkında 20 dakikalık bir video gösterimi var. Biraz bilgilendikten sonra rehberler eşliğinde kelebek serası geziliyor. Burada rengarenk kelebeklerin yaşam döngüsünün her aşamasını görme şansını yakalıyorsunuz. Enerjiniz bolsa ormana doğru uzayan 2 kilometrelik bir parkurla rehber eşliğinde orman safarisi yapmak da mümkün. Keyfinizi uzatarak Polonezköy’de konaklayabilir, ertesi gün de Riva Deresi kıyısında yemyeşil doğaya sırtını vermiş, Türkiye’nin en büyük cam ve sanat merkezi olan Cam Ocağı’nı ziyaret edebilirsiniz.

Ortaköy
Güne 400 yıllık ağaçların arasında, sultanların bir zamanlar gezindiği koruda ördeklere bakarak, Malta ve Çadır köşklerinde bir şeyler atıştırarak başlayın. Hazır buradayken, müze ve porselen fabrikasını gezebilirsiniz. Ardından sahile inin. Büyük Mecidiye Camii’nin gölgesinde Ortaköy meydanında biraz gözleme biraz kumpir belki üstüne tavla ya da dama oynamaya ne dersiniz? İncik boncuk ne varsa karıştırın, kuşlara yem atın vapur yanaştığı zaman da atlayın ve iki saatlik boğaz turuyla yalıları, kıyıları, masmavi boğaz sularını seyre dalın.

Tuzla
Yunanistan’la mübadeleye konu olan eski bir Rum balıkçı köyü olan Tuzla, şehrin hem içinde hem dışında. Gelmişken ufacık tefecik Mübadele Müzesi’ni gezebilir, gelen ve gidenlerin sandıklarından çıkan eşyalarla geçmişi öğrenebilirsiniz. Tuzla’nın en eskisi Meraklı Köfteci’nin mini mini köfteleri de Tuzla Balıkçısı’nın mezeleri de balıkları da güzel. Viaport Marina’da şahane bir lunapark olduğunu biliyor musunuz? Marinada bir tur atıp burada rollercoaster’lara kendinizi atmanız mümkün. Biz biraz daha yol gideriz derseniz Darıca Hayvanat Bahçesi de yaklaşık yarım saatlik mesafede.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir