Anne, “babalığı” etkiler mi?- Gülçin Karadeniz

8 Haziran 2017


Eğer denildiği gibi erkekliğin bile 10’da 9’u annelik hatası ise ne yapıyor bu anneler?
Hazırlayan: Gülçin Karadeniz

Bir erkek baba olduğunda yaşantısı büyük ölçüde değişir, kendini algılayışında, sorumluluklarında, önceliklerinde, evlilik ve aile ilişkilerinde değişiklikler meydana gelir. “Babalık” aslında birey olarak üretkenliğini arttırmakta, diğer insanların mutluluğu için sorumluluk almayı öğrenmekte, duygusal açıdan geliştirmekte, dünyaya bakış açısı değişmekte, mesleki hırsı artmakta ve cinsiyet rol algısı daha esnek hale gelmektedir. Aynı zamanda bir baba olarak çocuğun yaşantısına aktif şekilde katılmak da hayatını olumlu etkilemektedir. Annenin gebelik döneminde doktor kontrollerine baba ile gitmesi, yeni oluşacak ev düzeni ile ilgili planların baba ile birlikte yapılması, bebeğe alınacak her türlü eşyaya birlikte karar verilmesi bu girişimlerin ilk aşamasıdır. Bebek doğduktan sonra babanın çocuğun gelişimine ve eğitimine katılımı, hayatın her döneminde silinmeyecek bir iz bırakmaktadır. Bu babalar; anneyi meşgul etmeden (kazağı nerede, çorabı şu mu bu mu diye sormadan) çocuğa direkt bakım verirken, onunla birebir oyun oynar “doğrudan temas” ederler. Çocuk ona seslendiğinde, soru sorduğunda cevap alır, akşam yemeklerinde ve çocuğun özel olaylarında yanındadır “ulaşılabilir”dir. Baba katılımı neye göre farklılaşmakta diye baktığımızda öncelikle ebeveyn sorumluluğunu paylaşan eşlerin, psikolojik doyumlarının daha yüksek ve evliliğe ilişkin duygularının olumlu olduğunu yani bu babaların çift uyumu ve evlilik doyumlarının üst seviyede olduğunu görmekteyiz. Evliliğin devamından şüphe duyan babaların ise katılımları azalmaktadır. Yani diyebiliriz ki anne, babanın çocuk bakımına katılımındaki ilk belirleyicidir. Annenin iyi bir statüye sahip olması, saygın bir işte çalışması ve geliri baba katılımında önemli oranda arttırmaktadır. Ayrıca anne desteğinin, baba katılımını arttırdığını görmekteyiz. Peki acaba bazı anneler baba katılımını engelliyor olabilir mi? Bu cümleyi ilk okuduğunuzda hangi anne bunu ister ki diye aklınızdan geçirmiş olabilirsiniz ama bazı “bekçi anneler” çocuklarını evde babasına bırakıp kısa süreli de olsa dışarıya çıkmazlar, dışarı çıkmış bile olsalar ya sık sık evdekileri arayıp çocuğun durumu ile ilgili bilgi alıp, sürekli direktif verirler ya da dışarı çıktıklarına pişman olup işlerini bitirmeden hemen eve geri dönerler. Bu anneler, baba yardımcı olmak istediğinde de onun yaptığı birçok işi beğenmez, eleştirirler. “Bez öyle bağlanmaz, kucağına öyle alma, ben böyle mi giydiriyorum, daha özenli davran” gibi uyarılarla babayı boğabilirler. Büyük ihtimalle de babaya güvenmezler. Baba da zamanla geri planda kalmayı tercih eder, katılımını sınırlandırır hatta vazgeçer.

Baba katılımını etkileyen diğer bir faktör de babanın cinsiyet rollerine ilişkin algısıdır. Bu konuda da karşımıza ilk çıkan annenin cinsiyet rolüne ilişkin tutumlarıdır. Bu tutumlar baba katılımını büyük ölçüde şekillendirmektedir.
Baba yaşantımızda disiplini de temsil ettiği için onun yüksek katılımı sıkı ve disiplinli çocukların yetişmesine fırsat tanır. Çocuklar büyüdükçe baba, anneye oranla daha çok disipline edici ve eğitici rol almaktadır. Elbette bu durum “bunu gelince babana söyleyeceğim” şeklindeki anlayışı kapsamamaktadır! Annenin çocuk konusundaki sorumluluklarının fazla olduğu durumlarda baba kendini uzakta kalan ebeveyn olarak algılayabilir. Anne çocuğun beslenmesinden, uyku düzenine, arkadaş ilişkilerinden ders çalışma becerilerine kadar her alanda çocuğu takip etmeye çalışırken çocuğunu kendisi ile birlikte, babayı da “öteki” olarak görüyor olabilir.

Bu anneler cümlelerine “biz” diye başlarlar. “Bizim çok ödevimiz var”, “Biz bugün hiç tuvaletimizi yapmadık” vb. Hatta bazı anneler, çocuklarını tam da babalarının evde olduğu saatlerde kursa, etkinliğe götürerek sanki onları babalarından ayrı tutmak isterler!

Bazı anneler de babalığı yumuşatmak için fazla otoriter olarak tanımladıkları eşlerinin tam tersi annelik stili sergileyebilirler. Ya da çocuğu için her şeyi bildiğini düşünen bu anneler, babanın da davranışlarını yönlendirmeye çalışabilirler. Bu durumda işlevini kaybeden babalık mekanizması çocuk tarafından da dikkate alınmamakta ve çocuk çok ciddi disiplin sorunları yaşar hale gelmektedir. Elbette annelik stili ile babalık stili aynı olamaz, ancak anne baba arasındaki tutarsız davranışlar çocukta başarıya giden yolları tıkayacaktır ve çocuk her durumda annesinin arkasına saklanan silik bir kişilik olacaktır.
Babalıkla ilgili tüm faturayı anneye kesmek de haksızlık olacaktır. Bireylerin ebeveynlikleri ilk olarak kendi rol modelleri olan anne-babalarından etkilenmektedir. Anneler ise babalara fırsat verip dahil ettikçe babalar öz-yeterlilik yaşayacak ve daha istekli olacaklardır. Tüm bunların dışında, babanın öğrenim düzeyi ve yaşı da katılımını etkilemektedir. Çocuğun yaşı büyüdükçe baba katılımın arttığı bilinmektir. Ayrıca stresini yönetebilen, anksiyeteden uzak ve benlik saygısı yüksek babalar çocuklarının gelişimini destekleyici etkinliklere daha çok katılmaktadırlar. Baba katılımının olumlu etkilerinin sadece çocukla sınırlı değildir durum tüm aileyi olumlu etkiler. Bir taraftan annenin yükünü hafifletirken, diğer yandan anne-çocuk ilişkisini daha az özel hale getirir. Ayrıca anneye kariyerinde ilerleme ve diğer etkinliklere katılma fırsatı vermenin yanı sıra annenin çocuk bakımıyla ilgili kaygılarını da azaltır. Çocuğun yaşantısına aktif olarak katılan duyarlı baba, kısa vadede zaman baskısı ve rol çatışması yaşasa da, uzun vadede artan bir şekilde kendine saygı duymaktadır. Bu sayıda eşini işin içine katan annelerimiz için çocukları ile yapacakları iki tane kendin yap projemiz!


BABA OYUN ALANI:
Malzemeler:
• Tişört
• Kalıcı kalem
Yapılışı:
• Çocuğunuzla tişörtün üzerini istediğiniz gibi boyayabilirsiniz. Hatta çocuğunun oyuncaklarını park edeceği bir otopark bile olabilir!


BABAMIN ACİL DURUM KUTUSU/ÇANTASI/ KAVONOZU/ SEPETİ:
Malzemeler:

• Mum
• Silgi
• Lastik bant
• Kahve ya da poşet çay
• Ayna
• Yara bantı
• Babanın sevdiği minik şekerlemeler
Yapılışı:
• Tüm malzemelerin üzerine yazıları yazın
Mum: Işığın daim olsun diye…
Silgi: Babalar da hata yapar diye….
Lastik bant: Bazen esnemen gerebilir diye…
Kahve ya da poşet çay: Kendine zaman ayırmayı unutma diye…
Ayna: Önemli olduğunu hatırla diye…
Yara bandı: Hep yaralarımı sarman gerekebilir diye…
• Bir sepet ya da kutuya yerleştin. Can, henüz 2 yaşında karalama aşamasında olduğu için kutunun üzerini de karalamaları ile süsledi ☺

Yorum Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir