UTANGAÇLIK İYİ Mİ KÖTÜ MÜ?

5 Aralık 2014

Utangaçlık, çocukları ve yetişkinleri kısıtlayan bir durumdur. Ama siz farkında olmadan bu duygu çocuğunuza iyi özellikler kazandırmış olabilir.

Üç yaşındaki Ceren sessiz bir ifadeyle boyun eğdi. Omuzlarını yukarı doğru çekmiş ve kafasını eğerek yere bakıyordu. Bu ilk defa olmuyor. Ceren, annesinin bacağının arkasından kesinlikle ayrılmıyordu. Ceren’i bu kadar utandıran neydi peki? Satıcının arkadaşça sorduğu soru mu? Sevimli satıcı sadece “Biraz daha sosis ister misin?” diye sormuştu.
Ne zaman konu sosise gelse, Ceren’in isteklerini belirtmek için büyük bir çaba harcıyor: “Bir parça daha sosis alsam mı acaba?” Genellikle çekingenlikten isteklerini ifade edemiyor. Diğer çocukların, onunla oyun oynayıp oynamayacaklarını düşünüyor; ama bu düşüncesini söylemiyor bile. Bir ayakkabı dükkanının önünde, giriş kısmında kırmızı balon dağıtılıyorsa, çocuklar arasında balonu kapmak için itişme oluyor. Böyle zamanlarda Ceren ise hep eli boş dönüyor.
Ceren gibi olan çocukların, bu duygu ve davranışları nereden kaynaklanıyor? Kötü bir deneyim mi yaşadılar? Başlarına onları çok utandıran bir şey mi geldi yoksa?

UTANMA HİSSİ
Çekingen ve utangaç çocuklarınızı, büyütürken yeterince teselli etmediğiniz düşüncesi sadece bir kaygı. Utanma hissinin nerede oluştuğunu araştıran yeni araştırmalar, yüksek ısılı uyarı işaretinin bir engel eşiğinde yattığını söylüyorlar. Yani biyolojik köklere kadar dayanıyor. Henüz bu duruma ait utanma geninin ya da hamilelik esnasında oluşan tetikleyici bir gelişme ise kanıtlanabilmiş değil.
Ancak, çocuğunuzu büyütürken ve yetiştirirken, onda utanç duygusunun gelişmesine olanak sağlayacak bir eğitim uygulamadığınızdan emin olmalısınız. Onu baskıcı bir tutumdan uzak tutarak yetiştirmeniz gerekir. Utanç duygusu mavi gözler gibidir, asla başka bir renge boyanamaz.

UTANCIN NEREDEN BAŞLADIĞINI KİM SÖYLEYEBİLİR?
İlk önce, 2 yaş doğum gününe doğru utanma duygusunun ilk işaretleri tanınmaya başlanıyor. Daha sonraysa utangaç çocuğun birisini ya da bir durumu sevmesi ya da tam tersi hoşlanmamasıyla bu durum yavaş yavaş ortaya çıkmaya başlıyor. Sekiz ay civarında oluşan bu yabancı durum, çocuğun ileride başka durumlarda da güçlü olamayacağının bir göstergesi olmayabilir.
Utanç duygusunun, çocuklar bir şeyi çok istediklerinde ama onun gerçekleşeceğine dair güvenlerini kaybettikleri veya katılmak istedikleri oyunda yer alamadıklarında ortaya çıkışını aileler hissedilebiliyor. Bir sonraki sayfadaki grafik size bu konuda yardımcı olabilir.

UTANGAÇLIK HİSSİ İLE NASIL BAŞA ÇIKILIR?
Bu kaygı, anlaşılabilir bir durum. Aileler başka bir bakış açısından bakmayı denemeliler. Psikologlar, bu hissi tanımlarken, şaşırtıcı olarak, ergenlik çağına giren gençlerin utanma duygusunu daha çok yaşadıklarını belirtiyorlar.
Anaokulu grubundaki küçük çocuklar henüz yaşadıkları hakkında farkındalık geliştirmiş değiller. Ceren de aynı şekilde davranıyor; utangaçlık duygusunu çok da üstüne alınmıyor. Ceren ileride bu duyguyu geri plana atamayabilir; çünkü genellikle vücudunun üzerinde kıpkırmızı bir suratla dolaşıyor ya da bir telaşla başına bir doğum günü pastası geçirmeye çalışıyor.
Bunun tam tersi olarak: Utangaç çocuklar, grup içinde çok sevilebilirler. Diğer çocuklar, utangaç çocuklara, çok konuşmadıklarından dolayı daha çok değer verebiliyorlar. Anaokulundaki gruplarda utangaç çocuklar, çok fazla itişme ve kakışmaya girmiyor ve birilerinin peşinden gitmiyorlar diye daha çok ilgi görüyorlar. Çocuklar değer verme hislerini, bir şeyler hediye ederek göstermek isterler. Mesela Ceren, bir arkadaşından devamlı kek hediye alıyor. Arkadaşının anaokulu mutfağından hızlıca kek yürütme yeteneği, ikisinin arasında derin arkadaşlık oluşturmuş.

BİRAZ DA OLSA YARDIMA İHTİYAÇLARI VAR MI?
Utangaç çocuklar, arkadaş desteğine ihtiyaç duyabilirler. Ona, sözcüklerle yardım etmek pek bir anlam taşımayabilir. “Şu anda utanmayı bırakabilirsin, bu utanılacak bir şey değil.” gibi telkin ve emir cümlelerinden uzak durmalısınız. Bunun gibi sert önermeler, değil sizin bacağınızın arkasına saklanmasına; köşe bucak kaçmasına bile neden olabilir.
Daha farklı bir şeyler deneyin. Örneğin; çocuğunuz, kumdan kale yapan çocuklara özenerek, sizinle daha büyük bir kale yapmak istiyorsa, onu diğer küçük çocukların yanına yönlendirin. Kabul edilmeyi kolaylaştırmak için ona güzel bir taş veya misket bulun. Diğerlerinin arasına katılana kadar, onu desteklediğinizi hissettirerek izleyin. Küçük arkadaşlarının yanında rahat davranmaya başlamışsa, artık onu arkadaşlarının yanında yalnız bırakabilirsiniz. Eğer işler iyi yürümezse, ertesi gün yeniden onu diğer çocuklara yaklaştıracak yollar denemelisiniz. En önemlisi, bu konuda onu desteklediğinizi göstermenizdir.

ONA NASIL CESARET VEREBİLİRİM?
Çocuğunuz, anne kuzusu veya babasının küçük kızı diye damga yiyecek ve bu şekilde dalga geçilecek diye endişe duymayı bırakın. 2-4 yaş arasında çocuklar, henüz bu kategoriye sokularak dalga geçilmezler. Bu yaş aralığındaki çocuklar, hala anne-babaya ihtiyaç duyarlar.
Utangaç çocuğunuzla, aranızda sağlam bir köprü kurun. Unutmayın, bu durumda, her zaman yaşadığı olaylar hakkında fikir yürütmeniz gerekebilir. Bir çocuğun gün içinde yaşadıklarını, anlatmalarını isteyin.
Onunla zaman zaman utangaçlıktan kurtulma çalışmaları yapmak çocuğunuzun işine yaramayacaktır, sonuçta devamlı onun yanında olamayabilirsiniz. Devamlı telkinde bulunmak, sadece onu mutlu etmeniz ve tabularını yıkmasını sağlamak için bir yol olabilir. Siz olmadan da kendisini ifade etmesini sağlamayı öğretmelisiniz.

ONU GÖZLEMLEYİN!
Yine kumdan kaleler örneğini göz önünde bulunduralım: Diğer çocuklar yeni gelen oyuncuyu, sessiz fısıldalaşmalarla aralarına kabul edeceklerdir. Çocuğunuz, elinde güzel ve büyük misketler olan yeni gelen çocuktur. Çocuğunuz, onların dünyasına kabul edildikten sonra sizinle ilgilenmemeye başlayacaktır. Siz de onların arkadaşlık çemberinin dışında durarak, gözlem yapmaya devam edebilirsiniz.
Böyle bir durumda rahat davransanız da emniyeti elden bırakmamaya çalışacaksınız. Küçük bebeğinizin yavaş yavaş adım atması ve onların oyununa çekingen girişine seyirci kalmak size zor gelebilir. Siz daha çok çocuğunuzla birlikte onların yanına gidip, “Bakın Ceren’in yanında ne güzel misketleri var, birlikte oynasanıza!” demek isteyebilirsiniz.
Bu, anlaşılabilir bir anne davranışıdır. Çoğu anne-baba bu durumlarda, yazdıklarımızın tam tersi olarak, çocuğuna aktif bir şekilde yardım etmek ister. Çocuklar, birilerine kendilerini kabul ettirmek için, anneye veya babaya ihtiyaçlarının olup olmadığını hisseder. Anne-babasının yanından ayrılan her çocuk acı çeker. Ve sizin yanınızdan ayrılmamak için bahaneler uydururlar: “Benimle oyun oynamıyorlar, beni aralarına kabul etmiyorlar.” diyebilirler. Bu yüzden utangaç çocukların anne-babalarının yerleri, çocuklarının arka planı olmalıdır.
Tüm bunların üstüne bir de, bazı yaramazlığa düşkün ve kendine güvenen çocuklar, içine kapanık çocukların hayatını daha zor bir hale getirebilirler. Özellikle çocuk yuvalarında, her türlü çocuk olacağından, çocuklar arası çekişmeler de meydana gelecektir. Onunla konuşarak, onu bu gibi durumlara hazırlayabilirsiniz.
Araştırmalar ve tecrübelerin verdiği sonuçlar gösteriyor ki; utangaç insanların büyük bir bölümünün geniş bir hayal güçleri ve vasattan yukarı zekaları var. Bunun yanında utangaç çocuklarda empati kurabilme ve duyarlı olma duygusu daha çok gelişir. Etrafı diğerlerinden daha çok gözlemledikleri için insan davranışları hakkında yerinde eleştiriler yapabilirler. Geniş hayal dünyalarından dolayı, sanatı daha çok severler ve sanata daha eğilimli olurlar. Ayrıca çoğu utangaç çocukta, ailelerin verdiği destek ve adımlarını dikkatli atma sonucu strateji kurma yeteneği oluşur. Örnek olarak; benim çocuğum kardeşiyle birlikte kırtasiye dükkanına girdiği zaman, istediği kalemi almak için kardeşini yönlendirdi ve manalı bir şekilde şöyle dediğini duydum: “Utangacım ya, o yüzden ben soramıyorum.”.

ASRIN ZİHNİYETİ UTANGAÇ MI YAPIYOR?
Utangaçlık hissi, göreceli bir duygu olduğundan aileler, çocuklarını devamlı gözlemlemeliler. Ayrıca, yıllar geçtikçe utandığımız olgular ve olaylar da değişiyor. Bizim şu anda önemsemediğimiz bazı davranışlar iki nesil önce önemli ve dikkate alınması gereken tutumlardı. Örneğin; hislerini belli etmeme, isteklerinin üstünü kapatma, içe kapanık olma durumları, bundan yıllar önce erdemli davranışlar olarak algılanılıyordu.
Şu anda ise düşüncelerimiz ve davranışlarımız çok daha farklı. Modern çocuklar hemen bir gruba adapte olabiliyorlar ve diğerlerinin arasında kendilerini belli edebiliyorlar. Düşüncelerimizi ve isteklerimizi beklemeden, rafa kaldırmadan ifade edebiliyoruz. Kendisini ifade edemeyen, üzerindeki uyuşukluğu atamayan ve öne atılmayan, daha farklı görülüyor. Bu durum günümüzde insanların sürekli, her şeyle mücadele etmek zorunda olmasından da ortaya çıkıyor. Kendini savunamayan ve ifade edemeyen, hemen geri plana atılıyor. Bu ne kadar doğru, tartışılır tabii… Payına düşen elmayı kapan ve kendisini rahat ifade eden çocukların kalpleri, kırmızı balon gibi giderek büyüyor ve kalıplarına sığamıyorlar.

UTANGAÇLIĞI YENMEK İÇİN ANAOKULU MU?
Grubun dışında olmak yerine grubun içine girmek mi? Anaokulları buna yardımcı oluyor.
Bir çocuğun yirmi kişilik bir grup içinde kendine bir yer bulması çok önemlidir.
Çocuklar bir süre sonra, başkalarıyla da mutlu olmaya ihtiyaç duyar. Anaokullarında bir hedef de, bütün çocukları oyuna ve gruba dahil edebilmektir. Ama bir çocuk ilk altı ay boyunca bunu başaramıyorsa, bunun altında yatan nedenler araştırılmalıdır.
Çocuk kendini reddedilmiş hissediyorsa, inatçı utangaçlık durumunun arkasına saklanma davranışını geliştirebilir; özellikle anaokulundaki arkadaşları ya da ailesi ve kardeşleri tarafından reddedilmiş hissediyorsa. Böyle bir durum yardım gerektirir.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir