- Masum bir şikayet mi
- Hamile diyabetlilerin oruç tutması riskli
- Çocuklarda mevsimsel grip ve dikkat edilmesi gerekenler
- Tatilde de çocuğunuzun uyku saati ve ekran süresindeki sınırlar korunmalı…
- Belirtiler günler sonra bile başlayabiliyor!
- Çocuklar için güvenli diş tedavisi nasıl olmalı?
- Doğum sonrası iyileşme süreci: Yeni anneler için tavsiyeler
- Soğuk havalar, virüslerin daha kolay yayılmasını sağlar
- 6 yaş sonrası çocukların %10’u alt ıslatma sorunuyla karşı karşıya
- Bu önlemler hastalığın yayılmasını engeller
Tokofobik misiniz?

Bebek sahibi olmak kadınların çoğunda tatlı heyecanlar uyandıran ve hoşa giden bir fikirdir ancak bazı kadınlar yaşadıkları travmalar veya duydukları korkular yüzünden hamile kalmaktan çekinir ve bebek sahibi olmak istemezler. Emsey Hospital doktorlarından Psikiyatri Uzmanı Uzm. Dr. Orhan Karaca bu korkuların nedenlerini ve geride bırakabilmek için yapılabilecekleri açıklıyor:
Tokofobi nedir?
Doğum korkusu anlamına gelen tokofobi gittikçe yaygınlaşan ve ciddi problemler yaratabilen psikolojik bir problemdir. Kadınlar doğum yapmaktan, doğum sırasında yaşayacakları yoğun acıdan ve çocuklarının sakat veya ölü doğma ihtimallerinden korkarlar. Evhamlı, dayanıksız, karamsar ve daha önceden kötü deneyimlere şahit olan kişilerde daha yoğun olarak görülür. Terapiler ile geride bırakılabilecek bu tür korkular tedavi edilmediğinde pek çok kadının hayatını kâbusa çevirebilmektedir. Evliliklerin sona ermesine, hamileliklerin sonlanmasına ve kişilerin ağır depresyonlar yaşamalarına neden olan tokofobi genellikle öğrenilmiş korkular nedeniyle ortaya çıkmaktadır.
Doğum korkusunun nedenleri nelerdir?
Doğum korkusunun en temel ve yaygın nedeni çevresel faktörlerdir. Çocukluk döneminden itibaren kadınlardan dinlenilen acı dolu doğum anıları, filmlerde kullanılan çığlıklarla dolu doğum sahneleri özellikle daha önce doğum yapmamış kişilerin kafasında olumsuz imajların doğmasına neden olabilmektedir. Eşlerinin veya kendisinin aile öyküsünde genetik rahatsızlık olan kadınlarda da çocuklarının hasta doğma endişesi ile doğum korkuları oluşabilmektedir. Hazır hissetmeden hamile kalan kadınlarda da bebeğe nasıl bakacaklarını bilemediklerinden tokofobi oluşabilmektedir.
Öğrenilen korkuların yanı sıra kişinin kaygı düzeyi, mizacı ve deneyimleri de tokofobi oluşmasına neden olabilmektedir. Kaygı düzeyi yüksek kişilerde bilinmeyenden doğan korku daha yoğun olduğundan özellikle ilk doğumlarda tokofobi görülme oranı çok yüksek olmaktadır.
Tokofobinin nedenleri nelerdir?
Tokofobi birincil, ikincil ve üçüncül olmak üzere üç kategoriye ayrılır.
Birincil tokofobide, sürecin başlangıcı çocukluk dönemine kadar uzanabilir, kişilerde cinselliğe karşı bir önyargı veya soğukluk görülmez ancak hamile kalma fikrine dahi tahammül edemezler. Nedeni genellikle dinledikleri korkunç doğum hikayeleri olmaktadır. Küçük yaşlarda annelerinin doğum sancılarına tanık olan çocuklarda da görülebilmektedir. Annelerini kaybetme korkusu yaşayan çocukların bilinçaltlarında doğum yapmanın kötü olduğu fikri yer edebilir. Aile geçmişlerinde sakat doğumların yoğun olduğu kadınlarda da çocukları için duydukları endişe nedeniyle tokofobi oluşabilmektedir. Bu tokofobi türünde bireyler hamile kalmaktan kaçınmak için her yolu denerler, hamile kaldıklarında ise kürtaj yoluyla hamileliği sonlandırmayı tercih edebilirler. Aşırı alkol alarak, yüksek yerlerden atlayarak veya ağır şeyler taşıyarak da bebeği düşürmeye çalışabilirler. Çocuk sahibi olmakta kararlı olan tokofobikler ise doğum yöntemi olarak sezaryeni tercih ederek doğum anını yaşamaktan kaçınırlar. Doğum onlar için kanlı ve korkunç bir olaydır ve o anı yaşamaktan kesinlikle kaçınırlar.
İkincil tokofobilerde; korku bir travmanın ardından başlar, genellikle ilk doğumu zorlu geçen ve bebeği ölü ya da sakat doğan kadınlarda görülür. Bebek hakkında duyulan endişe ilk doğumda korku yaşamayan kişilerde dahi tokofobi doğmasına neden olabilir. Bebeklerini kucaklarına alana kadar sürekli nasıl bir bebekle karşılaşacaklarını düşünerek kötü senaryolarla korkularını daha da artırırlar. Doğum dışında, yaşadıkları ciddi kazalar da ölüm korkusuna kapılmalarına ve doğum anını endişeyle beklemelerine neden olabilir. Hamilelik esnasında bir yakınlarını kaybetmeleri de yine travma yaratacağından tokofobiye yol açabilir.
Üçüncül tokofobiler ise hamilelik dönemi depresyonuna eşlik eden tokofobidir. Bu türde, kadınlar hamilelik öncesinde herhangi bir korkuya sahip olmadıkları halde hamilelik esnasında büründükleri depresif duygu durumlarına bağlı olarak tokofobiye kapılabilirler. Mutsuz giden evlilikleri ve hayatlarının istedikleri gibi gitmiyor oluşu doğum olayını bir felaket olarak görmelerine neden olabilir.
Tokofobi’nin önüne nasıl geçilir? Bu konuda neler yapılmalı?
Tokofobi sahibi kadınlar terapiler ile bu korkularından tamamen kurtulabilmektedir. Kendilerinde böyle bir korku olduğunu fark ettikleri andan itibaren terapilere başlamaları kısa sürede atlatabilmelerini sağlayacaktır. Hamile kalmadan önce korkularının farkındalarsa terapiye başlayarak daha sağlıklı bir hamilelik süreci geçirme şansını da yakalayabilirler. Doğum esnasında yanlarında güvenilir birinin olacağını bilmek de korkunun azalmasına yardımcı olacaktır bu nedenle tamamen güvenebilecekleri bir uzmanla görüşüyor olmaları rahatlamalarını sağlayacak ve endişelerini dindirecektir.
Zor gerçekleştirdikleri doğumlarla ilgili anılarını anlatmak isteyen kişilerden uzak durarak da olumsuz fikirlere kapılmaktan kurtulabilirler. Özellikle ilk kez anne olacaklarda bebeğe nasıl bakacaklarını bilemediklerinden duydukları endişe de tokofobiye neden olabileceğinden doğuma hazırlık kurslarına katılarak bu durumdan kurtulabilirler. Hamilelik sürecinde yanlarında yakınlarının olması ve eşlerinin desteği sürecin daha kolaylıkla atlatılmasını sağlayacak, korkuları geride bırakmalarına yardımcı olacaktır.
Doğum esnasında yanlarında güvenilir birinin olacağını bilmek korkunun azalmasına yardımcı olacaktır.
İlgili Yazılar
Son Haberler
-
Masum bir şikayet mi
Çocuklarda karın ağrısı, ebeveynleri en çok endişelendiren sağlık sorunlarından biridir....
- Eklendi Mart 12, 2025
- 0
-
Hamile diyabetlilerin oruç tutması riskli
Halk arasında şeker hastalığı olarak bilinen diyabet, kan şekerini düzenleyen...
- Eklendi Mart 4, 2025
- 0
-
Çocuklarda mevsimsel grip ve dikkat edilmesi gerekenler
Kış ayları, özellikle okul çocukları için hastalıklar açısından büyük risk...
- Eklendi Şubat 21, 2025
- 0
-
Tatilde de çocuğunuzun uyku saati ve ekran süresindeki sınırlar korunmalı…
Yarı yıl tatilinin çocuklar için dinlenme ve bireysel gelişim fırsatı...
- Eklendi Ocak 24, 2025
- 0
-
Belirtiler günler sonra bile başlayabiliyor!
Çağımızın önemli bir sorunu olan besin alerjisi son yıllarda çocuklarda...
- Eklendi Ocak 14, 2025
- 0
-
Çocuklar için güvenli diş tedavisi nasıl olmalı?
Diş tedavisinde kullanılan anestezi uygulamasının bazen hafife alındığını ifade eden...
- Eklendi Ocak 8, 2025
- 0
-
Değişim ve gelişim için ideal bir zaman
“Kendi potansiyelinize inanın ve bu yılı kendinizin en iyi versiyonuna...
- Eklendi Ocak 1, 2025
- 0
PARENTS TV
YAZARLAR
-
Genital bölge yağ enjeksiyonu ile ilgili merak edilenler
Estetik denildiğinde akla ilk gelen uygulamalardan olmasa da kadınlar...
- 17 Haziran 2024
- 0
-
Seyahat süresince çok uzun süre hareketsiz kalmayın
Sevgili anne adayları; Biliyorsunuz önümüzde uzun bir bayram tatili...
- 8 Nisan 2024
- 0
-
Hepinize keyifli bir gebelik süreci diliyorum
Sevgili anne adayları merhaba. Ben, Kadın Hastalıkları ve Doğum...
- 3 Nisan 2024
- 0
-
Denizde on gün
Davet Mimi’ye geldi, “biz ailece tekneyle kıyıları dolaşacağız, Mimi...
- 9 Eylül 2020
- 0
-
Bu yaz İstanbul’da
Temmuz’un ikinci yarısına kadar tezimle uğraştım. Acayip bir harala...
- 8 Ağustos 2020
- 0
-
İlk ders, ilk kazanç
Talia, neredeyse 16 yaşında. Dersleri, aktiviteleri, arkadaşları, sevdikleri, bildikleri,...
- 7 Temmuz 2020
- 0
0 yorum