Funda Öztürk Alban

29 Mayıs 2015

Gerçek hayat antrenörlerine…

İlk antrenörlerimiz anne babalarımızdır. Onlarla beraber başlar hayat hikâyemiz. Her ömür için başka bir hikâye…

Kendi antrenörlerimizden öğrendiğimiz, yürümek, koşmak, konuşmak, yemek, içmek ve sevmek de dahil bir çok şeyi öğrenirken önce içgüdülerimiz sonra da deneyimlerimiz ile yola çıkarız.

Her hayatın içinde; koşarken, hoplayıp zıplarken “Spor”, şarkı söylerken, resim yaparken “Sanat”, kuşları böcekleri izlerken, çim kafa da ot büyütürken “Bilim” vardır. Sevmek ve yaşamak, nefes almak ama hayal kurabilmek vardır.

Hayat Antrenörleri köşesinde de, işte bu yolda paylaşımlar, bilimsel yaklaşımlar, anneannelerden öğrenilenler, internette yazılanlar yer alacak, görüşlerinize ve beğenilerinize sunulacak, görücüye çıkacaklar.

Şimdi ki ebeveynlerin işi zor! Bir tarafta teknoloji, diğer tarafta zararları, bir yan da doğal olmayan beslenme, obezite ve hastalıklar, öte yandan 3 yaş modası dahil moda trentleri…

Bazen “Eyyy modern anne ruhuuu, çık içimdennnn” diye bağıran (ama içinden) eski annelerin sırları için ölen genç annelerin çığlıklarını duyar gibi oluyorum.

Durun! İç sesinizi dinleyin ve eğer duyabiliyorsanız ona güvenin…

Bir çocuk; önce sevgi, sonra spor, sanat, bilim, edebiyat, sağlık, genel kültür ve sosyal yaşam bakımından yaşına uygun olarak eğitilip, yaşamından mutluluk duyarak büyümelidir.

Çocuğunuz; olmayan tablet bilgisayarı yerine bisiklete binip, bilgisayar oyunları yerine paten kaydığı, bir saksı içine çiçek ekip, ellerini boyalara buladığı, mutfakta kurabiye yaptığı, ip atladığı, salıncakta sallandığı, duş alırken şarkı söylemeyi sevdiği gün, her şey yolunda demektir.

Yumurta yediği, tarçınlı havuçlu kek istediği, “Temel Reis Ispanağı” dediği gün şanslısınız demektir.

Günaydın, iyi geceler ya da özür dilerim dediği, teşekkür edip kendini ifade ettiği gün ise ona güvenebileceğiniz günler gelmiş demektir.

Pozitif bakın, pozitif olun. Bardağın dolu yanına bakmaya çalışan gözlerden zarar gelmez.

Dünya hayal edebilen insanların eseridir.

İşe hep hareket katarak başlayın.

Kendiniz için de, çocuklarınız için de hareket ve enerjinin olduğu yerde mutlulukta sizi takip edecektir.

Çocuklar bu yaz spor yapsın diyorsanız:

  • 3-6 yaş aralığında ise yüzme ya da genel jimnastik, kızlar için ritmik jimnastik,
  • 6-9 yaş aralığında ise basketbol, futbol, tenis, okçuluk yeni başlayacaklar için seçenek olabilir.
  • Hepsini tanısın, tüm branşlarla tanışsın derseniz “Yaz Spor Okulları” en güzel çare. Yeter ki onun mutlu olacağı bir şeyleri aramasını ve merak etmesini sağlayın.

Sahil de yarım saatlik bir yürüyüş, çocuk parkında ki trambolinlerde 20 dakika, havuzda 15 dakika balık olmanın faydaları paha biçilmez…

“Mutluluk” önce hormonlarda başlar, adı da “Endorfindir”.

Hem sizin, hem de çocuklarınız için, bol bol endorfin sağlayacak birçok hikâye de, bir daha ki sayıda yine bu köşe de, “tüm olimpik çocuk büyüten milli takım antrenörleri babalar ve annelerle” tekrar görüşebilmek dileği ile…

Funda Öztürk Alban

Facebook/hayatantrenörlerine
İnstagram/hayatantrenörlerine

Yorum Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir