Hamilelik, doğum ve cinsel hayat

12 Ağustos 2015
Önceki1 / 3Sonraki

1Kadınların bazılarının hamilelik sırasında cinsel istekleri artarken, bazılarında azalma olabilir. Bu, kadının kendisini nasıl algıladığına bağlıdır ve genellikle hormonal değişikliklerin sonucunda değil, psikososyaldir. Bazı hekimler sperm içindeki prostoglandin denen maddelerin düşük, erken doğum yapabileceğini söylerler, ancak bu durum kanıtlanmamıştır.

Hamilelik döneminde cinsel hayatın durdurulmasına gerek yoktur. Bebek içinde yaşadığı su kesesi tarafından dıştan gelecek etkenlere karşı korunmaktadır. Rahim ağzında ise sümüksü yapıda bir tıkaç rahim içine sperm geçişini engellemektedir. Ancak, bu sümüksü tıkaç mikrop geçişini engellemez, hasta erkek hamile eşine genital siğil (Human papilloma virüsü), klamidya, uçuk (genital herpes), AIDS ve diğer hastalıkları bulaştırabilir. Erkeklerin gerekirse kontrollerden geçmesi uygun olur. İdrarda yanması olan, boşalma sırasında ağrısı olan erkekler mutlaka incelenmeli ve sonrasında hamile eşi ile cinsel birlikte olmalıdır.

Hamilelik sırasında cinsel hayatta ne gibi değişiklikler yapılmalıdır?

  • Hamilenin cinsel dürtüsü gebelik süresince değişken olabilir, ilişkiyi başlatma yetkisi ona verilmelidir.
  • Büyüyen karın nedeniyle rahat olunan pozisyonu hamile kendisi seçmelidir.
  • Misyoner pozisyonu denen, kadının sırtüstü yattığı pozisyon, 4. aydan sonra tercih edilmemelidir. Bu hem karnın büyüyüp yükselmesi nedeniyle, hem de o pozisyonda bebeğe pompalanan kanın azalabilmesi nedeniyledir.
  • Meme başları fazla uyarılmamalıdır. Beyinden oksitosin hormonu salgılanarak erken doğum tehdidi olabilir.
  • Orgazmın getirdiği rahim kasılmaları ise kısa ve az şiddette olup doğumu başlatmaz.

Ancak, yüksek riskli gebeliklerde ise cinsel yaşam sakıncalı olabilir.

Önceki1 / 3Sonraki

Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir