ANASAYFA   >   HABER   >   En İyi Çocuk Cilt Bakım Ürünü ödüllü BEE’O Çocuk Güneş Kremi

En İyi Çocuk Cilt Bakım Ürünü ödüllü BEE’O Çocuk Güneş Kremi

26 Nisan 2024

BEE’O Çocuk Güneş Kreminiz, Amerika’da Parents Magazine tarafından 2024 yılı En İyi Çocuk Cilt Bakım Ürünü seçildi. Biz de hem BEE’O Propolis Kurucu Ortağı & Genel Müdür’ü Dr. Aslı Elif Tanuğur Samancı tebrik etmek hem de bu başarıyı tüm herkes duyurmak için kısa bir söyleşi gerçekleştirdik.

Sondan başlamayı severim. Öncelikle tebrik ederim… BEE’O Çocuk Güneş Kreminiz, Amerika’da Parents Magazine tarafından 2024 yılı En İyi Çocuk Cilt Bakım Ürünü seçildi. Diğerlerinden ayrıştığınız nokta ne oldu sizce?
Çok teşekkür ederim! BEE’O Çocuk Güneş Kreminin Amerika’da Parents Magazine tarafından 2024 yılı En İyi Çocuk Cilt Bakım Ürünü seçilmesinin ardında yatan önemli faktörler arasında; %100 doğal içerikli inovatif formülü olduğuna inanıyorum.

BEE’O APICARE Çocuk Güneş Kreminin içeriğinde, patentli saf Anadolu Propolis Ekstraktı (A.P.E.)®, organik non-Nano Mineral Çinko (MicNo)®, shea yağı, aloe vera, B5 ve E vitaminleri bulunuyor.

BEE’O APICARE Çocuk Güneş Kremi, 50 SPF++ / PA ++++ ile UVA/UVB koruması sağlar. Ürünümüz, ciltte beyaz kalıntı bırakmayan ve 80 dakika suya karşı dayanıklı bir formülle birlikte gelirken, aynı zamanda shea yağı, aloe vera, B5 ve E vitaminleri gibi cildi besleyici ve nemlendirici özelliklere sahiptir. Dermatolojik olarak test edilmiştir.

BEE’O Propolis’in çevre dostu yaklaşımı da öne çıkan bir diğer unsur olmuştur. Denizlerimizi temiz tutmanın daha da önemli olduğu son yıllarda; kimyasal filtre içermeyen ve denizleri kirletmeyen güneş kremlerinin tercih edilmesi büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle, ürünümüzün doğa dostu formülasyonu hem çocukların sağlığına hem de çevreye olan duyarlılığımızı yansıtmaktadır.

BEE’O Çocuk Güneş Kremi, doğal ve etkili formülü, çocukların cildini güneşe karşı etkili bir şekilde koruması ve çevre dostu yaklaşımıyla öne çıkmıştır.

 


Ödüller, çalışmalarınızı nasıl yönlendiriyor?
BEE’O Propolis ailesi olarak biz, arı gibi çalışkan bir ekibiz. 30 kişilik uzman Ar-Ge ekibimiz ile inovatif, yararlı ve doğal ürünleri üretmek üzere çalışmalarımızı 10,500 metrekarelik tesisimizde sürdürüyoruz. Anadolu propolisini bir dünya markası yapma yolculuğumuz devam ederken, layık görüldüğümüz ödüller ise, en büyük motivasyon kaynağımızı oluşturuyor. Bugüne dek, ulusal ve uluslararası alanda 80’i aşkın ödüle layık görüldük. 2024 yılının ilk ödülü ise Amerika’dan geldi. Ardından, Nisan ayında katıldığımız Natural & Organic Products Europe fuarında 2 ürünümüz, uluslararası alanda katılım sağlayan yüzlerce ürün arasından finalist seçildi. Başarılarımızın taktir ediliyor oluşu, her zaman gurur ve mutluluk verici!

Yolculuğunuzun başına dönecek olursak, oğlunuzun bağışıklık sorununa çare aradığınız bir dönemde propolis ve arı sütü ile tanıştınız. Sonrasında kariyerinizin şekillenme süreci nasıl oldu?
Gıda Yüksek Mühendisi ve ayrıca Biyolog olup aynı zamanda Türkiye’nin ilk ve tek yerli propolis üreticisi BEEO’nun kurucularındanım. 1996 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü’nden mezun olduktan sonra yaklaşık 20 yıl boyunca arı ürünleri sektöründe Ar-Ge ve Kalite Direktörlüğü yaptım. Bu arada yüksek lisans öğrenimimi İTÜ Gıda Mühendisliği Bölümü’nde tamamladım. Görevim süresince arı ürünleri alanında pek çok ulusal ve uluslararası proje gerçekleştirdim.

İlk olarak oğlumun bağışıklık sorununa çare aradığım dönemde propolis ve arı sütü ile tanıştım. Oğlum 11 aylıktan itibaren 2 ayda bir yüksek derecede ateşleniyordu ve sürekli antibiyotik vermek zorunda kalıyorduk. 5 yaşına geldiğinde antibiyotiklerden dolayı çok kötü bir alerji gelişti ve tedavisi de yoktu. Doktor çocuğumun bağışıklığının aşırı düşük olduğunu belirtti. Bunun üzerine, bilimsel çalışmaları ve tıbbi yayınları araştırmaya başladım. Propolis ve arı sütünün dünyanın her yerinde bağışıklığı doğal yollarla güçlendirmek için kullanıldığını, sık tekrarlayan enfeksiyonlara karşı kullanıldığını gördüm.  Ama Türkiye’de üretilmediğini ve Çin’den geldiğini öğrenince öncelikle oğlum için üretmeye karar verdim. 6 ay kendi ürettiğim propolis özütü ve arı sütünü kullandıktan sonra oğlumda ne ateş ne alerji kalmıştı ve bağışıklığı da artmıştı. Bu şifayı görünce tüm annelere ulaştırma hayaliyle yola çıktım. Türkiye’de daha önce üretilmeyen propolisi yine Türkiye’de ilk kez “Sözleşmeli Arıcılık” modeli ile üretmek ve proses yöntemini geliştirerek insan tüketimine uygun hale getirmek için sevgili eşim Ziraat Yüksek Mühendisi Taylan Samancı ve değerli hocam Prof. Dr. Dilek Boyacıoğlu ile birlikte 2013 yılında Ar-Ge projesiyle firmamızı İstanbul Teknik Üniversitesi ARI Teknokent’te kurduk. 10.500 metrekarelik tesisimiz, 200’ün üzerinde çalışanımız, 5000 sözleşmeli arıcımız ve 550.000 arı kovanımız ile Türkiye’nin en büyük propolis, arı sütü, polen, arı ekmeği ve ham bal üreticisiyiz. Ulusal ve uluslararası 80’i aşkın ödüle layık görüldük. Şu anda yurt içinde BEE’O ve BEE’O UP, yurt dışında da BEE&YOU markamızla propolis, arı sütü, ham bal, arı ekmeği, polen ve arı zehri içeren 100’ü aşkın takviye edici gıda ve cilt bakım ürünlerini kovandan sofraya prensibiyle, besin içeriği ve biyolojik aktivitesi korunarak her geçen gün büyüyen bir aşkla tüketicilere sunmaya devam ediyoruz. %100 doğal, katma değerli sprey, tablet, damla, karışım, şurup ve kozmetik formundaki ürünlerimizi Türkiye’de BEE’O markası ile e-ticaret sitesi www.beeo.com.tr üzerinden ve 5000 perakende satış noktasında, BEE’O UP markasıyla 35.000 eczanede, Amerika’da ise e-ticaret sitesi www.beeandyou.com üzerinden; ayrıca Amazon, CVS, Wallmart, E-bay’de ve 3500 perakende satış noktasında satışa sunuyoruz. Tüm bunlarla birlikte, Amerika, Kore, Almanya, Belçika, Hollanda, İsveç, İngiltere, Avusturya, Katar, Fransa, Dubai, Kıbrıs ve Suudi Arabistan dahil olmak üzere 37 farklı ülkeye ürünlerimizi ihraç ederek, Anadolu propolisini bir dünya markası yapma yolunda emin adımlarla ilerliyoruz.

Gıda Yüksek Mühendisi, Biyolog ve anne olan Dr. Aslı Elif Tanuğur Samancı, aslında en büyük teşekkürü bu süreçte oğluna mı etti?
Aslında en büyük teşekkürüm arılara! Çünkü onlara bir can borçluyum derim hep. Bu sebeple, Anadolu arı ürünlerinin değerini tüm dünyaya anlatmayı kendime görev edindim. Bununla birlikte, tabii ki arıların Dünya’mız için, gıda ve tarım için, çocuklarımıza sürdürülebilir bir Dünya bırakmak için ne kadar önemli olduğunun da altını çizmeden edemiyorum. Tarımsal üretimin %80’i arıların gerçekleştirdiği tozlaşma sonucunda sağlanıyor. Tükettiğimiz 100 besinden 90’ında arılarn emeği var. Arılar olmasaydı, elma, pamuk, kayısı, soğan vb. pek çok bitki türü de üretilemeyecekti. Dolayısıyla, kovan ve arı sayısının arttırılması oldukça önemli. Biz de 5.000 sözleşmeli arıcımız, 550.000 arı kovanımız ile sürdürülebilir arıcılığa katkıda bulunmaya önem veriyoruz. Çünkü arı varsa hayat var!

Arılara olan sevginiz ortada. Propolis ve arı sütü kavramlarını daha bilinir hale getirme konusunda öncüsünüz. Bu konuda neler söylemek istersiniz?
Arıcılık açısından Dünya’da çok değerli bir konumda olan ülkemiz, gerek bitki örtüsü çeşitliliği gerekse iklim koşulları ile arı ürünlerinin üretimine oldukça elverişlidir. Ülkemizdeki tüm arıcılar propolis üretirse, tüm dünyaya propolis ihraç edebilecek gücümüz var. Buna karşılık, 11 yıl önce, arı ürünleri denilince akla sadece bal geliyor; propolis ve arı sütü ise hiç bilinmiyordu. Arıların ürettiği bu şifalı ürünleri 6 ay boyunca kullanarak oğlumda gördüğüm iyileşme sonucunda, Anadolu propolisinin değerini tüm Dünya’ya anlatmak üzere yola çıktım. Bu nedenle katıldığım her programda, her panelde, her söyleşide, her zirvede propolis ve arı sütünün faydalarını seve seve anlatmaya devam ediyorum. J İnsanlar, bu değerli arı ürünlerinin faydalarını kendileri de deneyimlediğinde öyle güzel mesajlar gönderiyorlar ki.. İşte o teşekkür mesajlarını, o yorumları okumak, bizim en güzel, en huzurlu hissettiğimiz anlar…

“Kovandan Sofraya” mottonuzla hedefiniz nedir?
“Kovandan Sofraya” bizim ürünlerin güvenilirliğine ve kalitesine verdiğimiz önemi ifade ediyor. Türkiye’de ilk kez uygulamaya geçirdiğimiz Sözleşmeli Arıcılık Modeli ile, öncelikle arı ürünlerinin üretiminin yapılacağı arılık kontrolünü sağlıyoruz. Ziraat yüksek mühendislerimiz, tarımsal ilaç kullanılmayan, yollardan ve fabrikalardan uzak alanlarda yer alan kovanlara onay verdikten sonra arıcı ile sözleşme aşamasına ilerliyoruz. Burada da, arıcıya, ürünü hangi fiyattan alacağımızın garantisini vererek, yüksek kalitede üretim yapmasını istiyoruz. Arıcı, ürünü hangi fiyata satacağının veya satıp satamayacağının kaygısını yaşamadan, yüksek kalitede ürün üretmeye odaklanıyor.

Üretim gerçekleştikten sonra, ürünleri uygun şekilde bize ulaştırıyor. Sözleşmeli Arıcılık Modeli kapsamında ürünlerimizin kalitesi ve gıda güvenliğine uygunluğu 4 aşamalı olarak kontrol edilmektedir:

Ön analiz: İlk adımda, sözleşmeli arıcılarımızdan ham madde örneği talep ediyoruz ve örnekleri istediğimiz standartlara uygun olup olmadığını belirlemek için analiz ediyoruz. Bu şekilde, nihai ürün haline gelecek ham maddenin kalitesini sağlıyoruz.
Ham Madde Analizi: İkinci adımda, sözleşmeli arıcılarımız, yalnızca sözleşmeli kovanlardan elde edilen ham arı ürünlerini daha ileri analizler için bize gönderiyor.
Yarı Mamul Analizi: Üçüncü adım, üretim hattında örnek üretildikten sonra, dolumdan önce yarı mamul analizi yapılmasını içeriyor.
Son Mamul Analizi: Yarı mamul analizinden sonra, onaylanmış örnekler, BEE’O Propolis ürünlerine dönüştürülür. Bu ürünler, 10.500 metrekarelik üretim tesisimiz içinde bulunan kendi laboratuvarlarımızda titiz bir şekilde test ediliyor.

Böylelikle, kovandan sofraya mottosu ile yüksek kalitede üretilen katma değerli BEE’O arı ürünleri, tüketicilerimizle buluşturuluyor.

100’ü aşkın takviye edici gıda ve cilt bakım ürünleriniz var. Bunlardan bahsedebilir misiniz?
Türkiye’nin ilk ve tek yerli inovasyon ödüllü ve patentli propolis üreticisi BEE’O olarak; propolis, arı sütü, ham bal, polen, arı ekmeği gibi arı ürünleri; bu ürünleri içeren katma değerli damlalar, karışımlar, tabletler, şuruplar, spreyler, shotlar, cilt bakım ürünleri ve tıbbi cihaz ürünleri üretmekteyiz.

Yurt içinde BEE’O ve BEE’O UP, yurt dışında da BEE&YOU markasıyla 100’ü aşkın takviye edici gıda ve cilt bakım ürünlerimizi kovandan sofraya prensibiyle, besin içeriği ve biyolojik aktivitesi korunarak her geçen gün büyüyen bir aşkla tüketicilerimize sunmaya devam ediyoruz.

Doğal takviye edici gıda kategorisindeki katma değerli Anadolu arı ürünlerini; sprey, tablet, shot, damla, karışım, şurup formlarında ve dermo-kozmetik kategorisindeki ürünlerimizi ise krem, serum, jel ve roll-on formlarında tüketicilere sunuyoruz.

Takviye edici gıda ürünlerimiz arasında; propolis damlalar, D3 K2 vitaminleri ile zenginleştirilmiş propolis damlalar, propolis arı sütü ham bal içeren karışımlar, propolis arı sütü polen ve arı ekmeği ile formülize edilmiş doğal tabletler, propolisli şurup, propolisli spreyi, propolis, arı sütü ve değerli vitamin ve minerallerle zenginleştirilmiş shotlarımız yer alıyor.

Dermokozmetik alanında; %100 doğal, arı zehri içeren yaşlanma ve kırışıklık karşıtı anti-aging setimiz, roll-onlar, dudak koruyucular, sivilce ve yağlanma karşıtı serum, C vitaminli aydınlatıcı serum, masaj kremi ve selülit jeli, S.O.S. yoğun bakım kremi, el, ayak, vücut kremleri, doğal mineral filtreli güneş kremleri ve güneş sonrası losyon gibi pek çok cilt bakım ürünümüz mevcut…

En yeni inovasyonlarımızdan bir tanesi olan BEE&YOU Rhinapi Burun Spreyi’nden bahsetmek de istiyorum. T.C. Sağlık Bakanlığı tıbbi cihaz sertifikalı, tamamen doğal bir propolisli burun spreyi ürettik. Bu ürünün şu anda 14 ülkede satışı mevcut. İçeriğinde ise Anadolu Propolisi Ekstraktı (A.P.E.)®, hipertonik tuzlu su, gliserin ve okaliptüs bulunuyor. BEE&YOU Rhinapi Burun Spreyi’nin alerjik rinite karşı etkinliği, 10.000 hastada yapılan klinik çalışma ile kanıtlandı. Kısacası, artık mevsimsel alerjilerde, sinüzit, soğuk algınlığı nedeniyle oluşan burun akıntısı ve burun tıkanıklığını gidermek üzere kullanabileceğiniz tamamen doğal bir burun spreyiniz var.

Ben bu sıralar yeni ürünlerinizin arasında olan tamamen doğal içeriklerle forma girmek isteyenlerin favorisi olacağından şüphemin olmadığı BEE’O Apibeauty Çatlak ve Selülit Karşıtı Sıkılaştırıcı Jel’e kalp bırakanlardanım. Siz neler söylemek istersiniz? Yolda yeni ürünleriniz var mı?
BEE’O APIBEAUTY Arı Zehirli Selülit Karşıtı Sıkılaştırıcı Jel’imiz, en yeni ürünlerimizden biri. Hatta bu ay, en yeni ve doğal ürünlerimizi tanıtmak için katıldığımız, Londra’da gerçekleşen Natural & Organik Products Europe fuarında düzenlenen inovasyon yarışmasında yüzlerce ürün arasından finalist seçilen BEE’O APIBEAUTY Arı Zehirli Selülit Karşıtı Sıkılaştırıcı Jel’in ilk ve uluslararası ödülünü kazandık.

Arı zehrinin kan dolaşımını arttırıcı etkisinden faydalanarak geliştirdiğimiz bu ürün, tamamen doğal ve güçlü içerikleriyle dikkat çekiyor. İçeriğinde bulunan Anadolu Propolisi, cildin arındırılmasına yardımcı olurken Hyaluronik asit ve Aloe Vera nem desteği sağlayarak pürüzsüz bir cilt görünümü elde etmeyi vadederken; içeriğindeki Arı Zehri ve Kahve Çekirdeği Ekstraktı, dolaşımı hızlandırarak selülit ve çatlak görünümüne adeta savaş açıyor. 20 gönüllü üzerinde test edilen ürünün formülü, düzenli kullanımda çatlak, sarkık görünümünü azaltmaya ve cildi sıkılaştırmaya yardımcı oluyor. Üstelik 4 hafta gibi kısa bir sürede!

Arı zehirli anti-aging setimizi çıkarmadan önce, dünyada arı zehri kullanılarak formülize edilmiş bir cilt bakım ürünü yoktu diyebilirim. Tabii ki, Türkiye’nin en büyük arı zehri üreticisi olarak, bu alandaki ürün geliştirme çalışmalarımız devam edecek. Güzel haberi verelim. Arı zehirli saç bakım ürünlerimizin Ür-Ge çalışmaları sürüyor.

11. yılınıza girdiğiniz bu dönemde, Anadolu propolisi denince akla gelen ilk marka olan BEE’O’nun bundan sonraki hedefleri neler?
11 yılda, Türkiye Pazarında elde ettiğimiz ulusal başarıyı, uluslararası alana da taşımayı başardık. Bugün, Amerika, İngiltere, Japonya, İtalya, Almanya, Kore, Hollanda dahil olmak üzere 37 ülkeye Anadolu arı ürünlerini ihraç ediyoruz. Holland&Barrett, CVS, Trader Joe’s gibi zincir mağazalarda ürünlerimiz markalı olarak yer alıyor.  Bundan sonraki hedefimiz ise, hem yatay hem de dikey büyümeyi hedefleyerek ihracatımızı arttırmaktır.

Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir